Artık sadece yaşlılar değil, 35 yaş altı da diyabet riski altında! İşte Türkiye’nin diyabet gerçeği
Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Cesur, Türkiye’de diyabetin hızla artan bir sorun olduğunu, 2045’te 13,4 milyon kişiye ulaşmasının beklendiğini ve 35 yaşından itibaren düzenli taramanın önem taşıdığını vurguladı.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Cesur, diyabetin dünya genelinde hızla artan bir halk sağlığı problemi olduğunu belirterek çarpıcı uyarılarda bulundu. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verilerini aktaran Cesur, 2045 yılında dünyada diyabetli sayısının 783 milyona, Türkiye’de ise 13,4 milyona ulaşmasının beklendiğini söyledi. Türkiye’nin bu tahminlere göre diyabet sıklığı açısından dünyada 10. sırada olacağının öngörüldüğünü ifade etti.
Ankara'da bir hastanede Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Cesur, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında yaptığı açıklamada, 2024 verilerinin Türkiye’yi 20-79 yaş arası diyabet görülme sıklığında Avrupa’nın ilk sırasında gösterdiğini hatırlattı. Bu yıl Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve IDF tarafından belirlenen temanın “İş Yerinde Diyabet” olduğunu aktardı.
“TÜRKİYE OBEZİTEDE DE AVRUPA’NIN ZİRVESİNDE”
Diyabetin insülin hormonunun salgılanması veya etkisindeki bozulma nedeniyle ortaya çıkan kronik bir metabolik hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Cesur, obezitenin diyabet riskini ciddi şekilde artırdığına dikkat çekti.
“Obezite ülkemizin en önemli kronik sorunlarından biri. Ne yazık ki obezite sıklığında da Avrupa’da ilk sıradayız” diyen Cesur, tip 1 ve tip 2 diyabetin farklarına değindi. Tip 1 diyabetin daha çok gençlerde görüldüğünü, tip 2 diyabetin ise tüm diyabet vakalarının yüzde 90’ını oluşturduğunu aktaran Cesur, tip 2 diyabetin büyük ölçüde önlenebilir olduğunun altını çizdi.
“35 YAŞINDAN İTİBAREN 3 YILDA BİR TARAMA YAPILMALI”
Prediyabetin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Cesur, erken müdahalenin diyabeti önleyebileceğini şu sözlerle anlattı:
“Prediyabet dikkate alınmazsa diyabete dönüşme olasılığı yüksektir. Yaş ilerledikçe tip 2 diyabet riski de artar. Bu nedenle 35 yaşından itibaren, kilodan bağımsız olarak, 3 yılda bir açlık plazma glukozu ile diyabet taraması yapılmalıdır.”
Cesur, toplumdaki diyabet farkındalığının yetersizliğinin tedavinin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu belirterek erken teşhisin önemini vurguladı.
“DİYABETLE MÜCADELE TOPLUMSAL BİR SORUMLULUK”
Diyabetin önlenmesi, hastalık geliştikten sonra da komplikasyon oluşmadan tedavi edilmesinin hayati önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Cesur, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ülkemizde diyabet ve diyabetin yol açtığı hasarlarla mücadelenin artarak devam etmesi gerekiyor. Toplumun tüm kesimlerinin, basının ve kamuoyunun bu mücadelede birlikte çalışması hepimizi ilgilendiren toplumsal bir sorumluluktur.”