Bayramların içi yeniden doluyor
Tarihinizi, kültürümüzü, değerlerimizi, bir kez daha yeniden keşfediyoruz. 10 Kasım 1938 saat 9’u 5 geçeden sonra ataleti artarak kireçlenen milli bilincimiz, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra ruhsuzluğa, 1990’lardan sonra ise yozlaşmaya dönüştü. Yavaş ısıda kaynatılırken birden ateşi harladı neoliberalizmin darbesi 12 Eylül.
Dirençli, dayanıklı ve güçlü toplum olmanın koşullarını yıkma öğretisi neoliberalizm, tarihi çarpıtarak, kültürü unutturarak, değerleri aşağılayarak para ve bireyselliği pompalayıp, toplumsal birlik ve beraberliği çözdü. Bunların çözüldüğü hiçbir toplum, güçlü ve dirençli olamadı son 100 yıldır.
Bu siyaset ve onun ekonomisi, ülke ve toplumlarını, yozluk uçurumundan aşağı itme öğretisidir. Din, dil, ırk, güçlü-güçsüz ayırt etmeden insanlık da dahil her şeyi bozma öğretisi. 90 yılın son 45 yılında, ana damarlarımızdan kılcal damarlarımızın derinliklerine kadar sızdı, kanserliğini, her yanımıza bulaştırdı.
ROKOKO ENTELLERİ
Önce hazırladıkları beslemeleri, ‘aydın-kanaat önderi’ olarak önümüze kattılar. Biz de adam zannedip arkalarına takıldık. Tüm medya dallarında baskın güç ve ses onlarınkiydi. Kendi tarih, kültür ve değerlerimizi, gücüyle de sesiyle de boğdu liberal etiketli liboşlar. Bizim ‘sahte enteller’ diye tabir ettiğimiz bu tayfaya, kendisi de o çizgide yazıp çizdiği halde çok daha yakışır bir sıfat takmıştı Serdar Turgut; ‘Rokoko Entelektüller’.
30 yıl bütün ülke tarihi, kültürü ve değerlerinden milleti soğuttu, bütün devlet politikalarının tersine yönlendirdiler toplumu. İktidar indirdi, iktidar bindirdiler tam hakim oldukları medya gücüyle.
Destekleseniz de hemfikir olamazdınız onlarla, sizi de ters köşeye yatırırlardı ulaşılmaz olmak için. Ulaşamadıkça arkasından gitti bu milletin okumuş-yazmışları. Ne idüğü belirsiz, ayağı yere değmeyen, cıva kıvamında kaygan fikirli bu enteller, zehri saldı, milli bilinci başarıyla köreltti. FETÖ’lerle PKK’larla da çok iyi anlaşan bir tayfa.
ÜLKEYİ KENDİSİNDEN SOĞUTTULAR
45 yıl ekmek yediler, hala aynı yoldan yiyenleri devam ediyor azimle. Sesleri yine çok çıkıyor ama etkileri azaldı. Hadi yüzde 8 desen bir azınlık, yüzde 92’yi kilitledi 30 yıl. Siyasetçisi, iş insanı, akademisyeni, bürokratı, sivil toplum örgütçüsü, elbirliğiyle ülkesi ve toplumundan soğuttu milleti, gençleri zehirledi.
Bayramlarımızı da bu kişiliksizler çaldı zihnimizden. Dini-milli hepsi bizimdir; ayrıştırdılar. Birini kutlayan, öbürünü kutlamaz oldu, bir de böyle bölündük. Dahası, bayram coşku ve sevincimizi yaşayamaz, çocuklarımıza da aktaramaz olduk.
Liboşu, FETÖ'sü, PKK'sı, başka ülkelerin kucağında sivil toplum örgütlüğü yapanlar, el birliğiyle bizi biz yapan her şeyden bizi soğuttu, biz de düştük tuzaklarına.
TEKNOFESTLİ BAYRAMLAR
Tam düşmemişiz; tutunacağımız dallar varmış itildiğimiz uçurumda. Tutunduk, geri tırmanışa geçtik çok şükür. Tırmandıkça çarpıtılmış tarihimiz yeniden yazılıyor, kültürümüz hatırlanıyor, değerlerimiz değerleniyor.
Son 2-3 yıldır daha belirginleşmeye başladı; dini bayramlarımızı aile, akraba ve dostlarımızla geçirmeye başladık tatile gitmek yerine. Medyanın manevi vurgulu içerikleri arttı. Karşıtlık yumuşuyor.
30 Ağustos’larımız, 29 Ekim’lerimiz, 19 Mayıs’larımızın boş laflar ve zayıf törenlerle geçiştirilen kutlamaları, somut başarıların sergilendiği Teknofest gibi etkinliklerle dolduruluyor. Yüzbinler, milyonlar akıyor bu milli bayram etkinliğine. Yeni nesil böyle tanışabilirdi, öyle de tanışıyor bayram coşkusuyla.
UÇURUMDAN DÖNDÜK
Bu milletin çimentosu bayramlarını, içi tam da boşaltılmadan özüne döndürmeye, bayramın bayramlığını yeniden hatırlarken kutlamasını da becermeye başladık. Neoliberalizmin içini boşaltmaya 45 yılını verdiği bayramlarımız, milletin idrakiyle yeniden anlam ve değerine kavuşma yolunda.
Çimentomuzu sıkılaştıracak su, artık verilebiliyor.
19 Mayıs 1919 ile 30 Ağustos 1922 arası Sakarya Meydan Savaşı da dahil, varoluş mücadelemizi bilmeden bu coşkuya katılamaz gençler. Önce bilgiyi sonra kutlamasını öğretecek ve öğreneceğiz.
Galiba uçurumdan yuvarlanmadan, eşiğinden dönüyor Türkiye.
30 Ağustos yolumuza ışık, neslimize ders, bayrama can olsun, dünyaya ibretlik Zafer Bayramımız, kutlu olsun!