Dünyanın en büyük 2. nadir element rezervi Türkiye’de! ABD’nin gözü Eskişehir’de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye gerçekleştirdiği ziyaretten sonra, Eskişehir’in Beylikova ilçesindeki nadir toprak elementi rezervi bir kez daha uluslararası ilginin odağına yerleşti. ABD'nin bu bölgeye yönelik ilgisi, özellikle Çin'e olan kritik mineral bağımlılığını azaltma çabalarıyla doğrudan bağlantılı.

DÜNYANIN EN BÜYÜK İKİNCİ NADİR ELEMENT REZERVİ TÜRKİYE’DE

Eti Maden verilerine göre, Eskişehir Beylikova’daki sahada yaklaşık 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi bulunuyor. Bu miktar, Çin'den sonra dünyadaki en büyük ikinci rezerv anlamına geliyor. Söz konusu alanda sadece nadir toprak elementleri değil, aynı zamanda florit ve barit gibi sanayi için kritik öneme sahip diğer mineraller de yer alıyor.

Bu mineraller, ABD’nin "kritik mineraller listesi"nde yer almakta. Bu nedenle, Beylikova’daki maden sahası yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik ve stratejik açıdan da büyük önem taşıyor.

ABD’NİN İLGİSİ TESADÜF DEĞİL

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump dönemindeki Beyaz Saray ziyaretinin ardından gündeme gelen bu rezervle ilgili ABD Kongre tutanaklarını kamuoyuyla paylaştı. Yavuzyılmaz, "Eti Maden’in Sayıştay raporuna göre AKP iktidarı, bu devasa rezervin sanayide işlenmesine olanak tanıyacak tesisleri kurmakta gecikti." ifadelerini kullandı.

ABD, stratejik teknolojilerde - F-5 savaş uçaklarından nükleer silahlara kadar, nadir toprak elementlerine büyük ölçüde bağımlı. Dünya üretiminin yaklaşık yüzde 80’ini elinde bulunduran Çin'e karşı alternatif kaynaklar arayan Washington, Avustralya, Kanada ve Afrika'daki projelere yönelmişti. Ancak NATO sınırları içinde, güvenli ve istikrarlı bir kaynak olarak Türkiye'nin Beylikova sahası ön plana çıkıyor.

CHP LİDERİ ÖZGÜR ÖZEL’DEN SERT ELEŞTİRİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM grup toplantısında konuyu gündeme getirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sert sözlerle eleştirdi. Özel, "Altın yumurtlayan tavuğu Trump’a verip, iki yumurtasına razı olmak olmaz." diyerek Beylikova’daki rezervin pazarlık konusu yapılmasına karşı çıktı. "Bu madenler batarya üretiminden akıllı telefonlara, lazer türbinlerinden savunma sanayine kadar onlarca alanda kritik öneme sahip. Erdoğan bu ülkenin geleceğini kendi siyasi geleceği için satamaz." dedi.

BEYLİKOVA SAHASI İLK KEZ BU KADAR YAKINDAN GÖRÜNTÜLENDİ

Enerji Uzmanı Canip Sevinç, ilk kez kamuoyuyla detaylı şekilde paylaşılan maden sahasına ilişkin yaptığı açıklamada, bu bölgedeki araştırmaların geçmişinin 1950’lere dayandığını belirtti. Sevinç, "MTA burada önce toryum aramaya başlamıştı. 1970'lerde yapılan sondajlar sonucunda ise ‘bastasit’ gibi nadir toprak elementleri bulundu. Toryumun da bu bölgede bastasit ile birlikte yer aldığı tespit edildi." dedi.

TORYUMUN ÖNEMİ GİDEREK ARTIYOR

Toryum, özellikle son 20 yılda dünya genelinde alternatif enerji kaynağı olarak öne çıkmaya başladı. Amerika Birleşik Devletleri, geçmişte uranyuma alternatif olarak toryuma dayalı reaktörler inşa etmişti. Türkiye de bu bilgi ışığında 1970’lerde Manisa Köprübaşı’nda uranyum, Eskişehir’de ise toryum aramıştı. Ancak yapılan araştırmalar, bu bölgelerde toryumla birlikte yüksek değerli nadir toprak elementlerinin de bulunduğunu ortaya koydu.

STRATEJİK REZERV TÜRKİYE’NİN ELİNDE, KARAR KRİTİK

Eskişehir Beylikova’daki nadir toprak elementi rezervi, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da gözünü diktiği bir kaynak. Ancak bu kaynağın nasıl, ne zaman ve kiminle değerlendirileceği konusu büyük bir siyasi ve ekonomik tartışmanın merkezinde yer alıyor. Uzmanlara göre, bu kritik rezervin doğru yönetilmesi, Türkiye'nin hem teknolojik bağımsızlığı hem de jeopolitik konumu açısından belirleyici bir rol oynayabilir.