Aile hekimlerinin iş yükü azalıyor
Yeni Ankara'ya özel açıklama yapan Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürü Dr. Muhammet Emin Demirkol, yaptıkları çalışmalar hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Dr. Demirkol "Sağlıklı Hayat Merkezlerimiz, halkımızın emrinde" dedi.
Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürü Dr. Muhammet Emin Demirkol, ülke genelinde 9 bine yakın binada yaklaşık 30 bin Aile Hekimi ve Aile Sağlığı çalışanları ile birlikte sürdürdüğü birinci basamak sağlık hizmetleri hakkında Yeni Ankara gazetesine özel açıklama yaptı. İş yükü altında ezilen Aile Hekimleri için müjde veren Genel Müdür Dr. Demirkol “Her bir Aile Hekimimiz şu an yaklaşık bin 800 ila 3 bin civarında nüfustan sorumlu. Hedefimiz 2028 sonuna kadar bu sayıyı 2 bin'e kadar düşürmektir” dedi.
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürü Dr. Demirkol, hem Türkiye genelinden hem de Ankara’daki çalışmalarından örnekler verirken şunları söyledi:
“BUNLAR BİZİM GÖREVİMİZ”
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, koruyucu sağlığı ön plana alan ve vatandaşlarımızın sağlığını sadece korumakla kalmayıp aynı zamanda geliştiren bir Genel Müdürlüktür. Bu kapsamda birinci basamak sağlık hizmetleri dediğimiz tüm koruyucu sağlık hizmetlerinin bizim bünyemizde yürütüldüğünü ifade etmek isterim.
Burada, Aile Sağlığı Merkezleri toplamda yaklaşık 9 bin'e yakın binada, 30 bin'e yakın Aile Hekimi ve Aile Sağlığı çalışanımızla hizmet vermektedir. Aile sağlığı merkezlerimiz bize bağlıdır.
Bunun dışında, yine birinci basamak hizmetlerinin en önemli merkezlerinden biri olan ve koruyucu Sağlık hizmetlerinde çok önemli bir yere konumlandırmaya çalıştığımız sağlıklı hayat merkezlerimiz yaklaşık 300'e yakın binamızda, 81 ilimizin birçok ilçesinde şu an aktif bir şekilde hizmet veriyor. Onların da bize bağlı olduğunu ifade etmek isterim.
Aile sağlığı merkezlerimizin, sağlıklı hayat merkezlerimizin yanı sıra özellikle KETEM dediğimiz Kanser Tarama Merkezlerimiz, Toplum Sağlığı Merkezlerimiz, İlçe Sağlık müdürlüklerimiz, Verem Savaş Dispanserlerimizle çok geniş bir alanda hizmet veriyoruz.
“GÖÇMENLERİN SAĞLIĞINI DA TAKİP EDİYORUZ”
Aynı zamanda Suriye'deki savaştan sonra ülkemize gelen misafirlerimize de, Göçmen Sağlığı Merkezleri ve Güçlendirilmiş Göçmen Sağlığı Merkezlerimizle sağlık hizmeti sunuyoruz. Koruyucu sağlık hizmetleri de, yine Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü bünyesinde yürüyen önemli kuruluşların başında geliyor. Bu yelpazede çok geniş başlıklar altında hizmet yürütüyoruz.
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü olarak 81 ilde, tüm ilçelerimizde halk sağlığı başkanlarımızla birlikte yapılanmamız en etkin bir şekilde süreç içerisinde tamamlandı ve şu anda da aile sağlığı merkezi, sağlıklı hayat merkezimiz başta olmak üzere koruyucu sağlık hizmetlerini etkin bir şekilde yürütüyoruz.
“AİLE HEKİMLERİMİZİN YÜKÜ AZALACAK”
Özellikle biliyorsunuz kronik hastalıklar birçok sebebe bağlı olarak tüm dünyada arttı. Pandemi ile birlikte koruyucu sağlığa verilen önem de arttı. Aynı zamanda hastalanmamanın önemi de vatandaşımız tarafından bilinmeye başladı. Bu kapsamda, biz de özellikle bebeklerin, çocukların, yeni doğanların, annelerin ve anne adaylarının sağlığı noktasında yakın takipteyiz.
Biliyorsunuz, Sağlıklı Dönüşüm Programı ile beraber Türkiye özellikle koruyucu sağlıkta çok büyük yol katetti. Şu an Türkiye'de nüfusun birebir kayıtlı olduğu tek sistem Aile Hekimliği Sistemi. Her bir Aile Hekimimizin yaklaşık bin 800 ila 3 bin civarında sorumlu olduğu nüfus var.
Burada hedefimiz 2028 sonuna kadar bu sayıyı 2 bin'e kadar düşürmek. Bunun için yine Aile Sağlığı merkezleri açıyoruz. Aile Hekimlerimizin görevlendirmesini yapıyoruz. Böylelikle bir aile hekimine düşen nüfusu azaltmaya çalışıyoruz. Buradaki hedefimiz de birinci basamakta koruyucu sağlık hizmetlerini güçlendirmektir.
“NÜFUSUN YAŞLANMASIYLA HAREKETLİ YAŞAM AZALDI”
Bunlar arasında özellikle kanser taramaları çok önemli. Artan kanser vakası tüm Türkiye'de ve dünyada en önemli problemlerimizden biri. Bunun dışında diyabet, hipertansiyon, inme gibi birçok kronik hastalık nüfusun yaşlanmasıyla ve hareketli yaşamın azalmasıyla beraber arttı.
Malumunuz, bağımlılıkla mücadele de aile sağlığı merkezlerimizde başta tütün, uyuşturucu, alkol ve sanal kumarla yoğun bir mücadele çalışmamız sürüyor. Bu kapsamda aslında mücadele ettiğimiz birçok başlık var: kanser gibi kronik hastalıklar, bağımlılıklar, hareketsizliğe bağlı olarak ortaya çıkan kas iskelet hastalıkları gibi. Obezite önemli problemlerimizden biri. Fazla kilo, şu anda bütün bu hastalıkların ve kronik hastalıkların en temel nedenlerinden biri. Malumunuz, şu anda Türkiye'de her üç vatandaşımızdan ikisi ya fazla kilolu ya da obez.
Sigara içme ile ilgili olanı biliyorsunuz, her üç kişiden en az biri bildiğimiz klasik sigaradan kullanıyor. Elektronik sigara ile ilgili çalışmalarımız devam ediyordu, o da bambaşka bir problem olarak şu an karşımızda. Bunlarla mücadele ediyoruz.
“DÜNYA’DA OLDUĞU GİBİ, TÜRKİYE’DE DE OBEZİTE SIKINTISI”
Böyle bir sıralama yapamıyoruz. Çünkü sağlık çok geniş bir alan. Obezite ile ilgili bizim çalışmalarımızın yanı sıra bir yandan da kronik hastalıklar var. Her bölgenin kendine özgü dinamikleri var. Mesela bizim hareketli yaşama çok daha önem veren illerimiz de var. Beslenme kültürü gelişmiş olan ve beslenme kültürü geliştiği halde hareketli yaşama önem veren illerimiz de var. Dönem dönem yoğunluğun arttığı iller de var hareketlilik anlamında. İşte fındık hasadında Karadeniz'de hareketlilik artıyor, kendi içerisinde Orta Anadolu'da tarım zamanı hareketlilik artıyor.
Fakat biz köy yaşantısından şehir yaşantısına geçerken eski kültürümüzden uzaklaşamadık. Fakat hareketli yaşamdan uzaklaştık. Modern yaşamın bize dayatmış olduğu önemli dezavantajlardan biri de işte dijital bağımlılık. Daha iyi ya da daha kötü yapacak bir durumumuz ve göstergemiz yok. Fakat sadece şunu söyleyebilirim: Türkiye'de de, tüm dünyada da fazla kilo artıyor. Bağımlılıklar (dijital bağımlılık, tütün bağımlılığı) istediğimiz seviyelerde maalesef değil. Bu noktalarda başarılı olmak için gayret gösteriyoruz.
“ANKARA’DA BAŞARILI BİR SAĞLIK EKİBİMİZ VAR”
Tabii, Ankara'da çok önemli bir sağlık müdürlüğü yapımız var, başarılı bir ekibimiz var. Buradaki arkadaşlarımız birçok projeyi sahipleniyor. Şu an Ankara'da birkaç proje beraber yürüyor. Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek programı Ankara'da okullarımızda yürüyor. Özellikle çocuklarımızın ilkokuldan başlayarak sağlık okuryazarlığını artırma çalışması çok etkin bir şekilde yürüyor. Sağlık Müdürlüğümüz, ekibiyle birlikte çok gayretle çalışıyorlar.
“İDEAL BOY KİLO ÖLÇÜMÜ”
Diğer taraftan malumunuz, tüm Türkiye'de başlattığımız ve çok iyi yürüyen bir 'İdeal Boy Kilo Ölçümü, İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa' projemiz var. Nerede yapıyorsunuz onu? Şu an merkezi caddelerde, alışveriş merkezlerinde vatandaşlara yapıyoruz. Yoldan geçen gönüllü vatandaşlarımızdan ideal boy kilo ölçümünde orada bulunan sağlık profesyonelleri tarafından boyu ve kilosu ölçülerek vücut kitle indeksi hesaplanıyor ve onlara obezite ile ilgili farkındalık çalışması yapılıyor.
Fazla kilo ile ilgili biliyorsunuz bizde obezite genel itibarıyla artık 100 kilolara sebep olan, hareket edemeyenlerle ilgili kullanılıyordu. Oysa normalde vücut kitle indeksi hesaplandığında 25'in üstünde olanlar fazla kilolu, 30'un üstünde olanlar obezdir. Fakat bizim toplumumuzda genel itibarıyla işte yüzyıl öncesi Kurtuluş Savaşı ile birlikte yokluklar içerisinde çıkan bir toplum olduğu için, tekrar yeniden var olan, ayağa kalkan bir toplum olduğu için beslenme kültürümüz hamur ağırlıklıydı. O zaman için hamurlu beslenme, şimdi yine içinde girmesi, hareketsiz yaşamın da girmesiyle ve fazla kilonun makul görüldüğü algısıyla fazla kilo daha zararlı oldu. O sebeple biz vatandaşlarımıza "Sizin kilonuz fazla, obezitenin ve fazla kilonun şöyle şöyle zararları var" diyerek ve "Bizim bunla ilgili sağlıklı hayat merkezimiz var" diyerek yerinde onları tarif ederek broşürlerle, evraklarla ve dijital karekod okutma sistemi ile onların gitmesini sağlıyoruz sağlıklı hayat merkezimize.
“SAĞLIKLI HAYAT MERKEZLERİMİZ ÇALIŞIYOR”
Sağlıklı Hayat Merkezlerimizde ücretsiz egzersiz dersimiz var, ücretsiz fizyoterapi hizmetimiz var, psikoloğumuz var, sosyal çalışmacımız, çocuk gelişimcimiz var. Sağlıklı Hayat Merkezlerimizde spor salonlarımız var. Pilatesinden yürüyüşüne kadar birçok faaliyet fizyoterapistlerimiz eşliğinde yapılıyor. Sigara bırakma polikliniklerimiz var. Vatandaşlarımızın bu konuda farkındalığını da artırmaya çalışıyoruz. İdeal boy kilo ölçümünü gönüllü vatandaşlarımızdan isteyenlere yapıyoruz, onlara kiloyla ilgili bilgi veriyoruz ve sağlıklı hayat merkezine gitmelerini sağlıyoruz.
Yüze yakın bölgede bu yapıldı ve devam ediyor. İki ay boyunca Ankara'da yüze yakın noktada. Bugün tüm Türkiye'de yapıyoruz bunu. Şu anda o rakamı da ilk defa burada belirtmek isterim: Hedefimiz nüfusumuzun yüzde10'unu, yani 10 milyon kişiyi taramak. Sayın Bakanımız 80 milyonda 10 milyon hedefi koydu. İki aylık süreç işliyor şu anda, kum saati işliyor. Şu ana kadar yaklaşık olarak 1 milyon 500 bin'i geçtik. Üç haftada yaklaşık haftada 500 bin civarında Türkiye genelinde ölçüm oluyor ve ortalama olarak da şu anda yüzde 20'ler seviyesindeyiz, hedefimizin yüzde 20'sindeyiz. Ankara'da yaklaşık olarak toplamda 150 bin’i bulmuş bir sayımız var. Gayet güzel, çok iyi çalışan ekiplerimiz sahada ve gerçekten de bu noktada tüm teşkilatlarımızı, tüm sağlık müdürlüklerimizi, halk sağlığı başkanlarımızı tebrik ediyoruz. Onlar sahada, güneşin altında yeri geliyor saatlerce, gönüllü olan vatandaşlarımızın boy kilo ölçümünü yapıyor, onlara bilgi veriyor.
“SAĞLIKLI HAYAT AKADEMİSİ ÇALIŞIYOR”
Sağlıklı Hayat Akademisi Ankara bu noktada çok iyi bir rakamı yakaladı. Sayın Bakanımızın Kartalkaya'daki yangında vefat eden doktorumuz Yiğit Genç Bey'in adını verdiği sağlıklı hayat merkezimiz var İncek'te Gölbaşı'nda. Gölbaşı'nda sağlıklı hayat merkezlerimiz, merkezimizin açılışında da Sayın Bakanımız tüm Türkiye'deki ders başlangıcında ilk dersini verdi.
Sağlıklı Hayat Merkezlerimizde, daha önce bahsetmiş olduğum sağlıklı hayat merkezimizde vatandaşlarımızın 13 dersten oluşan eğitim almalarını sağlıyoruz. Bu eğitim alan vatandaşlarımız aslında birer sağlık elçisi oluyor. Sigaranın zararı, obezite ve fazla kilonun zararı, akılcı ilaç kullanımı (antibiyotik neden zararlıdır gereksiz kullanımda), kanser taramaları niye önemlidir gibi bizim yapmış olduğumuz tüm faydalı çalışmaları anlatan, bu konuda vatandaşımızı bilgilendirme amacıyla kurduğumuz Sağlıklı Hayat Akademisi sahalarda çok güzel ilk mezunlarını verdi. Şu ana kadar toplamda 20 bin civarında vatandaşımıza ulaştık. Bu 13 dersten oluşuyor ve bunlar tam devamlı bir şekilde gidiyorlar. Ne kadar sürüyor süre? Toplamda bizim en az hedeflediğimiz iki gün altı ders, altı ders şeklinde yapıyoruz. Ama çok yoğun memur olarak çalışan vatandaşlarımız var, kendi iş yerinde işçi olarak çalışanlar var. Onlara da akşamları yapıyoruz, akşam yapıyoruz. Daha çok grupların kendi özelliğine göre ders saatlerini ayarlayabiliyoruz.
Sağlık profesyonellerimiz, doktorlarımız, eczacılarımız, hemşirelerimiz bu dersleri veriyor. Halkı bilinçlendirmek, diğer sağlıklı hayatın gereksinimi olan tüm faaliyetlerde 13 ders anlatıyor. 'Niye hareketli yaşam? Biz yürüyün derken siz de niye yürüyor diyoruz?' Tüm bunları anlatıyoruz. O anlattıklarımızı da evlerde, akrabalarınıza da işte ne dalga sağlık okuryazarlığını artırmaya çalışıyoruz. Nasıl okullarımızda 'Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek' gibi tüm alanlarda eğitim veriyorsak, burada da bu eğitimi yetişkinlere vermeye çalışıyoruz.
“SAHA SAĞLIK ELÇİLERİMİZİN SAYILARI ARTIYOR”
Muhtarlarımızla başladık, taksi şoförlerimize başladık, kuaförlere, berberlere başladık, öğretmenlere, imamlara başladık. Vatandaşla temas eden hangi meslek grubu varsa, onun ismini de saha sağlık elçileri olarak adlandırıyoruz. Çok güzel, saha sağlık elçileri. Evet, böyle işte tüm Türkiye'de bir kuaför bir berber tıraş yaparken, vatandaşımızın bakımını yaparken de istiyoruz ki bunları öğrendikten sonra kulağına fısıldasın. Tabii tabii, şimdi kahvecilere, lokantacılara anlatacağız. Sonuç itibarıyla bir beyaz ekmeğin ne kadar zararlı olduğunu, fazla tüketildiğinde en iyi lokantacının bilmesi gerekiyor. Evet, o yüzden bütün Türkiye'de bu etkinliklere başladık. Şu anda ben de bir rakama ulaştık. Tahmin ediyorum iki ay oldu. Hedefimiz en az 10 bin. Ama maksimum hedefimiz 40 bin'e kadar ulaşmak. Böyle bir yılda 500 bin vatandaşımıza ulaşabilirsek, yaklaşık olarak tam işte bu sistem oturduğunda yaklaşık 3 milyon saha sağlık elçisi yetiştirelim. Daha çok kişiye ulaşalım, daha çok kişiye ulaşalım.
“ÜCRETSİZ KANSER TARAMALARI YAPIYORUZ”
Ücretsiz kanser taraması yapıyoruz. Bazı illerimizde bunun yeterli olmadığını görüyoruz, başvurunun. Ücretsiz, kendi hayatını kurtaracak önemli bir hizmet devletimiz tarafından sunulan. Onu yaptığında nelerden kurtulacağını, ne gibi tehlikelerden bertaraf olacağını bilmiyor.