Uzmanlar ebeveynleri uyarıyor: "Okula gitmek istemeyen çocuk cezaya değil, anlayışa ihtiyaç duyar"
Uzmanlar, çocuklarda sık görülen okula gitmek istememe davranışının çoğu zaman bir isyan değil, yoğun kaygının dışavurumu olduğunu belirtti. Ebeveynlerin bu süreçte anlayışlı, sabırlı ve bilimsel temelli yaklaşımlarla hareket etmeleri gerektiği vurgulandı.
Çocukluk döneminde görülen okul reddinin; ayrılık kaygısı, sosyal anksiyete, özgüven eksikliği ve okul ortamına uyum güçlüğü gibi nedenlerle ortaya çıktığına dikkat çeken uzmanlar, bu davranışın genellikle bilinçli bir itaatsizlik olmadığını söyledi.
Uzmanlar, “Çocuk, okuldan kaçınma davranışını çoğu zaman bilinçli bir isyandan ziyade, yoğun bir anksiyetenin dışavurumu olarak sergiler. Bu yüzden çocuğun okula yüklediği anlam çok önemlidir.” dedi.
AŞIRI KORUYUCU EBEVEYNLİK RİSK FAKTÖRÜ
Uzmanlara göre, çocuğun okula gitmek istememesinin altında yatan temel sebeplerden biri güvenlik hissinin tehdit altında algılanması. Bu noktada ebeveyn-çocuk bağının niteliği, sürecin nasıl ilerleyeceğinde belirleyici oluyor.
Uzmanlar, “Aşırı koruyucu ebeveynlik, çocuğun bağımsızlık gelişimini engelleyerek okul ortamından uzak durma eğilimini artırabilir.” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, cezalandırıcı ya da zorlayıcı yaklaşımların çocuğun okuldan uzaklaşma isteğini artırabileceğini belirtti. Araştırmalara göre, çocuğun duygularının anlaşılması ve anlamlandırılmasına yardımcı olunması, okul reddinin azalmasında etkili bir rol oynuyor.
Uzmanlar, “Bu bir disiplin sorunu değil, duygusal bir ihtiyaçtır. Ceza değil, duygusal güven işe yarar.” dedi.
AİLELERE UZMANLARDAN 5 ETKİLİ ÖNERİ
Uzmanlar, çocukların okula yeniden uyum sağlaması sürecinde ailelere bir takım önerilerde bulunarak, şu bilgileri paylaştı:
- Duygusal köprü kurun:
“Okula gitmek seni korkutuyor olabilir, bu çok normal” gibi empatik cümlelerle çocuğun duygularını kabul edin. - Aşamalı maruziyet sağlayın
Çocuğun kısa sürelerle okula dönmesini sağlayarak güven duygusunu yeniden inşa edin. - Rutinleri yapılandırın
Özellikle sabah saatlerinde tahmin edilebilir ve sakin bir rutin oluşturun. Bu, kaygıyı önemli ölçüde azaltır. - Ebeveyn-öğretmen iş birliği kurun
Okul personeliyle sürekli ve açık iletişim, çocuğun okul ortamında kendini daha güvende hissetmesini sağlar. - Gerekirse profesyonel destek alın
Kaygı belirtileri yoğunlaştığında veya uzun sürdüğünde bir uzmandan psikolojik destek alınması önerilir.
"SABIR, ANLAYIŞ VE BİLİMSEL DESTEKLE BU SÜREÇ AŞILABİLİR"
Son olarak uzmanlar, çocuklarda okul reddinin sağlıklı bir şekilde yönetilebilmesi için duyguların bastırılmak yerine anlaşılması ve çocuğun kendini güvende hissetmesinin sağlanması gerektiğini belirterek, “Anlayış, sabır ve bilimsel temelli destek yaklaşımlarıyla bu süreç sağlıklı şekilde yönetilebilir. Çocuğun duygularını anlamak ve güven duygusunu yeniden inşa etmek, okula uyum sürecini kolaylaştıracaktır.” dedi.