İşte sülale devri böyle olmalı!

Hikaye değil, uydurma hiç değil, iftira bizim fıtratımızda zaten yok. Olamaz da!!
Resmi Gazetede yayımlandı: Partili CB'nin eşinin adına üniversitede Tohum Enstitüsü kuruldu.

Ülkemize uyarlanan Ucube Rejim döneminde tam bir Sülale Devri yaşıyoruz.
3. Sınıf Arap ülkelerinde, tek kişilik rejim Türki devletlerinde, 4. sınıf Latin Amerika ülkelerinde ne yaşanıyorsa, ülkemizde de aynısının bir ilerisi yaşanıyor.

Baktık acaba Partili CB'nin zevceleri, ziraatçı mı, tarım uzmanı mı,
tarım doçenti mi, tohum veya bitki profesörü mü? Hayır, bunların hiçbiri değil.

Yine baktık tarımla ilgili, tohumla ilgili yayımlanmış kitabı mı var,
uluslararası dergi ve gazetelerde makaleleri mi var? Hayır, o da yok.

Bir daha baktık: Hayatında hiç bahçe ekmiş mi, bostan çapalamış mı,
meyve ağacı dikmiş mi, yetiştirmiş mi, meyve veya sebze toplamış mı, kasalara dizmiş mi? Hayır, o da yok.

Bir daha bir daha baktık: Seracılık mı yapmış, arıcılık mı yapmış, bağcılık mı yapmış, besicilik mi yapmış, tavukçuluk enstitüsünde, yumurta çiftliklerinde yöneticilik mi yapmış? O da hayır. Hiçbirisi yok oğlu yok.

Sonunda fark ettik ki;

İşin içerisinde Enstitü kurulan üniversite yönetiminin, YÖK sözde idarecilerinin vıcık vıcık yağdanlıkları var.
Cıvık cıvık kokuşmuşluk var.
Geri kalmış ülkelerdeki örneklerden de anlaşılacağı üzere, iktidarda uzun süre kaldıkça ülkeyi kendi çiftliği gibi yönetme yüksek sorumsuzluğu, goygoycuların teşvikleri ile aşırı güç zehirlenmesi var.

Bu yetmez, Partili CB şunları da acilen ve tez elden yapmalıdır. Kamuoyu önünde öneriyoruz:

  • Ülke içinde ve dışında konferanstan konferansa koşan, bütün bakanlıkların konferanslarında baş konuşmacı olan, yurt dışı gezilerine mazeretsiz olarak sürekli katılım sağlayan eşini CB yardımcısı olarak atamalıdır.
  • Kızlarının ve oğullarının adına da ayrı şehirlerde, doğudan batıya üniversiteler kurmalıdır.
  • Damatlarının adını taşıyan yeni bakanlıkları mutlaka ihdas etmelidir.
  • Kız torunların adına ortaokullar açmalıdır.
  • Erkek torunlar adına, kendileri gitmeseler de, Yüksek İmam Hatip Okulları açmalıdır.
  • Yeni doğacak torunlar adına ise yeni vilayetler kurmalıdır.
  • Gelinlerin hatırı kalmasın, onun için dünürler adına da en büyük ilçelerin adını değiştirip, mutlaka dünürlerin adı verilmelidir.
  • Dünürlerin üst ve alt soylarının anne, baba, dede, büyükanne, büyükbabaların adları mutlaka üniversite kampüslerine verilmeli, kampüs isimleri altın varaktan yazılmalıdır.

Böyle olmalı ki kimsenin gönlü kalmasın, ülke tam bir aile çiftliği haline gelsin, yoksa iş yarım kalır.

Yaparsam ben yaparım dedi, yapıyor. Şirket gibi yöneteceğim dedi, aile şirketi gibi yönetiyor.

Bir de anayasa değiştirilsin tez elden; yaşam boyu, emri hak vaki bulana kadar seçimsiz göreve devam edilsin. O zaman görün yönetilmeyi ve yüksek etkiyi… Aç kalmanın, işsiz olmanın, ekmek bulamamanın, meyveyi alamamanın, kuş sütü eksik saray sofralarını uzaktan seyretmenin lafı mı olurmuş? Yeter ki majesteleri rahat etsinler.

Tebaalık en güzel şey.
Ver mehteri,
Vur alkışı,
Almanya çatlasın, Hollanda patlasın, İngiltere imrensin, Amerika zaten kölemiz…!

Yazıya Günün Sözü: Yeteneği olmayanlar, ihtiras sahibi olurlarmış.

SON DAKİKA HABERLERİ

Erol Tosun Diğer Yazıları