Dünyanın en sabırlı devleti
Kızgınlar, daha da kızgın ama çok kızgın. Aşırı hararet, muhakeme zincirlerini kopardı; doğruluğu kanıtlanmamış –sözde- bilgi bombardımanı altındayız. Bilgiyi teyit ettirmekle yükümlü medyacılar bile kendi kontrolünden de çıktı, kanıtlanmamış iddialarla hararetini söndürmeye çalışıyor. Sosyal medya, kaynayan lavların dibi, krater ağzında oturmak gibi.
Yanardağ patlasın diye el ovuşturanlar, kratere yönlendiriyor kızgınlıktan artık lav sıcaklığını hissetmeyenleri.
Devlet de ısındı. Atatürk’ten sonra Cumhuriyet’in engellenen, aksayan, çelmelenen yarım ya da eksik işleri ve projeleri için harekete geçti. Bu çelmeleyen, engelleyenlerin hiç istemeyeceği bir toparlanma ve güncellenmeyi, başlattı 80 yıl sonra yeniden.
Yani uluslararası ilişkiler de çok kızgın. Masa altından şiddetli tekmeleşmelerle geçti 90 yılın sıkıştırılmış özeti son 18 yılımız. Dünyadaki değişim ve yeni paylaşım kavgası da binince üzerine, yanardağ lavlarında çay demliyoruz bütün ülkelerin de demlemek zorunda kalacağı gibi.
BÜTÜN TEZGÂHLARA RAĞMEN SABIRLA
Devletle hükümeti karıştırmayarak bir geçerliliği olabilir söylediklerimizin.
Balkanlar’da, Orta Doğu’da, Kafkaslar’da -ki Çin’e kadar uzandı- Türk Devletleri Teşkilatı’yla, oyunbozan ve kuran bir Türkiye hissettiriyor varlığını. Yeni dünya düzenine göre güncellenirken engelleyen ve çelmeleyen eski pranga ülke ve içimizdeki uzantılarından, kurtulma mücadelesi veriyoruz.
Sabırla…
Müttefikleriniz terör örgütleri kuruyor, hatta siyasi partilerini kurup bir de maaşını ödetiyor, gözünüzün içine baka baka 40 yıl para-silah demeden onları destekliyor, ‘cemaat’ kisveli holdingleşmiş yapılanmalar, devlet kurumlarının kılcal damarlarına kadar sızıyor, kendinde siyaseti, ekonomiyi, toplumsal düzeni yönlendirme gücü buluyor, düğmesine basınca darbe bile yapmaya cesaret ediyor, besleme siyasi, akademisyen ve medyacılar, 45 yıldır havanda su dövdürüyor…
Musul-Kerkük’te, Halep’te 100 yıl, anlaşması bile olmadan elimizden alınan adalarda 80 yıl, Avrupa Birliği üyelik kapısında 60 yıl, Kıbrıs’ta 50 yıl, Ermenistan’da 30 yılımız çalındı.
Çok demokrat ABD ve şimdiki Avrupa Birliği üyeleri, ekonomik ayrıcalıklarla Cumhuriyet’ten sonra da kanımızı emiyor.
BATI’NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ
O çok demokrat, insan hakları edebiyatından ötesi olmayan bu devletler, İsrail protestolarına ertesi gün tekme, tokat, gaz ve tutuklamalarla karşılık vermiş, üniversiteleri, desteklerini keserek tehdit etmiştir. Ekrem İmamoğlu için özel AB toplantıları düzenlerken uçak anlaşmalarını iptal etmiş ancak aynı iddialarla suçlanan Fransız siyasetçi Jean Marie Le Pen’i hapisle cezalandırmıştır.
Rusya, hemen boy ölçüsünü aldı Ukrayna’nın, Çin, Tayvan’ınkini almak üzere. Donald Trump, 3 ayda altüst etti süper güç ABD’yi.
İÇ SİYASETİN ANLAYAMADIĞI
Bir televizyon programında, Türkiye’ye ne zaman ve nasıl PKK/YPG ile saldıracaklarını ayrıntılı anlatan ABD'li emekli Albay Douglas Mcgregor, YouTube yayıncısı Daniel Davis'in bir hafta önce yayınlanan ‘Deep Dive’ programında, söylem değiştirmiş:
Türkler her zaman köşede bekleyen 250 kiloluk goril gibi olmuştur... Ve şimdiye kadar Sayın Erdoğan, o gorili uysal tutmaya çalıştı... Türkiye'de şu anda İsrail'e ve bize karşı çok fazla hayal kırıklığı, öfke, nefret birikti... Bu durum artık gerçekten patlama noktasına geldi…
Yanlışlıkla sildiğimiz İsrail medyasında çıkan makalede yorumcu, özetle şunun altını çizmişti; Tayyip Erdoğan gitse de Türk devlet politikası değişmeyecek!
Dünyada Türkiye kadar sabırlı ve demokratik bir devlet daha olabilir mi, içindeki kurtların kemirmesine müsaade edip, hakkı için bekleyen?