Uzmanlar uyarıyor: "Margarin tüketimi riski artırıyor!"
Kadın sağlığını tehdit eden en önemli hastalıklardan biri olan meme kanseri, modern yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları nedeniyle giderek artıyor. Uzmanlar, erken teşhisin hayat kurtardığını vurgularken, meme kanseri riskini artıran faktörler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Son araştırmalara göre, özellikle hamur işlerinde sıkça kullanılan doymamış yağlar (margarinler), meme kanseri riskini artıran etmenler arasında yer alıyor. Uzmanlar, yetersiz ve dengesiz beslenme, aşırı kilo, hareketsizlik ve işlenmiş gıda tüketiminin hastalık riskini tetiklediğine dikkat çekti.
Uzmanlar, meme kanserinin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, modern yaşamın getirdiği stres, beslenme bozuklukları ve çevresel etkenlerin hastalığın oluşumunda önemli rol oynadığını ifade etti.
Risk faktörleri arasında şunlar yer alıyor:
- Anne veya aile bireylerinde 50 yaş altında meme kanseri öyküsü
- Hiç doğum yapmamış olmak
- İlk doğumu 35 yaş sonrası yapmak
- Emzirememek
- İlk âdetin 12 yaş altında başlaması
- Geç menopoza (55 yaş sonrası) girmek
- Menopoz sonrası dönemde gelişen şişmanlık
- Margarin gibi doymamış yağların aşırı tüketimi
- Yumurtalık ya da rahim kanseri geçmişi
“KENDİ MUAYENE 20 YAŞINDA BAŞLAMALI”
Meme kanseri en sık 50 yaş üzerindeki kadınlarda görülse de, hastalığın genç yaşlarda da ortaya çıkabileceğini vurgulayan uzmanlar, 20 yaşından itibaren her kadının ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapması ve yılda bir kez doktor kontrolünden geçmesi gerektiğini söyledi.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BELİRTİLER!
- Memede veya koltuk altında ele gelen sert kitle
- Meme başında içe çekilme, çökme ya da şekil bozukluğu
- Meme başında soyulma, kabuklanma
- Ciltte ödem, şişlik, kızarıklık veya portakal kabuğu görünümü
- Memede büyüme, asimetri ya da renk değişikliği
“ERKEN TANI HAYAT KURTARIR”
Uzmanlar, erken tanının meme kanserinde ölüm oranlarını yarı yarıya düşürdüğünü belirterek, hastalığın erken evrede tespit edilmesi durumunda, sadece tümörün alındığını ve memenin korunabildiğini vurguladı. İleri evrede ise kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemlerin tedaviye eklendiği ifade edildi.