Akyurt’un 5 bin yıllık sırrı! Roma heykellerinden dev sanayi bölgesine uzanan yolculuk

Ankara’nın hızla gelişen ilçesi Akyurt, Paleolitik dönemden günümüze uzanan köklü tarihi, stratejik konumu, zengin tarımsal üretimi ve büyüyen sanayi gücüyle hem geçmişi hem de geleceği aynı potada buluşturuyor.

Akyurt’un 5 bin yıllık sırrı! Roma heykellerinden dev sanayi bölgesine uzanan yolculuk

Ankara’nın hızla gelişen ilçelerinden Akyurt, hem köklü tarihi hem de ekonomik potansiyeliyle dikkat çekiyor. İlçede yapılan araştırmalar, Akyurt’un yalnızca modern dönem yatırımlarıyla değil, aynı zamanda binlerce yıllık geçmişiyle de önemli bir yerleşim alanı olduğunu ortaya koyuyor. Höyüklerden tümülüslere, Roma eserlerinden Anadolu Beylikleri dönemine uzanan zengin miras, ilçenin tarih sahnesindeki yerini gözler önüne seriyor.

KADİM YERLEŞİM İZLERİ: TUNÇ ÇAĞI’NDAN ROMA’YA UZANAN TARİH

Paleolitik Dönemin İzleri: Balıkhisar Höyüğü

Akyurt’un en eski yerleşim noktalarından biri olan Balıkhisar Höyüğü, ilçenin tarihini Paleolitik Döneme kadar geri götürüyor. Höyükte yürütülen arkeolojik çalışmalar, Hitit, Eski Tunç ve Frig dönemlerine ait seramik parçaları, testiler ve çeşitli günlük kullanım eşyalarını gün yüzüne çıkarmış durumda. Bu bulgular, bölgenin milattan önce binlerce yıl öncesine uzanan kesintisiz bir yerleşim alanı olduğunu kanıtlıyor.

Eski Tunç Çağı’nda İlk Büyük Gelişim

Akyurt çevresindeki yerleşimlerde bulunan seramikler, konut kalıntıları ve metal eserler, Eski Tunç Çağı’nda (M.Ö. 3000) bölgenin önemli bir üretim merkezi olduğunu gösteriyor. Bakır ile kalayın karıştırılmasıyla elde edilen tunç madeninin bölgede kullanılması, Akyurt’un o dönem için ileri bir üretim bilgisine sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Kızıleşik Tümülüsü: Roma’nın İzleri Akyurt’ta

Elecik Mahallesi sınırlarında yer alan Kızıleşik Tümülüsü, Akyurt’un Roma dönemindeki önemini gözler önüne seren bir diğer arkeolojik noktayı oluşturuyor. Tümülüste yapılan kazılarda Roma dönemine ait altın küpeler, yüzükler, koku kapları ve çeşitli mezar hediyeleri bulunmuş durumda. Buluntular, Roma döneminde bölgenin hem yerleşim hem de ticaret açısından değerli bir durak olduğunu gösteriyor.

Mermer Yılan Heykeli

İlçede keşfedilen ve bugün Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen mermer yılan heykeli, bölgenin Roma sanatının etkisi altında kaldığını ve dini-tören amaçlı yapıların varlığını işaret ediyor.

ORTA ÇAĞDA AKYURT: BEYLİKLER VE SELÇUKLU HAKİMİYETİ

Akyurt, Selçuklu ve Anadolu Beylikleri dönemlerinde önemli bir geçiş güzergâhı olarak kayıtlara geçiyor. İlçe, Danışmentli Sultanı Gümüş Tigin Ahmet Gani ve ardından II. Kılıçarslan dönemlerinde Selçuklu hâkimiyetinde kalmış ve bu süreç, bölgenin askeri ve siyasi açıdan değerli olduğunu gösteren tarihsel kesitlere işaret ediyor.

OSMANLI DÖNEMİNDE “RAVLI” ADLI BİR YERLEŞİM

Osmanlı döneminde Akyurt’un bilinen adı “Ravlı” idi. 1101 yılında Haçlı ordularının Ankara’ya ilerleyişi sırasında bu bölgeden geçtikleri; 1402’de Ankara Savaşı sırasında ise Ravlı halkının Osmanlı’nın yanında yer aldığı biliniyor. Ravlı, uzun yıllar Osmanlı yönetimi altında bir Türkmen yerleşimi olarak varlığını sürdürdü. 1961 yılında İçişleri Bakanlığı kararıyla “Ravlı” adı “Akyurt” olarak değiştirildi.

CUMHURİYET DÖNEMİ VE İLÇEYE GİDEN YOL

Belediyeleşme ve İlçe Statüsü

1971: Akyurt’ta belediye teşkilatı kuruldu.
1990: 3644 sayılı kanunla Akyurt resmen ilçe yapıldı.
Bu tarihten itibaren Akyurt, özellikle sanayi yatırımlarının artmasıyla hızlı bir modernleşme sürecine girdi. Bugün ilçede 390’a yakın sanayi tesisi bulunuyor ve Akyurt, Ankara’nın önemli üretim merkezlerinden biri hâline gelmiş durumda.

TARİHTEN GÜNÜMÜZE ULAŞIMIN KALBİNDE: KRAL YOLU VE KURTULUŞ SAVAŞI

Akyurt’un coğrafi konumu, tarih boyunca önemli bir avantaj olarak öne çıkmıştır. İlçeden, antik dönemin en önemli ticaret yollarından biri olan Kral Yolu geçer. Ayrıca Kurtuluş Savaşı sırasında Karadeniz’den Anadolu’ya taşınan silah sevkiyatında Akyurt, kritik bir güzergâh olarak kullanılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün Şapka Devrimi yolculuğu sırasında Kastamonu’ya giderken uğradığı ilk yerlerden biri de yine Akyurt olmuştur.

GÜNÜMÜZDE AKYURT: DOĞAL KAYNAKLAR VE TURİZM POTANSİYELİ

Akyurt sadece tarihiyle değil, doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor.

Doğal Yapı ve Rekreasyon Alanları,
Akyurt Çayı,
Kızık Sulama Göleti,
Üzüm bağları ve kırsal doğal alanlar.
Bu doğal yapılar, doğa turizmi, yürüyüş ve rekreasyon faaliyetleri için önemli bir potansiyel sunuyor.

AKYURT’TA TOPRAKTAN GELEN ZENGİNLİK: TARIMSAL GÜÇ VE EKONOMİYE KATKI

Akyurt, kumlu-tınlı yapıya sahip verimli toprakları sayesinde geniş bir tarım çeşitliliğine sahiptir. İlçede hem tahıl hem de sebze-meyve üretimi güçlü bir şekilde yapılmaktadır.

Başlıca Tarım Ürünleri:

Buğday, arpa: İç Anadolu’nun temel tahıl ürünleri
Şeker pancarı: İlçenin en önemli ekonomik tarım ürünlerinden
Sebzeler: Domates, biber, patlıcan, karnabahar
Meyveler: Elma, armut, kiraz, vişne
Baklagiller: Nohut, mercimek, fasulye
Çeltik: Bölgenin sulama olanakları sayesinde yetiştirilen bir diğer ürün

Tarımsal Üretimin Ekonomiye Katkısı:

Yerel ekonomide önemli pay
Tarım ve sanayi birlikte istihdam yaratıyor
Modern tarım teknikleriyle sürdürülebilir üretim artıyor
Ürünler yerel pazarlarda satılıyor; bazı ürünler Ankara ve dış pazarlara gönderiliyor

Akyurt’taki kooperatifler ve birlikler, çiftçilere destek vererek üretimin modern yöntemlerle sürdürülmesini sağlıyor. Böylece ilçe, hem tarımsal hem de sanayi sektöründe büyüyen bir ekonomik merkez hâline geliyor.