TGS Genel Başkanı Durmuş: “Gazeteciler sahaya geri dönmeli”

TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Ankara Gazeteciler Cemiyetinde gerçekleşen programda anadolugazete.com.tr’nin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin sahadan uzaklaşmasının ve örgütsüz çalışmasının mesleğin en büyük sorunları olduğunu belirten Durmuş, “Gazetecilik bireysellik değil, dayanışma mesleğidir” dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, 6 Aralık akşamı Ankara Gazeteciler Cemiyetinde gerçekleşen programda anadolugazete.com.tr’nin sorularını yanıtladı. “Gazetecilik yalnızca bir meslek değil; aynı zamanda demokrasi için hayati bir araçtır” diyen Durmuş, ifade özgürlüğü, dijitalleşme, örgütlenme ve gazetecilerin çalışma koşulları açıklamalarda bulundu.

“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ GAZETECİLİĞİN OMURGASIDIR”

Durmuş, gazeteciliğin ifade özgürlüğüyle doğrudan bağlantılı olduğunun altını çizerek, gazetecilik mesleğinin yalnızca belli bir eğitimden geçmiş kişilere özel kılınmasının tartışmalı bir konu olduğunu söyleyerek, “Yaptığımız meslek, ifade özgürlüğünü kapsayan bir meslek. Yalnızca gazetecilik bölümü mezunlarının bu mesleği yapmasının doğru olup olmadığı tartışmaya açık. Çünkü savunduğumuz değer olan ifade özgürlüğüne bir sınırlama getirmiş oluyoruz. Durmuş, ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların gazetecilik mesleğini zayıflattığını ve gazetecilerin mesleki dayanışma içerisinde hareket etmelerinin önemini vurguladı.

GAZETECİLER ARASINDA ÖRGÜTLENME KRİZİ

TGS Genel Başkanı, gazetecilik mesleğinin en büyük sorunlarından birinin örgütlenme eksikliği olduğunu şu sözlerle dile getirdi, “Türkiye’de gazetecilerin yalnızca yüzde 9’u toplu iş sözleşmesi düzeniyle çalışıyor. Sendikaların medya sektöründen tasfiyesiyle başlayan bu süreçte, gazetecilerin haklarına sahip çıkması önem taşıyor. Sektörde bireysellik giderek artıyor ve bu durum mesleğin özüne zarar veriyor. Bir muhabir, meslektaşını rakip değil omuzdaş olarak görmeli. Aksi takdirde gazeteler toplumdan uzaklaşılıyor.”

SOSYAL MEDYA VE DİJİTALLEŞME: TEHDİT Mİ FIRSAT MI?

Gökhan Durmuş, sosyal medyanın gazetecilik üzerindeki etkileri ve dijitalleşmenin getirdiği değişimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özellikle sosyal medyanın gazetecilik mesleğinde bir kimlik krizine yol açtığını söyleyerek “Gazeteciler, sosyal medya fenomeni mi olacak yoksa gazetecilik mi yapacak? Bu soru sektörde daralma yaşandıkça daha fazla tartışılıyor. Özellikle 2013’ten sonra internet medyası yaygınlaştı ve bireysel yayıncılık ortaya çıktı. Ancak bireysel hesaplarda yapılan yayınların denetimden geçmemesi, gazetecilik mesleğinin güvencesizliğinin bir göstergesi” dedi.
Durmuş, dijitalleşmenin gazeteciler üzerinde baskıyı artırdığını ifade ederek, sahadan uzaklaşan gazetecilik anlayışına şu sözlerle dikkat çekti, “Bugün birçok internet haber sitesi, ajanslardan gelen haberleri küçük düzenlemelerle kendi haberiymiş gibi sunuyor. Bu, özel haber değildir. Gazetecilerin yeniden sahaya inmesi ve muhabir anlayışına geri dönmesi gerekiyor.”

BASIN İLAN KURUMU’NA ÇAĞRI: “DESTEĞİN ÇALIŞANA YÖNELMESİ GEREKİYOR”

Durmuş, Basın İlan Kurumu’nun medya sektöründeki rolüne dikkat çekerek, daha etkin bir denetim ve destek mekanizması önerisini şu sözlerle anlattı: “Basın İlan Kurumu, medya şirketlerine verdiği desteğin belirli bir oranının çalışanlara ayrılmasını şart koşmalı. Ancak bu şekilde gazetecilik mesleğinin geleceğini koruyabiliriz.”

“DAYANIŞMA MESLEĞİN TEMELİDİR”

Programın sonunda genç gazetecilere seslenen Durmuş, gazetecilik mesleğinin dayanışma üzerine kurulu olduğunu belirterek, “Gazetecilik, bireysellikten ziyade kolektif bir ruh gerektirir. Örgütlenmeden bu mesleği sürdürmek mümkün değil. Genç meslektaşlarıma tavsiyem, yalnızca haklarını savunmak için değil, mesleklerini güçlendirmek için de dayanışma içinde olmalarıdır” dedi.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber