mRNA aşılarında yeni olumsuz gelişmeler

ABD ve Güney Kore’den geldi haberler. ABD, mRNA aşı araştırmalarından 500 milyon dolarlık desteğini çekti, Güney Kore, daha önce Kanada’da yapılanın benzeri bir araştırmayla mRNA aşılarıyla artan ölüm oranları arasındaki ilgiyi saptayan çalışmasını açıkladı.

Başlamadan tekrar anımsatalım; asla aşı karşıtı değiliz. “İnsan eli değmiş” derken mRNA aşılarına doğal olmayan insan müdahalesini kastediyoruz. mRNA’da, mücadele edilecek proteine karşı talimatlar içeren genetik kod ya da kodlar yerleştiriliyor insan eliyle. Ancak sorun da burada, doğal olmadığı için vücudun, genetiği değiştirilmiş, tanımadığı bir proteinle karşılaşmasında çıkıyor.

YANİ mRNA HALA ŞAİBELİ

Bu arada genetik kodların, kötü niyetle de kullanılabildiğini anlıyoruz. ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Robert F. Kennedy Jr.’ın, 6 Ağustos’ta yaptığı videolu açıklamasında bu ayrıntıyı görebiliriz.

ABD Biyomedikal İleri Araştırma ve Geliştirme Kurumu’nun (BARDA) verilerine göre etkili bir koruma sağlamadığı belirlenen aşılar için 22 araştırma yatırımına 500 milyon dolarlık desteği kestiklerini belirttikten sonra Kennedy Jr., şöyle bir cümle kuruyor:

Bu fonu, virüsler mutasyona uğrasa bile etkililiğini koruyan daha güvenli ve daha geniş kapsamlı aşı platformlarına yönlendiriyoruz.

Yani, mRNA aşı tarzı değil, tercih edilen kodlar güvenli olmayan. Yani olumsuz müdahaleler var kullanılanlarda. Yani ya yeterli araştırma yapılmadan piyasaya sürüldüğü için ya da kötü niyetli dokunuşlar nedeniyle mRNA aşıları hala şaibeli.

KENDİ RAPORUNDA ÖLÜMCÜL ÇIKMIŞ

ABD’nin kestiği desteğin baş kullanıcıları kim? İlaç devleri Pfizer ve Moderna.

Pfizer, salgın kapanmasından yaklaşık 8 ay sonra Aralık 2020’de aşıyı piyasaya sürmüştü. Aşının etkilerini görmek için ‘Gizli Sınıflandırılmış’ başlıklı Aralık-Şubat’ı içeren 2 buçuk aylık bir araştırma yaptırmıştı şirket içinde. Ekim 2021’de Bilgi Edinme Özgürlüğü kapsamında bu gizli rapor, kamuoyuna açıklandı.

Ölümcül etkiler, zaten daha o gün tespit edilmişti raporda.

Mart 2021’de rapor, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ile ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne (CDC) sunuldu. İki kurum da ölümcüllüğü görmezden geldi ve aşının piyasaya sürülüp dünyaya yayılmasına göz yumdular.

Ama işte onca güçlü medya hakimiyeti ve sosyal medya sansürlerine rağmen ‘gizli sınıflandırılmış’ bilgiler, gün yüzüne çıktı. ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Kennedy Jr, işte bu kovana çomak sokuyor.

GÜNEY KORE’NİN OLUMSUZ RAPORU

2 ay önce Kanada Halk Sağlığı Kurumu’nun (PHAC) “.. Covid mRNA aşılarının, halk arasında yıkıcı bir ölüm artışına neden olduğunu..” açıklayan raporunu ele almıştık (Kanada da mRNA’dan kitlesel ölümleri açıkladı) Benzer bir araştırma Güney Kore’den geldi.

Güney Kore’nin önde gelen bilim insanları, Gyeonggi Bulaşıcı Hastalık Kontrol Merkezi'nde (GIDCC), ‘Covid Aşılaması Sonrası Ciddi Yan Etkiler, Yaşayan Hastalarda Ölüm Oranlarının Artışı’ başlıklı çalışma yapmış. Ölüm oranları yanında tetiklediği yan hastalıkların artışını da incelemişler.

Karmaşık raporun özeti; iki ve üzeri mRNA aşılamalarında ölüm oranı, 42 gün içinde yüzde 44,7 çıkmış.

Tetiklediği hastalıklara göre artış oranlarını ayrıntılı vermiş, aşılama merkezine göre ölüm oranlarını bile tespit etmişler; tıbbi kurumlarda (örneğin klinikler/hastaneler) 3 kat, huzurevleri/uzun süreli bakım merkezlerinde 4 kat, toplum sağlığı merkezlerinde yapılan aşılarda yine 4 kat ölüm artış oranı belirlenmiş.

Araştırmaya kalkan bir ülkeden daha olumsuz sonuçlar alıyoruz mRNA aşıları için. Biz, Allah’a emanetiz, araştırmacı değil de borazan çıkıyor bizim memleketten.

HAKİM MEDYA HALA YANLIŞ AŞI YANINDA

ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Robert F. Kennedy Jr.’ın haberini, küresel medyanın hakim ajansları ve haber sitelerinde inceledik. ‘Aşı karşıtı bakan’ olarak sunuyorlar kendisini ve sadece mRNA’ya yandaş görüş ile yorumlar eklenmişti haberlerin sonuna.

O salgın, o mRNA, o medya, idareci akıl, hepsi aynı küresel derebeylerinin eseri ve malıdır.

Biz aşı karşıtı değil, doğal aşıdan yanayız. Bilim kalkanı arkasına saklanan, mRNA’yı kötü amaçlar için kullanan küresel cinayet şebekesinin cesaret ve pervasızlığına dikkat çekmeye çalışıyoruz. İnsanın özünü bozmakla aklını bozmuş delirmiş zenginliğin soykırım hedefli cinnetine, insan ayağıyla basan fren olmaya çalışıyoruz.