İçimizi karıştıran kol dirseğinden kesildi
Kimine göre 60 yıl, kimine göre 50-55 yıl önce oluşmaya, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra güçlenmeye başladı bu kol. Son 30 yıldır çok zaman kaybettirdi Türkiye’ye; çok işini engelledi, çok değerli insanına kıydı, daha çoğunu liyakat linçleri, iftira, tehdit ve sürgünlerle kıyma makinesinde öğüttü. Bir kolu şimdi kendini fesheden PKK’ydı, diğeri FETÖ, 15 Temmuz 2016’da dirseğinden kesildi devletin boğazına sarılma cesareti gösteren FETÖ kolu.
ABD’nin küresel bir istihbarat örgütü planlamasıydı ama İngiltere ve İsrail anılmadan, kuyrukları Avrupa’nın körü körüne desteği olmadan olamazdı FETÖ. Sonra, PKK gibi, Türkiye aleyhine kim sipariş verse geri çevirmeyen, hizmetleri karşılığında para basma makinesine dönüşen küresel bir örgüt oldu çıktı.
Batı’nın en sinsi planı, Türk tarihinin en büyük ihanetini yazdırdı tarih sayfalarına.
KONTROLLÜ DARBE!
15 Temmuz sonrası 7 Ağustos 2016’da Yenikapı’da yapılan tüm partilerin katıldığı ‘Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nde Kemal Kılıçdaroğlu, “..15Temmuz akşamı TSK içinde yuvalanan bir çete grubu Türk demokrasisine darbe yapmak istedi. Daha doğrusu hepimize darbe yapmak istedi.. Parlamenter sisteme karşı darbe yapmak istediler. En kanlı darbe girişimidir bu..” diyerek 240 demokrasi şehidine Allah'tan rahmet dilemişti.
8 Ocak 2017 ve 3 Nisan 2017’de söylediği “15 Temmuz, kontrollü darbedir” ifadesi, yeni bir boyuta geçirdi darbe içeriğini. Yenikapı’nın tam tersine dönmüştü söylemleri. Kemal bey, “Darbeye bile bile müsaade ettiniz, sonra da mağduru oynadınız” demeye getiriyordu.
Kontrollü darbe konusunda aynı kanaatteydik ama tam tersi bir çıkarımdı bizimki: Bu sinsi örgüt, devlete karşı işlediği suçların en büyüğünü göze almıştı, suçüstü yapıldı. Tuzağa düşürülmüştü.
Kurucusu ve destekçisi Batı da beraberinde!
HAMİLERİ DE KUSACAK YAKINDA
Bu yola girmiş yüzbinlerce vatandaşımızı tek tek takip etmek mümkün olamayacağına göre suçu işleterek, suçun üzerinden çete ifşa edildi. Kontrollü ise böyle kontrollüdür bu darbe.
Eli ayağı durmayanı 9 yıl sonra saklandığı yerde bulup çıkarıyor devlet. Uzun yıllar sürecek bu zehirli yapıyı bünyeden atmamız. Gizli üyeler hala çalışıyor, çelme takacağı yerde takmaya devam ediyor, hatta yeri geliyor kafa tutuyorlar hala.
Yeni dünya kurulurken hamileri ve destekçileri, kendi derdiyle boğuşmakla meşgul, daha da çok meşgul olacak. FETÖ’ler, PKK’lar, onların da ayak bağı artık. Gittikleri ülkeler, yakında kusmaya başlar kendilerini.
10 Temmuz 2025 itibariyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 3 bin 386 FETÖ'cüyü aklama, Türkiye’yi cezalandırma kararları aldı. Dünyadaki gidişatı okuyamayan ve ABD’nin ittiği uçurumda yuvarlanan Avrupa, Türkiye’deki değişim ve dönüşümü de algılayamıyor, 30 yıl önceki akılla açık edilmiş, bitmiş örgüte destek olmaya çalışıyor.
ÇOLAK FETÖ DERİNLERE UZANAMAYACAK ARTIK
Bizim açımızdan büyük nimet bu öngörüsüzlük, hem PKK hem FETÖ, onların suyunu kirletiyor artık.
FETÖ kolu bütünüyle değil ama 15 Temmuz darbesiyle dirseğinden kesildi. Çolak FETÖ’nün kesik kolu, Türkiye ve devletin derinliklerine uzanamayacak artık.
Türkiye’yi boğmak için boğazına sarılan FETÖ ve PKK kolları, ya dibinden ya dirseğinden yiyor darbeleri. Her darbede eksilecek, sonunda bir satırdan fazla anılmayacağı tarih sayfalarına gömülecekler.
Ders alıp, uyanık olalım, onların yazdıracağı satırlarla doldurtmayalım tarih sayfalarımızı.