Güdül Kent Müzesi bin 350 parçalık mirasıyla ziyaretçilerini geçmişe taşıyor!

Ankara'nın "Saklı Hazinesi" Olan Güdül Kent Müzesi Nasıl Bir Ruhla Oluşturuldu? Toplumun Bağışladığı Kültürel Miras, Üç Katta Hangi Hikâyeleri Anlatıyor? İşte detaylar...

Güdül Kent Müzesi bin 350 parçalık mirasıyla ziyaretçilerini geçmişe taşıyor!

Ankara'nın kültürel duraklarına yepyeni ve derin bir anlam katan Güdül Kent Müzesi, sadece bir sergileme alanı değil, aynı zamanda bir toplumsal dayanışma ve yerel kimlik manifestosu. 2016 yılında Güdül halkının eşsiz bağışlarıyla hayat bulan ve 2024 itibarıyla Kültür Bakanlığı özel müze statüsü kazanan bu özel mekan, bin 350 parça eseriyle ziyaretçilerini Güdül’ün zengin tarihine davet ediyor. Ankara Kalkınma Ajansı’nın da desteğiyle kurulan müze, Anadolu'nun kalbindeki bir ilçenin hafızasını geleceğe taşıma misyonunu üstleniyor.

HALKIN MİRASI, ANKARA'NIN YENİ KÜLTÜREL DURAĞI

Güdül Kent Müzesi'nin en çarpıcı özelliği, koleksiyonunun tamamının ilçe halkının gönüllü bağışlarıyla şekillenmiş olması. Müze Müdürü Mert Mutlu’nun ifadesiyle, “Müze, halkın bağışlarıyla şekillendi ve yerel tarihin canlandırılmasında büyük bir rol oynadı.” Bu ruh, müzeyi kuru bir arşivden çıkarıp, yaşayan bir kültürel çekim merkezine dönüştürüyor.

Güdül topraklarında eskiyen ve değerlenen tarımsal aletler, yöresel kıyafetler, eski radyolar, pikaplar, mutfak gereçleri gibi bin 350 adet eser, bu zengin mirası gözler önüne seriyor. Müze, Güdül’ün sosyolojik yapısını ve günlük yaşam kültürünü bozulmadan, korunarak gelecek nesillere aktarma amacını taşıyor.

ÜÇ KATTA ZAMANA YOLCULUK: ARKEOLOJİDEN EL SANATLARINA

Üç katlı binada hizmet veren müze, her katında farklı bir döneme ve temaya odaklanarak ziyaretçilere katmanlı bir deneyim sunuyor:

Giriş Katı (Tarih ve Tarım): Bu kat, Güdül'ün M.Ö. 3000'li yıllardan günümüze uzanan tarihsel zaman şeridine ışık tutuyor. Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde kullanılan küp, saban, tırmık gibi aletlerin yanı sıra, İnönü Mağaraları ve Salihler Adalı Kuzu Kaya Kabartmaları gibi bölgenin eşsiz arkeolojik zenginliklerinin replikaları sergileniyor.

İkinci Kat (Yerel Yaşam ve Kıyafetler): Mutfak malzemeleri, yöresel kostümler, eski elektronik cihazlar, saat, baston ve bıçak çeşitleri gibi günlük yaşamda kullanılan eserler, Güdül halkının kültürel estetiğini yansıtıyor.

Alt Kat (Eğitim ve Etkileşim): Sadece bir sergileme alanı olmanın ötesine geçen müzenin alt katı, bir kültür ve tarih eğitim merkezi olarak işlev görüyor. Sinevizyon odasında belgesel gösterimleri yapılırken, atölye alanında oyun, drama ve el sanatları çalışmaları gibi eğitici etkinlikler düzenleniyor.

TÜRKLERE AİT TARİHİN İZLERİ: GİZEMLİ YAZITLARIN REPLİKALARI

Müze, özellikle giriş katında sergilenen eşsiz arkeolojik replikalarla büyük ilgi çekiyor. Fiberglass malzeme ile yapılan Kaya Yazıtları (Salihler petrogliflerinin birebir kopyası), Türklerin Anadolu'da milattan önce de var olduklarının önemli bir kanıtı olarak sunuluyor. Müze Müdürü Mutlu, bu yazıtların zor ulaşılan orijinal konumları yerine, merak eden ziyaretçiler için kopyalandığını belirterek, kültürel bilinci yayma hedefini vurguluyor.

Güdül Kent Müzesi, zengin koleksiyonu, halkın sahiplenme bilinci ve modern eğitim alanlarıyla Ankara'nın kültürel haritasındaki yerini sağlamlaştırıyor.