Dünden bugüne: Locaefendi’nin biraderleri

Can Holding’e yönelik İkinci Dalga operasyonda tutuklanan isimlerden biri de Türkiye’deki masonların lideri konumundaki Remzi Sanver…

Yirmi yaşında masonluğa giren ekonomi profesörü Sanver, 2010-2013 döneminde Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nın “Büyük Üstadı” idi.

2023’te işbu “Büyük Üstatlık” görevini yeniden üstlendi.

Bilgi Üniversitesi’nin eski rektörü Mister Sanver, 2021-2022 döneminde Galatasaray Spor Kulübü’nün Genel Sekreteri ve Sözcüsü idi.

Galatasaraylılığı ve Masonluğu babasından geliyor.

EYES WIDE SHUT

Bir Kısım Medya, Can Holding’e yapılan son operasyonun haberini verirken, Sanver’in “bu iki unvanına” nedense gözlerini kapattı.

Tom Cruise’un başrolde oynadığı “Eyes Wide Shut” filmini izleyenler, Illuminati ayinine gönderme yapılan esrarengiz sahnedeki “gözleri bağlı” piyanisti hatırlayacaktır…

Mevzubahis medya leşkerlerinin, Sanver’in anılan unvanlarına gözlerini “gönüllü olarak” kapatmalarını da buna benzetebilirsiniz!

***

Remzi Sanver gözaltına alındığı vakit “Mehmet Karahanlı’ya da sıra gelmeli!” diyerek Kurtlar Vadisi dizisindeki derin karaktere muzip bir gönderme yapanlar da vardı; ki, fevkalade manidardır.

YİRMİ SEKİZ ŞUBAT

“Made in USA” FETÖ’nün, 15 Temmuz 2016’da darbeye teşebbüs eden ‘Yurtta Sulh Konseyi’ndeki öncü şahıs, Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk’tü.

Mister Öztürk, 1996-1998 yıllarında TSK’nın Tel Aviv’deki Askeri Ataşesi idi.

Bir başka deyişle…

28 Şubat 1997’deki MGK’da, generaller Refahyol Hükümeti’ne muhtıra verdiği sırada; Akın Öztürk İsrail’de görev yapıyordu.

***

28 Şubat’ın önde gelen generali Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, muhtıra öncesi ve sonrasında birkaç kez İsrail’e gidip gelmişti!

21 Şubat 1997’de ise ABD’de dönemin CIA Başkanı George Tenet ile gizli bir görüşme yapmıştı.

İSRAİL’DEKİ “NUR” LOCASI

Akın Öztürk, İsrail’deki askeri ataşelik döneminde Tel Aviv’deki 73 sayılı Nur Locası’na kayıt yaptırdı, mason oldu!

Paralel Darbeci Mister Öztürk’ün üye olduğu işbu Nur Locası’nın 1985 yılındaki açılışını dönemin “Büyük Üstadı” Şekür Okten ile TESEV’in kurucularından Jak Kamhi birlikte yapmışlardı.

***

Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in mason olup olmadığı, Adalet Partisi’ne Genel Başkan seçildiği 1964 Kongresi’nden günümüze kadar hep tartışılageldi.

Nedir?

Türkiye Büyük Locası’nı 1981-1986 döneminde yöneten “Büyük Üstad” Şekür Okten ile “Mason İkizi” idi, Süleyman Bey!

Bu ikili, 1950’li yılların tam ortasında mason locasına aynı gün/aynı toplantıda girdikleri için dahası o günkü toplantıda sadece ikisi kayıt yaptırdığından dolayı bu unvanı almışlardı.

-Demirel’in matrikül numarası 48, Okten’in ise 49’du!

UNUTMUYORUZ

Akın Öztürk’ün Tel Aviv’deki görevinde son aylarına girdiği dönemde (25 Şubat 1998’de) İsrail Baş Hahamı Eliyahu Bakshi Doron, Fetullah Gülen Locaefendi ile İstanbul’da buluşmuştu.

***

Siyonist İsrail devleti komandolarının, 31 Mayıs 2010’da Mavi Marmara Gemisi’nde gerçekleştirdiği katliamın ardından; Gülen’in, Tel Aviv’i değil Ankara’yı suçladığını unutmuyoruz…

FETÖ Elebaşı, The Wall Street Journal gazetesine verdiği beyanatta “İsrail’in otoritesine başkaldırılmamalıydı” demişti.

BİN DOKUZ YÜZ YETMİŞ BEŞ

Fetullah Gülen Locaefendi, 1975’te derin hamisi Kasım Gülek vasıtasıyla İzmir’de mason locasına girmişti.

Vaktiyle CIA tarafından kurulan Bilderberg’in 1975’teki yıllık toplantısı İzmir-Çeşme’de yapılmıştı.

***

Kasım Gülek, Fetullah’ın 1992’deki ilk ABD seyahati sırasında Morton Abramowitz ile buluşmasını sağlayan kişidir.

ABD’nin 1989-1991 döneminde Ankara’daki Büyükelçisi olan Yahudi diplomat Abramowitz, CIA kökenlidir.

ESKİ CIA BAŞKANI’NIN “ARKADAŞI” SBK

Geçtiğimiz hafta, İstanbul merkezli Kara Para Operasyonu kapsamında halen firari durumdaki Sezgin Baran Korkmaz hakkında da gözaltı kararı verildi.

***

Bu vesileyle, SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz’ın, Fatih Altaylı’nın Youtube kanalındaki röportajda söylediklerini hatırlıyoruz:

“Eski CIA Başkanı James Woolsey tanıdığım biri, benim arkadaşım; bunda bir şey yok ki!

Onunla kaç kere görüştüm, yemek yedim, misafiri oldum…” (7 Eylül 2024)

***

Altaylı, SBK’ya “James Woolsey ile nasıl tanıştığını” sorduğunda ise şu ilginç cevabı aldı:

“Anlatayım, siz de gülün…

James Woolsey, Galatasaray’ın Florya’daki tesislerini ziyarete gitmişti. Kendisiyle orada tanıştım!”

***

Vaktiyle, G.Saray Kulübü’nde yöneticilik de yapmış olan Fatih Altaylı’nın yüzünü “acımtırak” bir gülümseme kaplamıştı.

ON SENE ÖNCE

Galatasaray Kulübü’nün 29 Nisan 2015 tarihli X (Twitter) hesabında, Woolsey ile eşi Nancy’nin Metin Oktay Tesisleri’ni ziyaretiyle ilgili bir fotoğraf paylaşılmıştı.

Dönemin Galatasaray Başkan Yardımcısı Abdürrahim Albayrak’ın misafirlerle yakından ilgilendiği de not düşülmüştü.

***

James Woolsey’nin Florya’yı ziyaret ettiği tarihten bir ay kadar öncesine gittiğimizde, iki sarsıcı hadise ile karşılaşıyoruz!

4 Nisan 2015’te, Fenerbahçe’nin takım otobüsü, Rize deplasmanından dönüşte Trabzon Havalimanına giderken Araklı yolunda kurşunlandı…

Tetikçisi halen daha “faili meçhul” kalan bu saldırının arka planında FETÖ’nün yer aldığı ortaya çıktı.

***

Dört gün öncesinde…

31 Mart 2015’te ise İstanbul Adalet Sarayı’nda rehin alınan Savcı Mehmet Selim Kiraz, DHKP-C’li hainlerce şehit edildi.

***

Aynı gün, Türkiye çapında dokuz saatlik elektrik kesintisi de yaşandı…

Bunun, aslında bir “sabotaj” olduğu sonradan anlaşıldı.

Saldırıları organize eden FETÖ idi.

TÜRKİYE’DE ALTI AY

Tam da burada, yaman bir soru akla geliyor:

-O dönemde (2015) “Büyükbaba” kod adlı eski CIA Başkanı, Türkiye’de ne arıyordu?

***

Cevabı, bir sene sonrasında Woolsey’nin kendi beyanında buluyoruz!

ABD Başkanı Bill Clinton’ın ilk döneminde CIA’in başkanlığını yapan James Woolsey…

15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe teşebbüsünden saatler sonra CNN International’a konuşmuş ve darbeyi “taktik başarısızlık” olarak nitelendirmişti.

***

O yayında “Uzman” sıfatıyla çok ilginç bir detayı izleyicilerle paylaşan Woolsey, 2015’in altı ayını Türkiye’de geçirdiğini söylüyordu!

FETÖ’nün askeri darbeye hazırlandığı bir dönemde, CIA’in eski başkanlarından birinin Türkiye’de “ne aradığını/ne yaptığını” tahmin etmek güç olmasa gerek!

EMRE WOOLSEY & JAMES USLU

CIA’in kullanışlı elemanı Fetullahçı Emre Uslu, Twitter’da kendisine “Türkiye’ye dönüş tarihini” soranlara “Temmuz 2016’da!” diyordu.

Dikkat: 14 Eylül 2015’te, bu tarihi veriyordu!

***

Emre Uslu’nun ilk işvereni WINEP’ti.

Mister Uslu, İslam düşmanlığıyla öne çıkmış bir kuruluş olan bu WINEP’te (Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü) ilk stajını yapmıştı.

WINEP, ABD ile İsrail’in Ortadoğu’daki girişimlerine, operasyonlarına fikri ve siyasi taban oluşturmak amacıyla kurulmuştu.

***

SBK’nın “yakın arkadaşı” James Woolsey mi, WINEP’in danışmanları arasındaydı!

DERİN HEYET

Papaz maskeli CIA Ajanı Andrew Craig Brunson, FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe kalkışmasında işin içindeydi, sahadaydı!

***

Brunson, 15 Temmuz sonrası tutuklandı; bir süre cezaevinde kaldıktan sonra ev hapsine gönderildi.

James Woolsey’nin başında bulunduğu bir Amerikan heyeti; 2018’in Eylül ayında İzmir’e gelmiş ve o sırada ev hapsinde tutulan Ajan Brunson’ı ziyaret etmişti!

***

ABD Başkanı Trump’ın ilk dönemindeki en büyük para bağışçılarından iş insanı Tommy Hicks ile Katolik Keşiş James McCurry…

Eski CIA Direktörü Woolsey ile birlikte…

Papaz maskeli ajan Andrew Craig Brunson’ın “serbest bırakılması” için devreye girmişlerdi!

***

Bu derin heyeti uçağıyla Türkiye’ye getiren, onlara eşlik eden ve de ağırlayan kimdi, peki?

-El Cevap:

-Woolsey’nin “enseye tokat” arkadaşı SBK!

EVANJELİST ŞOV

Ajan Brunson, 12 Ekim (2018) günü tahliye edildi ve apar topar ABD’ye götürüldü; Başkan Trump tarafından Beyaz Saray’daki bir nevi Evanjelist Show’da ağırlandı.

***

Şahsın serbest bırakıldığına dair haber; ekranlarda “Son Dakika” olarak verildiği sırada, Brunson’ın avukatı medyaya konuşuyordu.

Avukatın hemen arkasındaki siyah gözlüklü bir adam, Ajan Brunson’ın serbest bırakılmasından dolayı pek mutluydu.

O günlerde kimsenin dikkatini çekmeyen bu kişi mi; SBK’dan başkası değildi!

FOTOĞRAFTAKİ AVUKAT

Meşhur Avukat Rezan Epözdemir geçtiğimiz Ağustos’ta tutuklandı.

Halen cezaevinde; hakkındaki iddianame birkaç gün önce kabul edildi; 19 Aralık’ta hâkim karşısına çıkacak.

***

2021’de altı ay boyunca Galatasaray Kulübü’nün Başkan Yardımcılığını da yapan Rezan Epözdemir’in 21 Haziran 2014 tarihinde İstanbul’daki bir yemekte çekilen fotoğrafı çok tartışıldı.

Masadakiler arasında…

MOSSAD Ajanı Dan Arbell, CIA Ajanı Michael Rubin ve Chatham House temsilcisi Heather Hurlburt dikkat çekiyordu!

DERİN ZİNCİR

Geçtiğimiz ay, Can Holding’e yönelik Birinci Dalga Operasyonda hakkında yakalama kararı çıkarılan Turgay Ciner, yıllarca Habertürk Grubu’nun sahipliğini yapmıştı.

***

Ciner, Fetullah Gülen’le bağlantıya geçtiği bir dönemde yani 1995 yılında “özelleştirilen” Havaş’ı satın almıştı.

Bu satın alma olayında “Mister Pike” diye anılan fevkalade derin bir şahsın etkili olduğu öne sürülüyordu.

***

“Pike” 12 Eylül 1980 darbesinin beş generalinden biri olan dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya’nın “el vermesiyle” mesleğinde hızla yükselmişti.

Mevzubahis şahıs, derin kariyerine Şahinkaya’nın bir tür ‘Getir Götür İsmail’i olarak başlamıştı!

***

Mister Şahinkaya’nın malvarlığı 1980’lerde çok tartışıldı: 1986’daki Lockheed Martin firmasının uçak alımlarındaki rüşvet skandalına onun adı da karışmıştı.

SAM AMCA’SININ ÇOCUKLARI

12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sadece bir gün önce ABD ziyaretinden Türkiye’ye dönen Tahsin Şahinkaya…

Dönemin ABD Başkanı Carter’a “Bizim Çocuklar Yaptı” diye haber verilen bu askeri darbenin Milli Güvenlik Konseyi’nde etkili bir generaldi.

***

Darbenin Başı Orgeneral Kenan Evren, 1958-1959 yıllarında Güney Kore’deki Türk Tugayı’nda görev yaparken Amerikalı subayların da içinde yer aldığı bir mason locasına kaydolmuştu.

MASON GENERALLERİN RESMİ GEÇİDİ

Rahmetli Aytunç Altındal’ın “Gül ve Haç Kardeşliği” adlı kitabının önsözünde (5 Eylül 2003) şu satırlar yazılıdır:

“12 Eylül 1980 darbesi sırasında HAVASS Yayınları’nın ve Süreç dergisinin yöneticisi idim…

Süreç’in 20 Ağustos 1981 tarihli 7. sayısında, o sıralarda Avrupa’da patlayan P-2 Mason Locası skandalıyla ilgili olarak ‘Devlet ve Masonlar’ başlığı altında Fransız ve dünya masonluğunu inceleyen bir dizi yayınlamaya başladım…

Sıkıyönetim vardı; dergi, ilginçtir ki daha piyasaya çıkmadan toplatıldı. Sadece çok az sayıda dergiyi kurtarabilmiştik. Kalanlar SEKA’ya gönderilip kesekağıdı yapıldı. (…)

Daha sonradan; yayınevinin ve derginin kapatılmasında o dönemde Başbakan olan Bülend Ulusu’nun ve General Haydar Saltık’ın onayı ve emri olduğunu öğrendim…

Hayret (mi?) iki Paşa da Mason’du!”














SON DAKİKA HABERLERİ

Tamer Korkmaz Diğer Yazıları