Ankara toprağının altındaki sır: Kayıp piskoposluk merkezi Mnizos gün yüzüne çıktı!

Ankara'nın Güdül ilçesinde, yıllar önce "Roma hamamı" olduğu sanılan görkemli kalıntıların, aslında Hristiyanlık tarihinin kayıp halkalarından biri, Ayasofya ile çağdaş dev bir piskoposluk merkezi olabileceği anlaşıldı.

Ankara toprağının altındaki sır: Kayıp piskoposluk merkezi Mnizos gün yüzüne çıktı!

Ankara'nın Güdül ilçesine bağlı Çağa Beldesi'nde, tarihin katmanları aralanıyor. 2003 yılında yapılan ilk çalışmalarda "Roma hamamı" olduğu düşünülen Sarıkaya Mevkii'ndeki kalıntıların, çok daha büyük ve önemli bir yapının parçası olduğu ortaya çıktı. Kültür Bakanlığının desteği ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğünün başkanlığında yeniden başlatılan kazılar, bölgenin erken Hristiyanlık dönemine ait kayıp bir şehre ev sahipliği yaptığını gösteriyor.

Kazı başkanı ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü Melih Arslan yönetimindeki ekip, M.S. 4. ve 5. yüzyıllara tarihlenen, yani Ayasofya ile aynı dönemde inşa edilmiş olabilecek devasa bir kilise yapısına rastladı. Bu keşif, tüm gözleri bölgenin "kayıp kent Mnizos" olabileceği teorisine çevirdi.

AYASOFYA İLE ÇAĞDAŞ GÖRKEMLİ MİMARİNİN İZLERİ

Kazı alanında çalışan 3 arkeolog ve 13 işçi, 300 dönümlük sit alanının tam ortasında yer alan yapının detaylarını ortaya çıkarmak için titiz bir çalışma yürütüyor. İlk verilere göre, yaklaşık 20x20 metrelik bir alanda oval planlı bir kilise yapısı tespit edildi. Ancak yapının toplamda 40x40 metrelik bir alana yayıldığı ve 3 bin 600 metrekarelik bir alanı kapladığı tahmin ediliyor.

Görkemli yapının 3-4 metrelik duvarları günümüze kadar sağlam ulaşmış olsa da, kubbesinin ve üst yapı tonozlarının çöktüğü anlaşılıyor. Bu mimari keşfin yanı sıra, Anadolu Medeniyetleri Müzesi arkeologlarından Umut Alagöz, bölgede Roma döneminde kullanıldığı düşünülen bir kuyu ve bu kuyudan yerleşimlere su taşıyan ana kayaya oyulmuş gelişmiş "kanalet" sistemleri bulduklarını belirtti.

DOĞU İLE BATI ARASINDA BİR PİSKOPOSLUK MERKEZİ: MNİZOS

Bu keşfi sıradan bir kilise buluntusundan ayıran şey, bölgenin tarihi konumu. Uzmanlar, çevredeki diğer antik kalıntılar ve mezarlarla birlikte değerlendirildiğinde, bu yapının Doğu ile Batı'yı birbirine bağlayan ana yol üzerindeki 5 büyük piskoposluk merkezinden biri olan Mnizos antik kenti olabileceği üzerinde duruyor. Eğer bu teori doğrulanırsa, kazılar sadece bir kiliseyi değil, Hristiyanlık tarihi için kritik öneme sahip, kayıp bir şehri gün yüzüne çıkarmış olacak.

HEDEF: DÜNYA TURİZMİNE KAZANDIRMAK

Çağa Belde Belediye Başkanı Muzaffer Yalçın, keşfin önemine vurgu yaparak, "Roma hamamı olduğunu zannediyorduk, kilise olduğu ortaya çıktı. Niyetimiz, bu kazıyı tamamlayıp, yapıyı eski orijinal şekliyle restore ederek dünya turizmine kazandırmak," dedi. Ayaş-Beypazarı karayoluna sadece 500 metre mesafede bulunan bu tarihi hazinenin, bölgenin jeotermal ve tarımsal zenginlikleriyle birleşerek Ankara'yı uluslararası bir turizm merkezine dönüştürme potansiyeli bulunuyor.