Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özgür Bilen Başaran anlattı: Kataraktın tek tedavisi bu yöntemde!

Katarakt’ın gözdeki doğal merceğin saydamlığını kaybetmesi ile oluşan bir göz hastalığı olduğunu belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özgür Bilen Başaran, yeniankara.com.tr’ye yaptığı açıklamada, katarakt hastalığının tek tedavisinin ameliyat olduğunu dile getirdi.

Op. Dr. Özgür Bilen Başaran, “katarakt’ın ortaya çıkmasında ilerleyen yaş önemli bir etken olmakla beraber; göz içi iltihapları, şeker hastalığı gibi bazı sistemik hastalıklar, kortizon ve birtakım ilaçların uzun süreli kullanımı, göze gelen ağır darbeler katarakta neden olabilir. Genetik özellik de taşıyabilir ve yeni doğan bebeklerde ya da çocukluk yaşlarında da gözlenebilir. Kataraktın belirtileri bulanık görme, renklerin soluk ve zor algılanması, ışıktan rahatsız olma ve dağılma, yakın veya uzak görmede bozulmalar ve çift görme şeklinde olabilir” diye konuştu.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Kataraktın ilaçla tedavisinin mümkün olmadığını ve tek çözümün ameliyat olduğunun altını çizen Op. Dr. Başaran, “ameliyat genellikle damla anestezisi ile yapılır. Gerekli durumlarda sedasyon veya genel anestezi uygulanabilir. Hasta, ameliyattan sonra aynı gün taburcu edilebilir ve ertesi gün sosyal yaşantısına dönebilir. Kataraktın tedavisinde uzun yıllardır fakoemülsifikasyon yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemde ses dalgaları (Ultrasound) ile kataraktlı lens göz içinde parçalanıp dışarı alınır ve yerine yeni bir mercek yerleştirilir. Bu ameliyatlarda, uygun mercek seçimi büyük önem taşıyor” cümlelerini kullandı.

TRİFOKAL GÖZ İÇİ MERCEKLERİ İLE HER MESAFEDE NET GÖRÜŞ SAĞLANABİLİYOR

Tüm katarakt ameliyatlarında opaklaşıp sertleşerek eski işlevini kaybetmiş doğal göz içi merceğin çıkarılarak, hekim tarafından gözün içine yeni bir mercek yerleştirildiğini anlatan Op. Dr. Özgür Bilen Başaran, “farklı yeteneklere sahip göz içi mercek çeşitleri vardır. Ancak yeni nesil olan Trifokal göz içi merceklerinin kullanıldığı katarakt ameliyatlarında, hastalar yakın, uzak ve ara mesafedeki görme problemlerine aynı anda çözüm bulabiliyor. Göz yapıları uygun olduğu takdirde, Trifokal mercekler sayesinde hastalar her mesafede net görüşe kavuşabilmektedir” ifadelerini kullandı.

Trifokal merceklerin, kataraktı olmayan miyop hipermetrop ve presbiyop hastalar için de uygun olduğunu söyleyen Op. Dr. Başaran, “Multifokal ve trifokal mercekler, yalnızca katarakt tedavisinde değil, hipermetrop miyop ve presbiyopi gibi rahatsızlıklarda da kullanılabiliyor. Bu mercekler, farklı mesafelerde net görüş sağlıyor. Ayrıca trifokal torik mercekler astigmatizma sorunlarını da ortadan kaldırabilir” şeklinde konuştu.

YÜKSEK HASSASİYETLE YAPILIYOR

Femtosaniye lazer teknolojisi’nin ameliyatın başarısını etkileyen en önemli aşamaların, cerrahların talimatlarına uygun bir şekilde yüksek hassasiyetle yapılmasını sağladığı konusunda bilgi veren Op. Dr. Özgür Bilen Başaran, “katarakt cerrahisinde insan eli ile yapılan birçok basamak özel görüntüleme teknikleri yardımı ile bilgisayar kontrollü olarak Femtosaniye lazer ile gerçekleştirilmektedir. Bu teknoloji hem hasta hem de hekim açısından son derece konforlu ve güvenli bir yöntemdir. Katarakt ameliyatlarında önemli olan hususlardan biri hastanın gözündeki katarakt alındıktan sonra yeni göz içi merceğinin yerleştiği yuvanın kusursuz olarak hazırlanabilmesidir. Femtosaniye lazer teknolojisi kullanıldığında cerrahın eliyle yapılan bu aşama bilgisayar destekli olarak yapılmaktadır. Böylece hastanın gözü mikron biriminde çok hassas bir şekilde ölçülüp lazer ışınlarıyla merceğin ön zarının açılması sağlanmaktadır. Fakoemulsifikasyon aşaması ise yine hekim tarafından gerçekleştirilmektedir” diyerek devam etti.

HASTA SEÇİMİ ÖNEMLİ

Ameliyat öncesi hasta detaylı muayeneden geçirilmesinin önemine de vurgu yapan Başaran, “tedavi uygulanacak hastanın görme ihtiyacının doğru belirlenmesi çok önemlidir. Detaylı göz muayenesi ile birlikte ileri teknoloji kullanılarak yapılan göz tetkikinden sonra hastanın gözü için uygun göz içi lens modeline karar verilir. Burada hastanın yaşı, mesleği, ne kadar okuduğu, ne kadar araba kullandığı, karanlıkta ne kadar net görmesi gerektiği ve bunun gibi bir çok faktör etkilidir. Retina problemleri veya diyabet gibi rahatsızlıkları olan hastalara akıllı mercekler genellikle önermiyoruz. Bu ameliyat için yüksek teknoloji ve gelişmiş ameliyathane koşullarının sağlanmış olması önemlidir” diyerek sözlerine son verdi.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber