Uyduruk Kanal’la ranta, talana, ihanete devam!

İstanbul’u çeyrek asırdır yöneten zihniyet, tarihi ve doğayı geri dönülmez biçimde tahrip etti. Artık yeter diyoruz!

Partili CB, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı 1994 yılından bu yana, doğrudan veya işaret ettiği isimler aracılığıyla İstanbul’u kesintisiz biçimde yönetti. Ali Müfit Gürtuna, Kadir Topbaş, Mevlüt Uysal derken tam 25 yıl boyunca İstanbul, tek merkezden idare edildi.

İstanbul’da bir arsa imara mı açılacak, yeşil alan AVM’ye mi dönecek, deprem toplanma alanları konuta mı çevrilecek? Tüm bu kararların arkasında tek bir irade vardı.

“İSTANBUL’A İHANET ETTİK” DEDİKTEN SONRA...

21 Ekim 2017’de “Yatay mimariye geçiyoruz. Dikey mimariyle İstanbul’a ihanet ettik. Bundan ben de sorumluyum” dedi. Oysa sadece üç yıl önce, 31 Ağustos 2014’te “Aşkım İstanbul” diyordu.

Bu süreçte, İstanbul’daki gökdelen sayısı 4’ten 261’e çıktı. 300'e doğru hızla ilerliyor. Bu artış sadece beton değil; aynı zamanda doğaya, tarihe ve insana karşı işlenen bir suç.

SU SORUNU ÇÖZÜLDÜ MÜ?

“Melen Barajı ile İstanbul’un 2071’e kadar su sorunu kalmadı” denmişti. Ancak Melen Barajı, aradan geçen 27 yıla rağmen hâlâ tamamlanamadı. Her seçim döneminde “Yeniden Büyük İstanbul” mitingleri düzenlendi; bakanlar, bürokratlar, teknokratlar seferber edildi.

DEPREM DEĞİL, RANT ÖNCELENDİ

2008’de İstanbul’a 8 yeni ilçe eklendi. Deprem toplanma alanlarının sadece 95’ine AVM yapıldı. Diğer birçok alana da yoğun konut ve rezidanslar dikildi.

Ülkenin başkentinde bulunması gereken Merkez Bankası da dahil tüm bankalar, teşviklerle İstanbul’a taşındı. Oysa İstanbul’un artık nüfusu azaltacak projelere ihtiyacı vardı. Bankalar, Ankara’daki binalarını terk etti; yeni gökdelenler İstanbul’un kalbine saplandı.

KANAL İSTANBUL: RANTIN SEMBOLÜ

Adı proje bile olamayacak “Kanal İstanbul” işi için “çatlasanız da patlasanız da yapacağız” denildi. Milyonlarca metreküp hafriyat çıkacak, milyarlarca dolar harcanacak. Suyuna, havasına, kuşuna, toprağına zarar verecek bu kanal, İstanbul’u felakete ve intihara sürüklüyor.

Depreme karşı 1,5 milyon konutun yenilenmesi gerekirken, İstanbul’a adeta cinnet geçirtiliyor.

KIYMAYIN EFENDİLER!

Artık yeter! Ülkemizde kalan demokrasinin kırıntısıyla bu zihniyet ilk seçimde gidecekse, hiç değilse arkasında hançerin hançerini saplamadan gitsin. Çünkü bu kadim şehir daha fazlasını kaldıramaz.

Yeter, yeter, yeter!
Ve biz haklı olarak gelecek nesiller adına isyan ediyoruz!

"Ranta doymayan aç gözünüzü kara topraklar bürüsün."
Amin. Amin. Amin.

SON DAKİKA HABERLERİ

Erol Tosun Diğer Yazıları