Ayaş Pazarı’nda meyve fiyatları cep yakıyor: Sebebi iklim mi, enflasyon mu?

Ankara’nın Ayaş ilçesinde sebze fiyatları nispeten uygun seyrederken, meyve fiyatları ciddi şekilde arttı. Pazarcılar soğuk havaların üretimi vurduğunu belirtirken, vatandaşlar artan hayat pahalılığından şikâyetçi.

Ayaş Pazarı’nda meyve fiyatları cep yakıyor: Sebebi iklim mi, enflasyon mu?

Ankara’nın Ayaş ilçesinde kurulan semt pazarı, hem pazarcıların hem de vatandaşların gündeminde. Tezgâhlarda sebze fiyatlarının nispeten uygun, meyve fiyatlarının ise yüksek olması dikkat çekiyor. Esnaf, yaşanan don olaylarının üretimi vurduğunu söylerken, vatandaşlar artan hayat pahalılığından şikâyetçi.

İKLİM KOŞULLARI FİYATLARI ŞEKİLLENDİRİYOR

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Mühendisliği mezunu Pazarcı Fazıl Batuhan Büyük, fiyat artışlarının temel sebebinin iklim koşulları olduğunu vurgulayarak "Bu yıl bahar döneminde yaşanan soğuk meyve ağaçlarını ciddi şekilde etkiledi. Çubuk’un Kuruçay Köyü'nde aileler yıllardır vişne bahçelerinden geçinir ama bu yıl bir tane bile vişne olmadı. Olan yerlerde de fiyat 350-400 lirayı buldu. Üretici bir yılın emeğini boşa verdi. Bu yüzden elma, vişne, kiraz gibi meyveler pahalı. Ama sebze tarafı farklı. Domates geçen sene 20 liraydı, bu yıl 10-15 liraya bile bulunabiliyor. Karpuz ve kavun da aynı şekilde. Yani aslında sebze ile meyve fiyatlarındaki fark tamamen soğuğun vurduğu ürünlerden kaynaklı.” şeklinde konuştu.

ARZ VE TALEP FİYATLARI BELİRLİYOR

Pazarcı Yunus ise fiyatların arz-talep dengesiyle doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekti:
"Pazara ürün bol geldiğinde fiyat otomatikman düşer. Mesela bu sene fasulye sıcaklardan dolayı az oldu, haliyle fiyat yükseldi. Limon da aynı şekilde; eski mahsul bitti, yenisi çıkmaya başladı. Şu anda pahalı ama üretim artınca fiyat da düşecektir. Pazarın doğasında bu iniş çıkışlar var.” ifadelerini kullandı.

VATANDAŞIN ALIM GÜCÜ AZALDI

Vatandaşların görüşleri ise farklı noktalarda birleşiyor. Emekli bir müşteri, “Pazar markete göre biraz daha uygun ama artık maaşla kıyasladığımızda alım gücü çok düştü. Geçen sene rahatlıkla aldığım meyveyi şimdi tane hesabıyla alıyorum.” derken, genç bir anne, “Çocuğum kayısı istedi, almak için iki kez düşündüm. Eskiden pazara 200 lirayla gelip torbaları dolduruyordum, şimdi aynı paraya ancak birkaç çeşit ürün alabiliyorum.” diyerek duruma tepki gösterdi.

Ayaş pazarındaki bu tablo, hem iklim koşullarının hem de ekonomik dalgalanmaların vatandaşın sofrasına doğrudan yansıdığını gözler önüne seriyor; alım gücünün düştüğü bir ortamda meyve artık lüks tüketim haline gelirken, pazardaki iniş çıkışlar gündelik yaşamı şekillendirmeye devam ediyor.