Arsızı cezalandırmayınca

Bir atasözümüz var. Bir musibet bin nasihatten yeğdir. Musibetlere doymuyoruz ders almak için. Hala depreme dayanıksız bina yapıyoruz, dere yatağına ev, tedbirsizlikle ya da çıkar için orman yakıyoruz. Ne nasihatten ne musibetten…

Buna ‘arsızlık’ deniyor.

Meşrebi geniş, sınırsızdır arsızlık. Yasayla, kolluk gücüyle cezayla durdurulamayanı, psikopatlık oluyor artık, normalde doğru tecride.

Oysa artık arsız olmayan cezalandırılıyor, arsız olmayan kendini tecrit ediyor.

Sistem bu; kapitalizm ve vahşi hali neoliberalizm, bütün dünyaya yaydı bu virüsü, ne musibet ne nasihat işleyen arsızlar alemi oldu dünya.

NE DEPREM NE SEL NE YANGINDAN

1999’da Gölcük ve Düzce (Kaynaşlı) depremlerini yaşadık, gördük ki hala çimentodan, demirden çalan, kolon kesen adamlar bitmemiş. 2023 Kahramanmaraş depremlerinde 11 ilimiz, neredeyse yerle bir oldu. Mahkemelerde, tahliye ediliyor sorumluları.

2021’de Bartın, Kastamonu ve Sinop selleri, tokadın şahıydı ders çıkarmak için; yamaçlara değil, dere yatağının ortasına büyümüştü çünkü şehirler. Dedeleri kadar aklı olmayan arsızların kurbanlarını verdik 21. Yüzyıl’da.

İki ayda 3 bin 62 yangın geçirdik ülke çapında. İzmir, Sakarya, Bilecik, Eskişehir, Bursa ve Karabük yangınları, verdiğimiz şehitlerle bir dönüm noktası olmuştur yangın tarihimizde. Aynı ormanda, aynı anda birkaç yerde çıkan yangınlar, tedbirsizlikten hariç nihayet şüphelerimizi de boş çıkarmadı.

ALLAH’IN SOPASI YOK

Yıllardır her turizm mevsimiyle başlayıp, mevsimle biten yangınlara suçlu bulamıyorduk. PKK uzantısı ‘Ateşin Çocukları’, 2019-2021 yılları arasında ‘intikam eylemi’ olarak birçok yangını üstlenmişti. Sonra da devam etti benzer yangınlar ama üstlenme çığlıkları seyreldi.

Bir lafımız daha vardır; Allah’ın sopası yok ki…

PKK’nın bıraktığı yerden alan varmış; Bursa kundakçısı FETÖ'cü çıktı. Sinsiliğin ve arsızlığın örgütü FETÖ, bir kez daha yakalandı, Allah’ın sopasıyla değil, 15 Temmuz 2016’da olduğu gibi kendi eliyle kendini ifşa etti. İsrail istihbarat örgütü MOSSAD da Bursa yangına yer vermiş sosyal medyasında.

Böylece hainlik ve kişiliksizliğine örnek eylemlerinden birini daha sergilemiş oldu FETÖ arsızları. PKK'cılarla liboşlar, fırsata çullanmaktan geri kalmadı, ezberledik artık. Siyaseti, yangınlarla da şekillendirmek bir yöntemmiş demek ki.

Otel, site kurmak, maden arazisi açmak için orman yakanlar da var. Bu üçlüden farkları yok bizim için. Arsızlık, ihanetten de utanmayan bir davranış biçimi, dedik ya sınırsızdır diye.

Arsızları cezalandırmazsanız bedelini bütün ülke ve tabii ki siyaset öder.

PKK-FETÖ-LİBOŞ ÜÇLÜSÜ

FETÖ-PKK-Liboşlar üçlüsü, yüzde 10’la yüzde 90’ı esir almıştı kökü dışarıda destekleriyle. Yüzde 90, onların sömürdüğü kaynaklardan kalanlarla yaşama savaşı veriyor 40 yıldır. Hükümetler beceremiyorsa Allah’ın sopası yok işte, arsızlığın dengesini sanki ilahi adalet yerine getiriyor.

Binayı başına yıkıyor, evini, şehrini sele veriyor, kasıtla orman yakanı, hemen ifşa ediyor. Arsızların önünü alıp cezalandırsa tecrit etse ve utanmaya zorlasaydınız, neoliberalizm ve ihanet, bu kadar kolay ele geçiremezdi ruhları.

Cezasız arsızların yarattığı dünyanın dibine vurduk, cezalandırılmazsa yüzeye çıkıp nefes alamayacak, ülke değil, insanlık olarak boğulacağız.

SON DAKİKA HABERLERİ

Ali İnandım Diğer Yazıları