Türkiye’de her 3 kişiden 1’i insülin direnci riski altında!

Metabolik hastalıklar arasında hızla yaygınlaşan insülin direnci, artık sadece yetişkinleri değil, gençleri ve hatta çocukları da tehdit ediyor.

Uzmanlar, hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme ve stresin etkisiyle Türkiye’de her 3 kişiden birinde insülin direnci gelişme riski bulunduğuna dikkat çekti.

İNSÜLİN DİRENCİ NEDİR?

uzmanlar, insülin direncini “Vücudun ürettiği insülini yeterince kullanamaması sonucu kan şekeri düzeyinin normalin üzerine çıkması” olarak tanımlıyor.
Uzmanlara göre, bu durum uzun vadede tip 2 diyabet, obezite, kalp-damar hastalıkları ve karaciğer yağlanması gibi ciddi sağlık sorunlarının öncüsü olabiliyor.

BELİRTİLER!

İnsülin direncinin sinsice ilerlediğini belirten uzmanlar, hastalığın erken dönemlerinde çoğu kişinin farkında olmadığını söylüyor.

Belirtiler arasında şunlar öne çıkıyor:

  • Sık acıkma ve özellikle tatlı isteği
  • Yemeklerden sonra ani uyku hali veya halsizlik
  • Kilo vermekte zorlanma, özellikle karın çevresinde yağlanma
  • Ciltte kararma (özellikle ense, koltuk altı ve kasık bölgelerinde)
  • Düzensiz adet döngüsü (kadınlarda)
  • Konsantrasyon güçlüğü ve yorgunluk hissi

Uzmanlar, bu belirtilerden birkaçının bir arada görülmesi halinde mutlaka kan şekeri ve insülin düzeyi ölçümleriyle HOMA testi yaptırılması gerektiğini vurguluyor.

HAREKETSİZLİK, FAST FOOD VE STRES

İnsülin direncinin en önemli nedenleri arasında fazla kilo, düşük fiziksel aktivite, dengesiz beslenme ve kronik stres bulunuyor. Uzmanlar, özellikle yüksek karbonhidrat ve şeker içeren gıdaların sık tüketilmesinin insülin direncini tetiklediğini belirtiyor.

Bir diğer risk faktörü de uyku düzensizliği. Yapılan araştırmalara göre, geceleri 6 saatten az uyuyan bireylerde insülin direnci gelişme olasılığı yüzde 40 daha yüksek.

Uzmanlar, insülin direncinin erken dönemde ilaçsız olarak tersine çevrilebileceğini vurguluyor.
Tedavide en etkili yöntemler ise şunlar:

  • Dengeli beslenme: Rafine karbonhidratlardan uzak durmak, tam tahıllar, sebzeler ve protein ağırlıklı beslenmek.
  • Düzenli egzersiz: Haftada en az 150 dakika yürüyüş veya hafif tempolu spor.
  • Stres yönetimi: Yoga, meditasyon ve yeterli uyku.
  • Düzenli takip: Kan şekeri ve insülin düzeyinin hekim kontrolünde izlenmesi.

Uzmanlar, “İnsülin direnci teşhisi konulan bireyler, küçük ama istikrarlı yaşam tarzı değişiklikleriyle birkaç ay içinde ciddi iyileşme gösterebilir. Ancak tedavi edilmezse, tip 2 diyabete ilerlemesi kaçınılmazdır.” ifadelerini kullandı.

TOPLUMDA FARKINDALIK ARTMALI

Uzmanlar, insülin direncinin “sessiz salgın” haline geldiğini belirterek, toplumda farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“İnsülin direncinin farkına varmak, diyabetin ve obezitenin önlenmesinde en önemli adımdır. Sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve bilinçli yaşam alışkanlıklarıyla bu hastalığın önüne geçmek mümkündür.”

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber