Ahşap oyma sanatının ustası Yeni Ankara'ya konuştu: “Her parça doğadan ilhamdır”

Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan Altınköy Açık Hava Müzesi’nde eserlerini sergileyen ahşap oyma ustası Kemal Cesur, 10 yılı aşkındır sürdürdüğü mesleğine dair incelikleri ve deneyimlerini Yeni Ankara’ya anlattı

Ahşap oyma sanatının ustası Yeni Ankara'ya konuştu: “Her parça doğadan ilhamdır”

Ahşap oyma sanatının usta ismi Kemal Cesur, geleneksel el sanatlarını günümüzle buluşturan çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Altındağ Belediyesinin Altınköy gibi kültürel mekânlarında ve Türkiye'nin dört bir yanındaki projelerde bu değerli sanatın yaşatılması gerektiğini söyleyen Cesur, genç ustalara da kendilerini ifade etme fırsatı verilmesi gerektiğini vurguladı.

"AHŞAP TORNA SANATI SABIR VE EL EMEĞİ İSTER"

Ahşap torna sanatının sadece makinelerle değil, büyük ölçüde ustalık ve sabırla yapılan bir zanaat olduğunu söyleyen Cesur, “10 yıldır bir fiil atölyemde düzenli olarak çalışıyorum. Ahşap torna sanatının yelpazesi oldukça geniştir. Ahşap kaselerden, bardaklardan, masalardan, avize parçalarından, çiçeklerden ve oyuncak grubuna kadar birçok alanı mevcuttur. Yaşamın her alanında torna sanatı mutlaka yer alır; ancak bazı insanlar bunun farkına varırken bazıları varamayabilir. Yuvarlak olan her cismin mutlaka tornadan çıkmış olması gerekir. Ahşap torna denildiğinde insanların aklına genellikle makine gelir, fakat bizde makinenin görevi yalnızca ağacı döndürmektir; işin geri kalan tüm kısmını tamamen el emeğiyle gerçekleştiriyoruz.” dedi.

Ankara, Türkiye ve dünya gündemini Yeni Ankara'dan takip etmek artık WhatsApp'ta da mümkün. Haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesi için tıklayın.

“HER PARÇA DOĞADAN İLHAM ALAN BİR SANAT ESERİ”

Yıllarıdır sürdürdüğü mesleği ile ilgili olarak bilgi veren Cesur, “Çalışmalarımızda ceviz, kayın, gürgen, ıhlamur gibi yerli ağaçların yanı sıra ayous gibi ithal ağaçları da kullanıyoruz. Bu sayede rengârenk ürünler ortaya çıkıyor. Ayrıca ahşap mozaik torna işiyle de uğraşıyorum. Bu teknikte farklı türdeki ağaçlar belli ölçülerde ve açılarda kesilerek sekizgen, on iki gen ya da on altıgen şekiller oluşturuluyor. Ardından bu parçalar bir araya getirilip tutkallanıyor, presleniyor ve en son aşamada torna işlemine alınıyor. Farklı türde vazolar, şekerlikler gibi çeşitli ürünler üretiyoruz. Örneğin; kaselerimiz, çikolata tokmaklarımız ve fenerlerimiz bulunuyor. Ayrıca kendi tasarımım olan, sigarayı insana tek tek veren bir alet ile müzik açıldığında sesin daha yüksek çıkmasını sağlayan özel bir cihaz yaptım. Bu eserin çıkış noktası zurnadan esinlenildi.” ifadelerini kullandı.

“AHŞAP ÜRÜNLERİN FİYATI MALZEME VE İŞÇİLİĞE GÖRE DEĞİŞİYOR”

Ürünlerin fiyatlarının, kullanılan ağacın türü ve işçilik detaylarına bağlı olarak değiştiğini belirten Cesur, şunları kaydetti:

“Satışlarımız genel olarak iyi gidiyor, talebin yoğunluğuna göre değişiklik gösteriyor. Fiyatlarımız da gayet uygun çünkü ürünlerimiz uzun ömürlü. Şu an için ürünlerimiz 50 TL’den başlayıp, 5 bin ila 10 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Fiyatlar, ürünün türüne, kullanılan ağaca ve işçiliğine göre değişiyor. Örneğin, büyük hamur teknelerimiz var; yaklaşık 35–40 cm çapında ve tek parçadan oyuluyor. Bu tür bir parçayı oymak neredeyse bir gün sürüyor çünkü büyük olduğu için tek parça ağaç bulmak zor oluyor ve kerestelerin maliyeti yüksek.”

“SANAT, İNSANLARIN SOSYAL VE KÜLTÜREL İHTİYACIDIR”

Yaptığı çalışmalarda hem geçmişin izlerini yaşatmaya hem de sanatı günümüz yaşamına uyarladığını dile getiren Cesur, “Bu sanatı yaşatmak adına elimden gelen tüm gayreti gösterdiğime inanıyorum. Umarım Altındağ Belediyesi tarafından sunulan Altınköy gibi yerlerde ve Türkiye’nin birçok ilinde bu tür faaliyetler gerçekleştirilir. Daha genç yaştaki ustalara da kendilerini tanıtma imkânı sunulursa, hangi sanat dalı olursa olsun bu işler yaşamaya devam eder. Hayat devam ettiği sürece insanlar yalnızca yeme içme gibi temel ihtiyaçlara değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel ihtiyaçlara da gereksinim duyar. Çünkü bizim yaptığımız sanat aslında kökeni çok eskiye dayanan, klasik ürünlerle bilinen bir alandır. Ancak ben bu sanatı biraz daha günümüze uyarlayarak modern aksesuarlar haline dönüştürmeye çalışıyorum. Böylece hem geçmişin izlerini taşıyor hem de bugünün yaşam alanlarına hitap eden özgün işler ortaya koyuyorum.” şeklinde konuştu.