Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum’dan 'Terörsüz Türkiye' değerlendirmesi

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Türkiye’nin ideolojik terörle mücadelesinde geçiş sürecinin Ekim 2024 itibarıyla resmen devlet politikası haline geldiğini belirterek, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli çağrısının bu sürecin tarihi dönüm noktalarından biri olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Türkiye’nin terörle mücadelesinde yeni bir aşamayı temsil eden “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin sosyal medya platformu X üzerinden dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu.

Uçum, TBMM’nin yasama yılı açılışı ile ilgili, “Ülke Liderimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 Ekim 2024 günü TBMM’nin yasama yılı açılışında vurguladığı yeni paradigma ile büyük bir tecrübeye ve bilgeliğe sahip Sayın Bahçeli’nin öncü hamleleriyle ‘geçiş süreci’ 2024 Ekim ayında bir devlet politikası olarak resmen başladı. Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı geçiş süreci pratiğinde büyük ve tarihi adımlardan biri oldu.” dedi.

“STATÜ TALEBİNDEN VAZGEÇİLDİ”

Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'na değinen Uçum, şunları söyledi:

“27 Şubat Çağrısının temel özelliği; nesnel gerçekliğe uygun olmadığı için statü taleplerinden tümden vazgeçilmesidir. Devlet ve toplumla bütünleşmedir. Tek devlet ve tek ulus yaklaşımı çağrının omurgasıdır. PKK’nın Suriye dahil bölgedeki ve Avrupa’daki tüm unsurları ve ilişkileri kapsamdadır. Demokratik siyaset olarak benimsenmiştir. Başka hiç bir yol meşru kabul edilmeyecektir. Münfesih PKK’nın tüm unsurları ve bağlantılı legal siyasi mecralar her aşamada Çağrının bu çerçevesi ve içeriğiyle bağlıdır.”

“TÜRKİYE, TERÖRSÜZ BİR GELECEĞE ÖZGÜN BİR GEÇİŞ MODELİYLE YÜRÜYOR”

Uçum, Türkiye’nin terörle mücadelede yeni bir evreye geçtiğini belirterek, Türkiye ideolojik referanslı terör pratiklerinin tasfiyesi bakımından özgün bir geçiş süreci modeli uygulandığını aktardı. Türkiye modelinin öne çıkan kimi özelliklerini ise şöyle sıraladı:

"Kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız bir geçiş süreci hedeflenmiştir. Örgüt ideolojik olarak anlamsızlaşma ve kendini tekrar realitesi sebebiyle, kurucusunun iradesine uyarak fesih ve silah bırakma kararı almıştır. Geçiş süreci toplumsal bütünleşmenin hazırlıklarının yapıldığı ve devamı adımların atılacağı aşamaya ulaşmıştır. Terörü terk ederek münfesih olan örgütün ard etkisi demokratik siyaset alanına hem yeni fikirler hem yeni aktörler olarak yansıyacaktır. Geçiş süreci tamamlandıktan sonra demokratik siyaset alanının genişlemesi ve derinleşmesi bir reform aşaması olarak çok daha etkili devreye girecektir. Geçiş sürecinin en önemli özelliği bu aşamaya hazırlıktır.”

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber