Ankara'nın intihar eden valisi Nevzat Tandoğan kimdir? 17 yıl valilik yapmıştı
1945 yılına damga vuran Ankara Cinayeti olayına karışan Nevzat Tandoğan, olaydan 1 yıl sonra intihar ederek yaşamına son verdi. Peki, Nevzat Tandoğan kimdir, nereli, kaç yaşında, ne zaman ve neden intihar etti? Ankara Cinayeti olayı nedir? İşte Nevzat Tandoğan ile ilgili tüm merak edilenler...
Annesi Sadberk Hanım ise Belgrad kökenli Sipahioğulları ailesindendi. Sadberk Hanım’ın babası Salih Vehbi Bey, Osmanlı döneminde Saraybosna’da mektupçu yardımcılığı yaptı.
NEVZAT TANDOĞAN’IN EĞİTİMİ VE SİYASİ KARİYERİ
Nevzat Tandoğan, eğitimini İstanbul Hukuk Mektebinde tamamladıktan sonra kamu hizmetine atıldı. İlk görev yeri Kasımpaşa Erkek Numune Okulu'nda ahlak öğretmenliğiydi. Ardından çeşitli okul ve idari görevlerde bulundu. Polis Teşkilatında 2. Şube Müdür Muavinliğinden 1. Şube Başkanlığına kadar yükselen Tandoğan, aynı zamanda Adalar Dairesi Müdürlüğü görevini de yürüttü.
1929 YILINDA ANKARA VALİSİ OLARAK ATANDI

1925 yılında Malatya Valiliğine atandı. Bu görevini iki yıl sürdüren Tandoğan, 1927’de milletvekili adayı oldu ve Konya’dan Türkiye Büyük Millet Meclisine girdi. Ancak milletvekilliği kısa sürdü. 4 Kasım 1929’da mebusluktan istifa ederek Ankara Valiliği’ne atandı. Aynı zamanda Ankara Şehremaneti Vekilliği (belediye başkanlığı) görevini de üstlendi.
ADI ANKARA CİNAYETİNE KARIŞTI
Nevzat Tandoğan, Ankara Valiliği görevini 1946 yılına dek sürdürdü. Bu uzun görev süresi boyunca Ankara’nın planlanması ve gelişmesinde etkili oldu. Ancak, 1945 yılında yaşanan ve kamuoyunda “Ankara Cinayeti” olarak bilinen olayın ardından, cinayeti örtbas ettiği iddialarıyla gündeme geldi. Bu süreçte çevresinden gördüğü tepkiler onu derinden etkiledi. 9 Temmuz 1946’da makamında beylik tabancasıyla yaşamına son verdi.
Tandoğan’ın mezarı, Ankara Cebeci Asri Mezarlığında bulunuyor. İsmi uzun yıllar boyunca başkentte bir meydana, Batıkent’te bir parka ve çeşitli caddelere verildi. Ancak 2015 yılında Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla, uzun yıllar onun adını taşıyan Tandoğan Meydanı’nın ismi “Anadolu Meydanı” olarak değiştirildi.
ANKARA CİNAYETİ OLAYI NEDİR?

Ankara'nın Ulus semtinde muayenehanesi bulunan tanınmış doktor Neşet Naci Arzan, 16 Ekim 1945’te yedi kurşunla öldürüldü. Katil olay yerinden hızla kaçtı. Bir gün sonra genç bir adam, Reşit Mercan, Anafartalar Karakoluna giderek teslim oldu ve cinayeti işlediğini itiraf etti. Gerekçesi ise dikkat çekiciydi: “Verem hastasıyım, rapor vermedi, ben de vurdum.”
Mercan, cinayette kullandığı silahı birlikte yaşadığı arkadaşı Haşmet Orbay’dan aldığını söyledi. Orbay, dönemin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ın Özel Kalem Müdürü ve aynı zamanda Genelkurmay Başkanı Kazım Orbay’ın oğluydu. Bu bağlantı olayın seyrini değiştirdi.
ŞÜPHELİ DETAYLAR DİKKATLERDEN KAÇMADI
Dava hızlı ilerledi. Mahkeme bir ay gibi kısa bir sürede Mercan’ı 20 yıl hapis cezasına, Haşmet Orbay’ı ise silah temininden dolayı 1 yıl cezaya çarptırdı. Ancak olay kamuoyunun vicdanında kapanmamıştı. Gazeteciler, Mercan’ın verem olmadığını ortaya çıkardı. Arzan’ın çocuk ve dahiliye uzmanı olduğu, dolayısıyla veremle ilgisinin olmadığı da belgelenmişti. Olayı izleyen basın, asıl katilin Haşmet Orbay olabileceğini yazmaya başladı.
Skandal bununla da bitmedi. Gazeteciler, Vali Nevzat Tandoğan’ın zanlı Reşit Mercan ile makamında baş başa görüştüğünü ortaya çıkardı. Karar Yargıtay’dan döndü, dava Bolu’ya taşındı.
CİNAYETİ ÜSTLENMESİNİ TANDOĞAN İSTEMİŞ
Bolu’da yeniden başlayan duruşmalarda Reşit Mercan çarpıcı bir itirafta bulundu. Mercan ifadesinde cinayeti Haşmet Orbay’ın işlediğini, Tandoğan’ın ise suçu üzerine almasını istediğini, hatta Emniyet Müdürü tarafından ölümle tehdit edildiğini söyledi.
Vali Tandoğan, mahkemede tüm suçlamaları reddetti, ancak ifadesi sırasında kendisine saygısız davranıldığını öne sürerek hakimi Adalet Bakanı’na şikâyet etti. Duruşmadan kısa süre sonra, “Şerefimle oynandı” diyerek Ankara’daki evinde beylik tabancasıyla intihar etti. 17 yıl Ankara Valiliği yapan, sert tutumu nedeniyle “Demir Yumruk” lakabıyla tanınan Tandoğan’ın intiharı, Türkiye siyasetinde derin bir sarsıntı yarattı.
ORBAY’A İDAM, MERCAN’A HAPİS
Bolu’daki mahkeme bu kez farklı kararlar verdi. Haşmet Orbay idama, Reşit Mercan ise adaleti yanıltmaktan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu karar üzerine Genelkurmay Başkanı Kazım Orbay istifa etti. Ancak Yargıtay davayı tekrar bozdu. Son karar ile Orbay 18 yıl, Mercan ise 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Her iki isim de 1950 yılında Demokrat Parti iktidarının çıkardığı afla serbest bırakıldı.
İDDALAR ASLA BİTMEDİ
Cinayetin arkasındaki gerçek nedenler ise hiçbir zaman tam olarak aydınlatılamadı. Bir iddiaya göre doktor Arzan, Sovyet Elçiliği için casusluk yapıyordu ve bu nedenle ortadan kaldırıldı. Diğer teoriler arasında kadın meselesi, maddi anlaşmazlıklar ya da siyasi hesaplaşmalar vardı. Haşmet Orbay ise suçunu hiçbir zaman kabul etmedi.