Edep yahu!.. Ya da ‘küfür fonu’…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel iyice şirazeden çıktı. Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Kullandığı hakaret dili, neredeyse sinkaflı küfürlere varmak üzere…

Peki, bu hırçınlığın, bu öfkenin, bu haddini bilmezliğin sebebi ne ola ki?

Mesela, ‘Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü İddianamesi’nin eli kulağında olması mıdır, Özel’i öfkeden kudurtan?

Öyle ya… Beşiktaş Belediyesindeki yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, suiistimal iddialarına dair ‘Aziz İhsan Aktaş Suç Örgütü İddianamesi’, sunulduğu mahkemece kabul edildi.

O iddianame, bir anlamda Ekrem İmamoğlu ve iddia olunan suç örgütü hakkında bugünlerde mahkemeye sunulması beklenen iddianamenin bir ‘önsözü’ niteliğindeydi.

Yani, Çarşambaya ulaştık, Perşembenin gelişi belli…

Orası öyle de, CHP yönetimi, partili belediyelerin neredeyse yarısından fışkıran lağım kaçaklarını, bu tür bağırıp çağırma, hakaret ve küfür gibi hadsizliklerle perdeleyebilir mi?

KILAVUZ SEDEF KABAŞ OLUNCA

Yapılan yolsuzluklara fevkalade hâkim durumda olduğu; ortaya konulan bilgi, belge, rapor, HTS kayıtları, tanıklar ve nihayet düzinelerce itirafçı ifadelerinden net bir şekilde anlaşılan Yargı, böylesi kuru gürültülere pabuç bırakır mı?

Bırakmaz elbet!.. Bunu Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel ve mevzunun ortasında, kıyısında, kenarında yer alan tüm iltisaklılar da biliyor.

O halde nedir bunca hırçınlık, küfür, hakaret?

Galiba işin sırrı, CHP’nin ‘Yalan Pazarlama Uzmanı’ Sedef Kabaş’ın ‘bilimsel temelli yalan söyleme sanatı’ tezinde gizli… Ne diyordu Kabaş? “Öyle büyük bir yalan söyleyeceksiniz ki!... Sonra onu sürekli tekrarlayacaksınız… Sonra da geçip kenardan keyifle seyredeceksiniz…”

Kelimesi kelimesine böyle mi, hatırlamıyorum. Lakin o yalan uzmanının CHP’li ekibe verdiği seminerdeki sözlerinin manası tam olarak böyleydi.

Şimdi denilebilir ki, Özgür Özel ve etrafı, en azından bu noktada yalan söylemiyor; sadece gerçekleri inkâr ediyor.

Kısmen haklısınız. Evet, İmamoğlu’nun vekil Genel Başkanı Özgür Özel, sanki Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı değil de karmaşık bir suç örgütünün avukat ordusunun başındaki zat imiş gibi hareket ediyor. Yani görevi, atfedilen tüm suçları inkâr etmek…

SADECE İNKÂR DEĞİL, İFTİRA DA EDİYOR

Mevzunun bu ‘inkâr’ kısmı, zaten Sağır Sultan’ın dahi malumu. Fakat Özgür Özel sadece inkâr etmekle kalmıyor, aynı zamanda uydurma haberler de üfürüyor. En son, iddianameye göre suç örgütünün lideri ama aynı zamanda itirafçı Aziz İhsan Aktaş’ın yurtdışına kaçtığını/kaçırıldığını iddia etti Özgür Özel.

Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ‘kaçma’ iddiasının yalan olduğunu açıkladı. Aziz İhsan Aktaş da, tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Buradayım ulan, bu-ra-da-yım!...” repliğindeki gibi, bir yere kaçmadığını ve ‘mahkeme gününü sabırsızlıkla beklediğini’ Özgür Özel’e duyurdu. Ayrıca, Özel’in yardımcılarını da kapsayan ilave itiraflarda bulunacağını ima ediverdi. Böylelikle, Özel’in, kendisine iftira ettiğini bildirdi.

Ne yaptı Özgür Özel bunun üzerine? Otelde eşi tarafından sevgilisiyle basılan kurnaz zamparanın; “Ben kimim? Burası neresi? Kim getirdi beni buraya? Memleket aç, sen neyin peşindesin? Ben Atatürkçüyüm?...” abuklamalarına benzer ifadeler kullandı. Burada tekrar yazmaya dahi lüzum yok.

İTİRAF SIRASI KİMDE?

Başka itiraf beklentileri de var. Mesela Antalya eski Belediye Başkanı Muhittin Böcek’ten, ‘adaylık baçı ödeme’ bağlamında, doğrudan Özgür Özel’i konuyla ilintilendiren, tehdit kokulu imalar geldiği öne sürülüyor. İddianın ciddiyetini, önümüzdeki gönlerde göreceğiz.

Tabi böyle olunca, insanın aklına, her seçim öncesinde gündeme gelen, ‘Kupon milletvekillikleri’ ve ‘kupon belediyeler’ mevzusu geliyor. Yani CHP’nin kazanması garanti olarak görülen yerlere gösterilecek adaylar etrafında tartışılan ‘akçalı’ meseleler…

Her neyse… CHP’li belediyelerde yaşanan ve bizzat yine CHP’lilerin yargıya taşıdığı yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, iltimas ve saire yüz kızartıcı eylemleri içeren iddialara dair kararı, yakın bir gelecekte Türk Adaleti verecek.

Bu aşamada siyasetin CHP bağlantılı sorunu; ağzı tamamen bozulmuş olan Genel Başkan Özgür Özel ve etrafının küfürbazlığının nasıl dizginleneceğidir.

Özel’in küfürlerine muhatap olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Enrdoğan, Cumhur İttifakı’nın önde gelen siyasetçileri, yüksek bürokrasi ve nihayet yargı camiası mensupları, haklarını tazminat ve ceza davaları açmak/açtırmak suretiyle aramaya çalışıyor.

İşe yarıyor mu? Yarasaydı, Özgür Özel’in ağzı biraz büzülürdü. Tersine, her bir sonraki mitinginde, küfür ve hakaretlerini bir ileri boyuta taşıyor. Üstelik, küfürlerinin muhataplarını da muğlak kılmaya ve duruma göre kıvırtmaya gayret ediyor.

MUKABELE-İ BİLMİSİL LAZIM

Tıpkı Ekrem İmamoğlu’nun, zamanın Ordu Valisine “Vali İtlik yaptı!..’ diye hakaret edip, mahkemede sıkışınca, “Vali basitlik yaptı!..” dedim veya Yüksek Seçim Kurulu üyelerine ‘ahmak’ diye hakaret edip, cezanın ucunu görünce, “Ben YSK üyelerini değil, İçişleri Bakanı’nı kastettim…” diye kıvırtması gibi…

Özel ve şürekâsını ne tazminat ne de ceza davaları durdurabiliyor. O halde ne yapmalı? Tamam, “Edep yahu!..” diyerek, işi dervişliğe vurmak mümkün. De, işe yaramıyor.

Benim naçizane bir önerim var: Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli ve Cumhur İttifakı partilerinin sözcüleri ve üst düzey yöneticileri, ne kadar küfür ederse etsin, Özgür Özel ve şürekâsını muhatap almamalı.

Bunun yerine AK Parti ve MHP, küfürbazlıkta en mahir olan milletvekillerinden birer tanesini görevlendirmeli. Bu milletvekilleri, Özgür Özel’in her küfür ve hakaretine karşı, kendisine iki misli küfür ve hakaretle karşılık vermeli.

Tıpkı Özgür Özel gibi, bu ‘nöbetçi küfürcüler’ de milletvekili olduğundan, ceza davalarından yırtmaları kolay olacak.

Tazminat davaları için de AK Parti ve MHP birer fon oluşturmalı ve cezalar buradan karşılanmalı.

Tabi bu ‘küfür fonu’, benim icadım olan bir şey değil. Hatırlayınız; Gandi Kemal Bey, bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na yaptığı hakaretlerin tazminatlarını ödeyebilmek için, CHP’li milletvekillerinin –ve muhtemelen belediye başkanlarının- gelirlerinden kesilecek paralarla bir fon oluşturmuştu. Hah, işte tam da o ‘küfür fonu’ndan ilhamla önerdim.

Karar AK Parti ve MHP’nindir…

SON DAKİKA HABERLERİ

Nihat Kaşıkcı Diğer Yazıları