Ormanın "gizli" hazinesi: "Kav Mantarı" şifa ve doğa meraklılarının yeni gözdesi oldu
Doğanın sessiz mucizelerinden biri olan kav mantarı (Fomes fomentarius), son dönemde hem bilim dünyasının hem de doğaseverlerin radarına girdi. Ağaç gövdelerinde taşlaşmış bir yara izi gibi duran bu mantar, aslında yüzyıllardır şifa kaynağı olarak kullanılıyor.
Doğanın gizemli mucizelerinden biri olan "kav mantarı" (Fomes fomentarius), son dönemde hem tıp hem de doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Ağaç gövdelerinde adeta taşlaşmış bir kabuk görünümünde yetişen bu mantar, yüzyıllardır şifa, ateş tutuşturucu ve doğal antibiyotik olarak kullanılıyor.
Türkiye’nin özellikle Karadeniz, Marmara ve Doğu Anadolu bölgelerinde doğal olarak yetişen kav mantarı, genellikle kayın, huş ve meşe gibi ağaçların gövdelerinde bulunuyor. Yavaş büyüyen bu mantar, yıllarca aynı ağaç üzerinde kalabiliyor.
Uzmanlar, kav mantarının içeriğinde bulunan polisakkaritler, fenolik bileşikler ve triterpenler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, iltihap önleyici ve antioksidan etkiler gösterdiğini belirtiyor.
Alternatif tıp alanında ilgi gören kav mantarı, özellikle son yıllarda doğal ürünler ve bitkisel destekler arasında öne çıktı. Kurutulup öğütülerek çay şeklinde tüketilen mantarın, bağışıklık desteği ve cilt sağlığı üzerindeki etkileri araştırılıyor.
UZMANLAR UYARIYOR: BİLİNÇSİZ KULLANMAYIN!
Ancak uzmanlar, her doğal ürün gibi kav mantarının da bilinçsiz kullanılmaması gerektiği uyarısında bulunuyor. Mantarın türüne ve toplandığı bölgeye göre içerik farkları olabileceğine dikkat çeken mikologlar, tüketim öncesinde mutlaka bir uzmana danışılmasını öneriyor.
Orman ekosisteminin doğal bir parçası olan kav mantarı, hem şifalı yönüyle hem de doğaya kattığı estetik görüntüyle dikkat çekiyor. Türkiye’de son yıllarda doğal kaynaklı sağlık ürünlerine artan ilgi, kav mantarını da yeniden gündeme taşıdı.