Ankaralı sağlık meslek örgütlerinden “torba yasa” uyarısı: “Yeni bir adaletsizlik kapıda”

Ankara Tabip Odası, Ankara Dişhekimleri Odası ve Ankara Veteriner Hekimleri Odası, sağlık alanında yapılması planlanan torba yasa düzenlemesine karşı ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Ankaralı sağlık meslek örgütlerinden “torba yasa” uyarısı: “Yeni bir adaletsizlik kapıda”

Ankara Tabip Odası (ATO), Ankara Dişhekimleri Odası (AVHO) ve Ankara Veteriner Hekimleri Odası, TBMM’ye sunulan torba yasa teklifine tepki gösterdi. Grup adına basın açıklamasını okuyan Ankara Dişhekimleri Odası Başkanı Dr. Serkan Er, muayenehane, poliklinik ve tıp merkezlerinden alınan harçların artık yıllık olarak da tahsil edileceğini belirterek, düzenlemenin sağlık hizmetinde adaletsizlik yaratacağını vurguladı.

Açıklamaya; CHP Ankara Milletvekili Dr. Aylin Yaman, VHP Sağlık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, Ankara Dişhekimleri Odası Başkanı Dr. Serkan Er, ATO Başkanı Dr. Mine Coşkun ve AVHO Başkanı Veteriner Hekim Ahmet Baydın katıldı.

“YENİ BİR ADALETSİZLİK KAPIDA”

Er, söz konusu yasa teklifinin sağlık hizmeti sunumunda yeni bir adaletsizlik yaratacağını belirterek, İktidar partisi milletvekillerinin imzası ile 17 Ekim 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan Torba Yasa teklifi, sağlık hizmeti sunumunda yeni bir haksızlığa ve adaletsizliğe yol açmaktadır. Torba Yasa içerisinde yer alan 'Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' ile Harçlar Kanunu’nda değişiklik yapılmakta; muayenehanesi olan, poliklinik ve tıp merkezi çalıştıran hekimlerden, diş hekimlerinden ve veteriner hekimlerden açılış esnasında bir kez alınan harç bedelinin hem açılışta hem de her yıl alınması planlanmaktadır.” dedi.

“HARÇ DEĞİL, HARAÇ ALINMAK İSTENİYOR”

Düzenleme ile hekimlerden, diş hekimlerinden ve veteriner hekimlerden alınacak yıllık harç bedellerinin fahiş seviyelere çıkarılmak istendiğine dikkat çeken Er, şunları söyledi:

“Büyükşehirlerde iki katı olmak üzere, her yıl için muayenehane uygunluk belgesine 20 bin TL, özel poliklinik ruhsatnamesi 30 bin TL, özel tıp merkezi ruhsatnamesi 50 bin TL olacak şekilde 'harç' adı altında 'haraç' alınması önerilmektedir. Açıkça görmekteyiz ki, ekonomideki kötü gidişatın faturası bu kez hekimlere kesilmektedir. Makroekonomik göstergeleri her geçen gün bozulan Türkiye ekonomisi için kaynak yaratma çalışmalarında sıra hekimlere gelmiş, özel sağlık kuruluşlarından her yıl alınması planlan 'haraç'la yeni gelir kalemi yaratılmak istenmektedir.”

“HEKİMLER VERGİ ADALETSİZLİĞİNİN BEDELİNİ ÖDEMEYECEK”

Er, hükümetin büyük şirketlere vergi ayrıcalığı tanırken sağlık emekçilerine yeni mali yükler getirdiğini söyleyerek, “Hekim emeği, keyfi ve hukuksuz ekonomik dayatmalarla baskı altına alınmaya çalışılırken, hükümet 2024 yılında 657 milyar lirası yap-işlet-devret ve KÖİ projelerini yapan şirketlerin olmak üzere 2,2 trilyon liralık vergi tatbikinden vazgeçmiştir. Her yıl kamu zararına yol açan Şehir Hastaneleri için 2025 yılının ilk dokuz ayında harcanan para 80 milyar 916 milyon 996 bin 636 lirayı bulmuştur. Bütçenin ve kaynağın 'kim için?' ve 'nasıl kullanılıyor?' sorularının yanıtları ortada olup, kötü ekonomi yönetiminin, vergide adaletsizliğin ve sosyal eşitsizliğin sorumlusu hekimler değildir. 'Haraç' düzenlemesi, hekimleri 'vergi kaçakçısı' ve 'paragöz' diyerek hedef haline getiren zihniyetle yakından ilişkilidir. Geçtiğimiz yıllarda serbest çalışma hakkını gasp ederek muayenehane hekimlerinin faaliyetlerini büyük ölçüde kısıtlayan yönetmelik değişiklikleriyle de bağlantılıdır.” şeklinde konuştu.

“SERBEST HEKİMLİK HEDEF ALINIYOR”

Muayenehaneler ve polikliniklerin, büyük özel sağlık zincirleriyle rekabet eden küçük işletmeler olduğunu bildiren Er, şu ifadelere yer verdi:

“Hekim emeği yoğunluklu küçük işyerleri olan muayenehaneler ve poliklinikler, Türkiye sağlık ortamının en az üçte birini kontrol eden holdingleşmiş özel sağlık sermayesi için rekabet unsuru olarak görülmektedir. Hekimlerin muayenehane ve poliklinik açılmasını güçleştirmek, açılmış olanlarının faaliyetlerini zorlaştırmak, serbest çalışan hekimleri özel zincir hastanelere mecbur bırakmak için yapılan idari ve hukuki dayatmalara bu kez mali boyut eklenmektedir. Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırılık taşıyan, hekimleri, diş hekimlerini ve veteriner hekimleri “haraca bağlayan” söz konusu düzenleme, vergide adalet ilkesini zedelemekte, çalışma hakkını kısıtlamakta ve çalışma barışını bozmaktadır.”

“EKONOMİK BASKI DEĞİL, KALICI ÇÖZÜM İSTİYORUZ”

Er, ekonomik zorluklar ve ağır denetim yükü altında çalışan hekimlerin bir kez daha cezalandırılmak istendiğini savunarak, “Ekonomik sorunlarla, ölçüsüz denetleme ve cezalarla boğuşan serbest çalışan hekimleri bir kez daha cezalandırmayı amaçlayan bu haksız düzenlemeden vazgeçilmesini talep ediyoruz. Ekonomideki ve sağlık sistemindeki kronik sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine, palyatif ve günlük tedbirlerle yaklaşan Sağlıkta Dönüşüm anlayışına son verilmesini istiyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.