İsrail’in oyuncağını elinden aldılar

İran’ın nükleer tesisleri vurulurken çocuksu bir coşkuyla ABD ve Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, oyuncağının elinden alındığının farkında mı değildi, vermeye mi zorlanmıştı? Netanyahu’nun değil, İsrail devlet politikasıydı İran’ı nükleer silah bahanesiyle düşmanlaştırmak.

İşgal ettiği ülke, bölge ve dünya siyasetinde, İran düşmanlığıyla meşruiyeti güçlenmişti İsrail’in. İşte heyecanlı Netanyahu, kendi eliyle 40 yıllık meşruiyet gerekçesini, gönüllü teslim ediyordu nükleer tesisleri ve İran’ı vururken.

“10 YIL İÇİNDE İSRAİL OLMAYACAK”

2012 yılında Amerika’nın Eski Dışişleri Bakanı, Amerika Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı yapmış ama dünya siyasetçilerinin ağzından çıkana dikkat kesildiği Henrry Kissinger, “10 yıl içinde İsrail diye bir devlet olmayacak” demişti.

Yardımcısı tarafından sözleri yalanlanmış ancak bu sözlerin peşine düşen Dr.Kevin Barret, yazdığı makalesine “The New York Post tarafından ‘harfi harfine’ alıntılanan Kissinger’in ‘10 yıl içinde artık İsrail olmayacak’ sözü, kati ve şartsız” diye başlayarak sözleri doğrulattığını açıklamıştı. 70 milyar dolardan fazla bütçeli 16 ABD İstihbarat Kurumu’nun, ‘İsrail-Sonrası Orta Doğu’ya Hazırlık’ başlıklı 82 sayfalık analizini de kanıt göstermişti.

İran üst düzey yöneticilerinin yatak odalarının yerini bilecek kadar saniye saniye takip edebilen İsrail, nokta vuruşlarla hem istihbarat hem vuruş gücünü gösteriyor, İran ise çoğu boşa giden düşük yoğunluklu füze atışlarıyla karşılık verme rolünü yerine getiriyordu. İran, zayıf görüntüsüyle İsrail’in çekildiği tuzağa destek veriyordu.

DEREBEYLERİNİN BAŞBAKANI

Oysa Ortadoğu planlarının en önemli meşruiyet gerekçesi ‘nükleer silah’ oyuncağı elinden alınırken sevinen İsrail, ‘mağdur’ edebiyatından bir sayfa değil, bir fasikülü yırtıp atıyordu nükleer tesisleri imha ederek.

Bu sırada Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İran'a hava saldırıları düzenleyen İsrail'e, "Hepimiz adına kirli işleri yapıyor" diyerek teşekkür ediyordu. Kimdir bu Merz?

Küresel derebeylerinin 11 trilyon dolarlık servete sahip şirketlerinden Blackrock’un yönetici ve hissedarlarındandır. Almanya’nın başına getirdiler. İsrail için kurduğu ‘kirli işler’ vurgulu cümle, İsrail’in düştüğü tuzağı işaret eden cümledir.

KABA GÜÇ OLMAK YETERLİ DEĞİL

23 Haziran’da TV 100 gece bülteninde İsrail’den yorum yapan Türk akademisyen, son siyasi anketleri değerlendiriyordu. “Sağ ve sol uçlardaki seçmen, Netanyahu’ya yöneldi, sağ ve sol partiler zayıflıyor, Ben Gvir gibi bağnaz siyasetçiler ilgiyi kaybediyor” dedi. Netanyahu, itildiği uçuruma, demek ki kamuoyunu da arkasına alarak koşacak artık.

Siyaseti ve devleti bilmeyen toplumların, dünyaya kafa tutmanın bedelini bilmedikleri bir kez daha İsrail’de anlaşılıyor, Yahudiler, bir kez daha hedef tahtasına oturtuluyor kaba güç olmayı devlet olmaya, istediklerini yapabilmeye yeterli sandıkları için.

HELE ELİ TÜRKİYE’YE UZANIRSA

Sonuç olarak küresel derebeyleri, İsrail ve Ukrayna gibi maşaları, küresel kargaşayı alevlendirmek için kullanıyor, kendilerini imha etmelerinden hiçbir rahatsızlık duymadan çıkarlarına göre yönlendiriyorlar. Yarın da Tayvan’ı, Yunanistan’ı ya da Hindistan’ı ateşe sürerler. Para bayrağının vatandaşı oldukları, kimlik ve kişilikleri olmadığı için, kendilerinden başka kimse ve her şey değersizdir onların nazarında.

Dünya gündemini ezici yoğunlukta işgal eden İsrail-İran çatışması, derebeylerinin bilerek ve isteyerek diğer gündemleri gölgeleme baskısıdır. Kazandığını sandığı ama kaybedeceği savaşta İsrail ve dünya Yahudileri, birkaç yüz ya da binyılı, mağduriyet telafisiyle geçirmek zorunda kalabilir.

Hele Türkiye’ye eli uzanırsa o yüz ya da bin yıl boyunca, artık kadim koruyucusu da arkasında olmayacaktır.

SON DAKİKA HABERLERİ

Ali İnandım Diğer Yazıları