Serap Avcı davasında Savcılık mütalaasına feminist tepki ve kritik karar duruşması
Kadın örgütleri, Serap Avcı'nın yıllardır süren sistematik erkek şiddetine karşı kendini savunduğunu belirterek, dosyanın meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesini ve tahliyesini talep ediyor. Karar duruşması 9 Aralık saat 10.00'a ertelendi.
İstanbul, Küçükçekmece Adliyesi’nde görülen ve sistematik erkek şiddetine karşı kendini savunan Serap Avcı'nın yargılandığı davada kritik bir aşamaya gelindi. Duruşmada Savcılık, mütalaasını açıklayarak Serap Avcı’nın, eşini kasten öldürmenin nitelikli hali olan Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 82/1-d maddesi uyarınca cezalandırılmasını talep etti. Ancak Savcılık, olay gecesi yaşananlar ve Adli Tıp Kurumu raporları ışığında haksız tahrik indirimi uygulanmasını da talep etti. Serap Avcı’nın avukatlarının ek savunma için süre istemesi üzerine karar duruşması 9 Aralık saat 10.00’a ertelendi.
SAVCILIK MÜTALAASININ ŞİFRELERİ
Savcılık mütalaası, mevcut rapor ve beyanları dikkate alarak şu taleplerde bulundu:
Ceza Talebi: Sanık Serap Avcı’nın, TCK’nın 82/1-d (eşe karşı kasten öldürme), 29 (haksız tahrik) ve 53 (belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma) maddeleri uyarınca cezalandırılması istendi.
Haksız Tahrik Vurgusu: Sanığın suçu, mağdurun olay günü meydana getirdiği ve haksız tahrike esas kabul edilmesi gereken yaralanmasının veya şiddetli elem etkisi altında işlediği belirtildi.
Müsadere ve Mahsup: Olayda kullanılan suç aletinin TCK’nın 54/1. maddesi uyarınca müsaderesi ve sanığın tutuklulukta ve gözaltında kaldığı sürelerin, TCK’nın 63. maddesi uyarınca alacağı cezadan mahsup edilmesi talep edildi.
Tutukluluğa Devam: Sanığın ceza alması durumunda alacağı ceza miktarı dikkate alınarak uygulanan tutukluluk tedbirinin hükmen devamına karar verilmesi istendi.
"BU, HAKSIZ TAHRİK DEĞİL, MEŞRU MÜDAFAA!"
Duruşma salonu önünde toplanan Serap Avcı için mücadele eden feministler ve kadın örgütleri, Savcılık mütalaasına sert tepki gösterdi. Mütalaanın, Serap’ın yedi yıllık evliliği boyunca maruz kaldığı sistematik şiddet beyanlarını (duvarlara vurulma, balkondan atılmaya çalışılma, darp) yeterince dikkate almadığı ve yalnızca "haksız tahrik" indirimiyle yetindiği belirtildi.
Şiddet Döngüsünün İspatı: Duruşmada dinlenen tanıklar, Serap’ın eşi Yasin Avcı’nın şiddet uyguladığını, ardından pişmanlık gösterip çiçek alarak kadını şiddet döngüsünde tutmaya çalıştığını beyan etti. Kadın aktivistler, Yasin Avcı’nın avukatlarının "pişman olup çiçek alan adam" savunmasına karşı çıkarak, bunun şiddetin affı değil, ispatı olduğunu vurguladı.
Adli Tıp Raporlarına İtiraz: Yasin Avcı’nın avukatları, Serap’ın vücudundaki yaraların "basit tıbbi müdahaleyle" giderilebileceği tespiti üzerinden, Serap'ın kendini savunmayı gerektirecek düzeyde şiddet görmediğini iddia etti. Serap'ın yaşamını korumak için tepki verdiği geceyi, "şiddetin düzeyini ölçüp tartması bekleniyor" eleştirisiyle mahkum etti.
Sistematik Şiddet Göz Ardı Edildi: Savcılık mütalaasında, Mor Çatı ve İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp raporlarının ve komşu tanıkların Serap'ın öldürülmekten korktuğuna dair beyanlarının yok sayıldığı iddia edildi. Aktivistler, Serap’ın balkondan atılmaya çalışılması gibi hayati tehlike içeren eylemlerin bile sadece haksız tahrik kapsamında değerlendirilmesini kınadı.
"Erkeklik İndirimi" Tepkisi: "Hiddet ve şiddetli elem" kapsamında yapılan haksız tahrik değerlendirmesinin, kadınları öldüren erkeklere uzun yıllardır uygulanan ve kadınları suçlayan beyanlara dayanan "erkeklik indirimlerinden" farksız olduğu belirtildi.
Feminist grup, Serap’ın darp edilmesine ve balkondan atılmaya çalışılmasına aynı muamelenin yapılmasından dolayı isyan ederek, bu dosyada meşru müdafaa değerlendirmesi yapılması gerektiğini yineledi ve şu ifadelere yer verdi:
"Serap, hayatını savunmak için öldürmek zorunda kalmıştır. Biz Serap’ın özgürlüğünü istiyoruz!"
Serap Avcı davası, 9 Aralık saat 10.00’da Küçükçekmece Adliyesi’nde görülecek karar duruşması ile sonlanacak. Kadın örgütleri, Serap’ın tahliye edilmesi umuduyla tüm kamuoyunu duruşmaya destek vermeye çağırdı.