Yanan ormanlara umut: Hataylı gönüllülerden Tohum Topu hareketi
Hataylı gönüllüler, yanan ormanları yeniden canlandırmak için tohum topları hazırlayarak doğayla buluşturuyor. Sosyal medyada büyüyen hareket, kısa sürede Türkiye geneline yayılma potansiyeli taşıyor. Tohum Topları projesinin mimarı Ender Elmez, projesini Yeni Ankara'ya anlattı.
Türkiye’de son yıllarda yaşanan orman yangınları, doğa dostu girişimlere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Hataylı gönüllülerin başlattığı Tohum Topu çalışması da bu girişimlerden biri. Çalışmanın öncüsü ve girişimci Ender Elmez, Yeni Ankara'ya yaptığı açıklamada, bunun aslında bir proje değil, tamamen vicdani bir sorumluluk olduğunu vurguluyor.
Çalışmanın ilk adımları, 2021’deki büyük orman yangınlarının ardından atıldı. Tayland’da uygulanan tohum topu yönteminden ilham alan gönüllü Erdem Elmez, İstanbul’dan memleketi Hatay’a gelerek kuzenleri ve duyarlı vatandaşlarla birlikte çalışmalara başladı.
ORMANLARIN KENDİNİ YENİLEMESİNE DESTEK OLUNUYOR
Çalışmanın temel hedefi, yanan veya zarar gören ormanlarda toprağın yeniden iyileşmesine katkı sağlamak. Girişimci Elmez, “Bir tek ağacı doğaya kazandırabilirsek, o ağacın kökleri toprak altındaki mantar kökleriyle iletişim kurarak diğer ağaçlara da destek olabiliyor” dedi. Elmez, yöntemin tamamen ekolojik ve doğaya zararsız olduğunun altı çiziliyor.
HATAY'DAN TÜM TÜRKİYE'YE YAYILABİLECEK ÇALIŞMA
İlk olarak Hatay’da uygulanan çalışmada, gönüllüler kendi aralarında tohum topları hazırlayıp doğaya bırakıyor. Sosyal medyada paylaşılan videolar sayesinde geniş kitlelere ulaşan yöntem, özellikle yangın sonrası bölgelerde hızla yayılabilecek pratik bir çözüm olarak görülüyor.
TOHUM TOPLARI NASIL HAZIRLANIR?
Toprak veya kil toprak, suya batırılmış gazete parçalarıyla karıştırılarak hamur haline getiriliyor. Ardından tohum eklenip yuvarlak toplar hazırlanıyor. Bu toplar birkaç gün güneşte kurutuluyor. Kağıt, yağmura kadar tohumları korurken yağmurla birlikte açılarak filizlenmeye zemin hazırlıyor. Yapılan denemelerde başarı oranı yüzde 65–80 arasında değişiyor.
YERLİ VE ENDEMİK BİTKİLER DOĞAYA KAZANDIRILIYOR
Elmez, çalışmalarda özellikle Hatay’ın doğal türlerine öncelik verdiklerini belirtiyor. Meşe, kızılçam, karaçam, sedir, Toros göknarı, kayın ve ardıç gibi yangınlardan etkilenen ağaç türlerinin tohumları doğaya kazandırılıyor. Ayrıca kızılcık, kavak, çınar ve tesbih ağacı gibi geniş yapraklı türlerin yanı sıra kısa meşe, kermes sakızı, keçiboynuzu, yabani zeytin (delice), zakkum, alıç, çitlenbik, akça meşe ve pırnal gibi maki türleri de kullanılıyor. Dağ kekiği, lavanta, yonca ve biberiye gibi aromatik bitkiler de tohum toplarıyla doğaya kazandırılıyor. Elmez, bazı türlerin ise çelikleme yöntemiyle filizlendirilip tek tek toprakla buluşturulduğunu söylüyor.
SOSYAL MEDYA ÇAĞRISIYLA 5 BİN TOHUM
Elmez, çalışmaların gönüllülere açık olduğunu vurguluyor. Bunun sabit ya da belirli bir takvime bağlı bir proje olmadığını belirten Elmez, sosyal medya üzerinden yaptığı “Gelin hep beraber tohum topu yapalım” çağrısıyla büyük bir katılım sağlandığını anlatıyor. Bir etkinlikte aynı gün içinde 5 bin tohum topu hazırlandı. Kurutma sürecinin ardından kolilenip uygun zamanlarda doğaya bırakılan tohumlar, gönüllülerin desteğiyle çoğalmaya devam ediyor.
Ender Elmez, çocuklar ve gençler için özel bir program yürütmediğini, ancak sosyal medyada paylaştığı videoların büyük ilgi gördüğünü ifade ediyor. Paylaşım sonrası bazı öğretmenlerin kendisiyle iletişime geçerek yöntemi okullarda uygulamak istediklerini aktarıyor. Elmez, süreci bireysel olarak takip edemese de öğretmenlere ve öğrencilere elinden geldiğince destek sağladığını ve bunun hâlâ devam ettiğini söylüyor.
TOHUM TOPLARI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEYE KATKI SAĞLIYOR
Elmez, tohum toplarının iklim değişikliğiyle mücadelede tek başına yeterli olmadığını ancak yaygınlaştırıldığında önemli bir etki yaratabileceğini belirterek şunları söyledi:
“Ülkemizin yeşillendirilmesi, ormanlaştırılması ve yanan bölgelerin daha hızlı toparlanması adına tohum topları elbette tek başına yeterli değil. Ancak bu yöntemi ülke geneline yayabilir, okullara, evlere, duyarlı vatandaşlara öğretebilirsek çok daha hızlı ve ekolojik bir iyileşme sağlayabiliriz.”
SÜRDÜRÜLEBİLİR KAFE UYGULAMASI DİKKAT ÇEKİYOR
Sürdürülebilir kafe uygulamalarına da değinen Elmez, işlettiği butik kafede yerel üreticilerle çalıştığını, tek kullanımlık ürünleri azaltmaya yönelik adımlar attığını ve geri dönüşüm konusunda projeler geliştirdiğini söyledi. Elmez, kafe projesine ilişkin, şu şekilde konuştu:
“Kendi termosu ya da bardağını getiren müşterilere indirim uyguluyoruz, yeniden kullanılabilir filtreler tercih ediyoruz. Yaz aylarında karbon ayak izini azaltmak için soğuk demleme yöntemini benimsiyoruz. En önemlisi ise kahve telvesini asla çöpe atmıyoruz. Telve, bitkilerin büyümesini destekleyen organik bir kompost malzemesi olduğu gibi, yağlı tava ve yüzeyleri temizlemek için doğal bir aşındırıcıdır."
ANAHTARLIKTAN BARDAK ALTLIĞINA GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR ÜRÜNLER
Yakında hayata geçirmeyi planladıkları bir uygulamadan da bahseden Elmez, bardak, kağıt, pipet ve benzeri tüm materyallerin ayrı çöp kutularında toplanacağını, plastik atıkların öğütülerek toz haline getirildikten sonra kalıplara dökülüp yüksek ısıda presleneceğini belirtiyor. Elmez, “Bu sayede geri dönüştürülmüş anahtarlık, sehpa yüzeyi veya bardak altlığı üretebileceğiz. Bu da sürdürülebilir bir kahve işletmesi olarak bize çok güzel bir kazanım sağlayacak” dedi.