Sonbahar depresyonu neden arttı ve nasıl önlenir? Psikolog Arda Yeni Ankara'ya anlattı!

İstanbul Arel Üniversitesi PDR Müdürü Psikolog Yeliz Arda, sonbahar mevsimiyle birlikte artan hüzün, yorgunluk ve psikolojik dalgalanmaların birçok kişide depresyonu tetikleyebildiğini belirterek mevsim geçişlerinde ruh sağlığını korumak için alınması gereken önlemleri anlattı.

İstanbul Arel Üniversitesi PDR Müdürü Psikolog Yeliz Arda, mevsim geçişlerine bağlı olarak etkisini artıran depresyona dair Yeni Ankara'ya konuştu. Arda, ruh sağlığının korunması için alınması gereken önlemleri anlattı.

"SONBAHAR MEVSİMİ, BAZI KİŞİLERDE DEPRESYONU YÜKSEK ORANDA TETİKLEYEBİLİYOR"

Güneş ışığının depresyon üzerindeki etkilerine değinen Arda, "Sonbahar, insanlara hüznü hatırlatsa da aslında doğanın yenilenme zamanıdır. Ağaçların, bitkilerin, hayvanların ve insanların yenilenmesi için özel bir mevsimdir. Tıpkı yapraklar gibi insanların da kendi kurumuş yapraklarından arınarak yeni bir başlangıç yapma zamanıdır. Sonbaharın başlamasıyla birlikte yorgunluk ve halsizlik gibi durumlar da yaşayabiliriz. Yazın sıcaklığı ve güneşli günleri artık geride kaldı. Havanın soğuması ve rüzgârın artmasıyla birlikte mevsim geçişleri insan psikolojisini de etkilemeye başlıyor. Güneş ışığından daha az faydalandığımız sonbahar mevsimi, bazı kişilerde depresyonu yüksek oranda tetikleyebiliyor" açıklamasında bulundu.

"KARAMSAR DÜŞÜNCELERLE KARAMSAR DAVRANIŞLAR SERGİLEYEBİLİYORUZ"

Arda, artan sorumlulukların depresyona yol açabileceğini belirterek, "Her yeni mevsim, beraberinde bir adaptasyon süreci gerektirir. Sonbaharda dökülen yapraklar, havanın daha gri olması ve yağmurların artması, kişinin kendisine, çevreye ve geleceğe dair düşüncelerinde olumsuzluklar yaşamasına neden olabiliyor. Tatilin ve sıcağın sona ermesi, iş hayatı, aile ve çocuk gibi sorumlulukların artması bu olumsuz düşüncelere daha kolay kapılmamıza ve hayata karşı bakış açımızın olumsuz yönde etkilenmesine yol açabiliyor. Değişen yaşam şartları ve artan sorumluluklara hızlı bir geçiş, kişide karamsarlık duygularının hâkim olmasına sebep olabiliyor. Dolayısıyla karamsar düşüncelerle karamsar davranışlar sergileyebiliyoruz" ifadelerini kullandı.

"KIŞA ADAPTE OLMAK ÇOK DA ZOR DEĞİL"

Mevsimlerin çeşitli duygular ile bağdaştırıldığını anlatan Arda, "Bu mevsimi hüznün mevsimi haline getiren şey sadece yaşamımızdaki değişen şartlar değildir. Sonbaharı anlatan şiirler ve şarkılar da mevsimin hüzünlü ve karamsar olduğuna dair çağrışımlar oluşturur. Oysa sonbahar, hüznün değil doğanın kendini yenilemesinin mevsimidir. Ancak sonbahar yapraklarının birer birer dökülmesiyle birlikte ümitsizlik ve karamsarlık duyguları yaşamaya başladıysanız, bu durumu değiştirebilir ve dönüştürebilirsiniz" diye konuştu.

"SABAH UYANDIĞINIZDA YAPACAĞINIZ İLK ŞEY TELEFONLA İLGİLENMEK OLMASIN"

Arda, depresyonla mücadele yollarını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"İş yaşamınız, aileniz ve arkadaş çevreniz bu konuda sizi olumsuz etkileyebilir. Bu durumdan uzak durmak için yapabileceklerinizi şu şekilde özetleyebiliriz: yeni bir dönemin başlamasıyla birlikte hayatınıza yeni sorumluluklar eklenebilir. Bu durum stres, mutsuzluk ve öfke yaratabilir. Kendinize ulaşılması zor hedefler koymak yerine küçük hedefler belirleyin. Hedeflerinizi gerçekleştirdikçe yenilerini eklemeyi ihmal etmeyin. Kendinize fazla yüklenmemeniz gerektiğini unutmayın. Alkol ve sigaradan olabildiğince uzak durun. Bu maddeler başlangıçta sakinleştirici gibi görünse de zamanla ruh halini olumsuz etkiler ve olumsuz duyguların geri dönmesine neden olur. Ruh sağlığınız kadar fiziksel sağlığınız da çok önemlidir. Mevsim geçişleri bağışıklığın düştüğü, hastalıklara en açık olunan dönemlerdir. Fiziksel sağlığın bozulması psikolojinizi de olumsuz etkileyebilir ve depresyona daha yakın hale getirebilir. Sabah uyandığınızda yapacağınız ilk şey telefonla ilgilenmek olmasın. Perdeleri açıp gün ışığının içeri girmesine izin verin. Pencereyi açarak derin bir nefes alın ve oksijenin sizi canlandırmasına fırsat verin."

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber