Hemşireler ses yükseltti! Sağlık Bakanlığı önünde isteklerini sıraladılar
Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, “Finlandiya'da 6 hemşirenin yaptığı işi Türkiye'de 1 hemşire yapmaktadır. Aldığı ücretler ise insanca bir yaşam sunamamaktadır” dedi.
Genel Sağlık-İş Sendikası 12 Mayıs Hemşireler Günü’nde, Sağlık Bakanlığı önünde toplanarak toplu sözleşme taleplerini ve sorunlarını anlattılar. Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, “Finlandiya'da 1934, Almanya'da 1233 hemşire düşerken Türkiye'de 356 hemşire düşmektedir. Yani Finlandiya'da 6 hemşirenin yaptığı işi Türkiye'de 1 hemşire yapmaktadır. Aldığı ücretler ise insanca bir yaşam sunamamaktadır” dedi.
Genel Sağlık İş Genel Başkanı Dr. Uğur Sağlık Bakanlığı önünden yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“FİNLANDİYA’DA 6 HEMŞİRE TÜRKİYE’DE 1 HEMŞİRE”
Bugün 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü Hemşirelerimiz şiddetin gölgesinde insan onuruna yakışmayan çalışma koşullarında; insanüstü yoğunluğa ve fedakarca emeğe rağmen komik ücretlere ve liyakatsiz yöneticilerin baskısına maruz kalarak çalışmaktadır. Finlandiya'da 1934, Almanya'da 1233 hemşire düşerken Türkiye'de 356 hemşire düşmektedir. Yani Finlandiya'da 6 hemşirenin yaptığı işi Türkiye'de 1 hemşire yapmaktadır. Aldığı ücretler ise insanca bir yaşam sunamamaktadır. Bizi bu hale sizler getirdiniz. Sağlık ve sosyal hizmet kolunda mesleklerimizi hiç olmadığı kadar itibarsızlaştırdınız. Canla başla yaşatmak için mücadele eden hemşireleri yok saydınız. Emeğimizi görmezden geldiniz.
Moral motivasyonumuzu bitirdiniz, yoksulluğa mahkum ettiniz, itibarımızı yok ettiniz, hemşirelik mesleğini öldürdünüz. Türkiye'nin dört bir yandan hemşirelerimizin gönderdiği toprakları, öldürdüğünüz meslek onurumuzun,itibarımızın üzerine atıyoruz. Mesleğimizin onuruna sahip çıkacak, sahanın sesine kulak verecek liyakati yöneticiler istiyoruz. Sizlere inat biz bugün tüm emekçi hemşirelerimizin Dünya Hemşireler Gününü kutluyoruz.
“BU SENE MASAYA KONFEDERASYONUMUZ OTURACAK”
Ülkemizde, siyasi iktidarın yanlış ekonomi politikalarında inadı yüzünden ekonomik kriz günden güne derinleşirken, biz kamu emekçileri için kritik bir dönemin eşiğine gelinmiştir.
Kamuda çalışan 4 milyona yaklaşan memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin 2025-2026 yıllarında alacakları maaş zamlarının, sosyal ve özlük haklarının belirleneceği 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri başlayacaktır.
Yıllardır toplu sözleşme masalarında bir orta oyun sergilenmektedir. Bu sene toplu sözleşme masasına artık konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş oturacaktır.
“KAMU EMEKÇİLERİNİN SORUNUNA ÇÖZÜM GETİRİLMEDİ”
Bugüne kadar 7 toplu sözleşme masasında Kamu emekçilerinin hakkı savunulmamış ve deklare edilen kararlara karşı erçekçi bir itiraz mekanizması bulunmamıştır. 6 milyonun alım gücüne, haklarına ilişkin böylesi keyfi bir karar mekanizmasını asla kabul etmedik. Bunun adı toplu görüşme değil toplu hak kıyımıdır. Bunun en iyi örneği yakın geçmişimizde imzalanan toplu sözleşmelerdir; önceki yıllarda imzalanan sözde toplu sözleşmelerde kamu emekçilerinin temel sorunlarından neredeyse hiçbirine çözüm getirilmemiştir. Bugün iktidarın yöneticileri sağlık hizmeti verilen kamu kurum ve kuruluşlarında ne kadar yüksek sayıda hasta bakıldığından, ne kadar ameliyat yaptıklarından övünerek bahsetmektedir. Sağlık hizmetinin niteliğinden, aşılanamayan bebeklerden, alınamayan randevulardan, yapılamayan ameliyatlardan, bulunamayan ilaçlardan hiç bahsedilmemektedir. Sağlıkta dönüşüm programına son verilmeli, sağlık hizmetinin eşit, ücretsiz, ulaşılabilir ve nitelikli bir kamu hizmeti olarak yürütülmesi için gerekli politikalar oluşturulmalıdır.
“ACİL DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR”
Sağlık ve sosyal hizmet kolunda çalışan kamu emekçilerinin insan onuruna yaraşır çalışma koşullarının acil düzenlemelere ihtiyacı vardır. Sağlık gibi hayati bir alanda bu sorunlara çözüm üretmeyen hiçbir görüşmeyi ciddiye almamızın mümkün olmadığının, bu taleplerin görmezden gelinmesi karşısında mücadelemizin dozunu artıracağımızın altını çiziyoruz. Biz Genel Sağlık-İş'in belirttiği, 8. Dönem Toplu Sözleşme'de acilen düzeltilmesi gereken, sahada yaşadığımız sorunların çözümüne ilişkin taleplerimiz şunlardır:
“KADROLU ÇALIŞMA MODELİ ESAS ALINMALI”
Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yapılan tüm ödemeler en düşüğü yoksulluk sınırı üzerinde olmak üzere; emekliliğe yansıtılarak tek kalemde ödenmelidir.Enflasyon farkı tüm ücretlere aylık yansıtılmalı, kamu emekçilerinin alım gücü korunmalıdır. Gelir vergisi dilim oranları yüzde 15'te sabitlenmelidir. Sözleşmeli modellere son verilerek kadrolu, güvenceli çalışma modeli esas alınmalıdır. Fiili hizmet süresi zammı yıl başına 90 gün olarak tüm sağlık sosyal hizmetleri çalışanlarını ve geçmiş çalışmaları kapsayacak şekilde düzenlenmelidir. 5510 mağduriyetine son verilmeli, emekli olanlar ile çalışanlar arasındaki emekli aylığı ve özlük hak farklılıkları giderilmelidir.