Yolsuzluk ve rüşvet defterinin ilk sayfaları mı?
Araya serpiştirilmiş sönük birkaç AKP ve MHP belediyesi olsa da yolsuzluk ve rüşvet defteri, CHP belediyeleriyle açıldı. Zaten parti isimlerinin de pek önemi kalmamıştı; doğal işleyiş biçimi böyleymişçesine yerleşmişti siyasi yaşamımız ve belediyeciliğimize. Siyasiler kadar bürokrasimizin de çalışkanlıkta belediyelerimizle bayrak yarıştırdığını, birbiri ardına suçüstü yapılan örneklerde görüyoruz.
Açılan davalarda CHP’li belediyeleri peşinen suçlu ilan edecek değiliz. Bir süreç başladı ve bunun arkasının, iktidar muhalefet, liyakatli liyakatsiz bürokrat, özel ya da kamu kurumu ayırt etmeksizin arkasının geleceği izlenimimiz güçleniyor, idrak edilemeyişine dikkat çekmek istiyoruz.
KORKMADIKLARI DEVLETİN HAMLELERİ
Operasyonları üzerine alınan yok, gördükleri halde hiç duraksamadan tezgahlarını işletmeye devam ediyor pişkinler. Arsızlaşma seviyesinin göstergesidir, devletten korkmuyorlar. Sopasını yemediği devletten niye korksun, şimdiye kadar yanına kar kalınca yaptığı?
İtibarlı sayılan holdinglere dokunuluyor, kamu kurumlarında her gün yeni bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ifşa ediliyor, sağlık alanında gün geçmiyor ki cinayete varan istismar, yolsuzluk ve ilaç hırsızlıkları yakalanmasın, borsa ve finans sahtekarlarının kulaklarından tutuluyor, çeteler, dolandırıcılar eninde sonunda enseleniyor, yasadışı kumar ve bahis şirket ve sitelerinin tepesine, yüklenerek biniliyor, terör örgütü üyeleri faaliyete geçemeden armut gibi dalından alınıyor, başka ülkelerin ifşa edilen ajanları fışkırıyor mahkeme koridorlarında. Daha uzatınız listeyi.
4 gün önce dünya markası, girdiği ülke ekonomisinde köşe başı tutan Coca-Cola’ya veri sildiği, yerinde incelemeyi engellediği için 282 milyon lira ceza kesti Rekabet Kurulu.
YENİ BİR SAFAHATA MI GEÇİLİYOR?
Yeni bir safahata geçildi ya da geçiliyor. Şimdilik en medyatik olanı belediye yolsuzluk ve rüşvet davaları. Kulağımıza gelen, yandaş muhalif demeden herkesin kapısını çalacak incelemenin yapıldığıdır.
Yapmaması gereken devletin kurucu partisinden başlanıyor ki geriye kalan herkesin söyleyecek sözü ve bahanesi kalmasın.
Örneğin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a açılan davalar, unutulmuşken Melih Gökçek döneminin dosyalarını hatırlatıp, açmaya vesile oldu. CHP’ye açılan davalar, yandaş arsızlığının önünü almanın çaresi olarak düşünülmüş olabilir mi? Siyasisi, bürokratı gidişattan ders çıkarıp, arsızlığına bir ‘dur’ noktası koymaya uyarılıyor olabilir mi?
BİRİKMİŞ HESABI TAHSİLE GELİYOR DEVLET
Devletler yasa koyar, sulandırılsa da gereğini yapma gücü bakidir. İhlal ederek günü geldiğinde hesabını verme sorumluluğunu kendi iradenle almış olursun.
İşte o hesabın sorulma, hesabı verme safahatına giriliyor. Yolsuzluk, rüşvet ve çiğnenen yasaların faturası kesilecek. Bu davalar üzere bizim anladığımız, başlayan süreç, hesap defterinin, henüz ilk sayfalarıdır.