Savunma sanayiinde 2025 büyük sıçraması! İhracatta rekor, denizaltıda devrim, göklerde yeni çağ

Türk savunma sanayii, 20 yıl önce yalnızca 248 milyon dolarlık bir ihracat hacmine sahipti. Bugün ise tablo bambaşka: 185 ülkeye yayılan dev bir ekosistem ve 2024’te kırılan 7,1 milyar dolarlık rekorun ardından 2025 sonunda 8 milyar doların üzerinde kapanış bekleniyor. 2026 hedefi ise net: 10 milyar dolar ihracat.

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) verilerine göre yerli üretim oranı yüzde 80’i aşmış durumda. IDEF’25’te imzalanan 60’tan fazla anlaşma, Roketsan’ın yüzde 45’lik ciro artışı ve REİS sınıfı denizaltıların hizmete giriş süreci… Türkiye, küresel savunma arenasında ağırlığını büyütüyor.

KÜRESEL PAZARDA İHRACAT REKORU

2025, Türk savunma sanayiinin ihracat odaklı büyümesinde kritik bir eşik oldu. Hafif silahlardan yüksek teknolojili platformlara kadar geniş ürün gamı, kilogram başına değeri hızla artırdı.

Roketsan: Dolar bazında yüzde 45 büyüme, 380 milyon doların üzerinde ihracat. Tayfun, Alka ve yeni nesil füze sistemlerine küresel talep yoğunlaştı.

Samsun Yurt Savunma (SYS): 20–30 mm otomatik toplar ve yapay zekâ destekli UKSS sistemleriyle uluslararası pazarda hızla yükseliyor. İngiliz AEI Systems’ın entegrasyonu, şirketi alanında dünyanın ilk 3 üreticisinden biri yaptı.

Defense News Top 100 listesinde bu yıl 5 Türk şirketinin yer alması da yükselişi perçinledi.

DENİZ VE HAVA GÜCÜNDE YENİ DÖNEM

REİS sınıfı denizaltılar: Akdeniz’in sessiz avcıları

2025’te TCG HIZIRREİS’in donanmaya katılmasıyla birlikte, Türkiye’nin 6 denizaltılık yeni nesil filosunda ikinci adım tamamlandı. TKMS ortaklığıyla üretilen platformlar, MİLGEM’in stratejik omurgasını güçlendiriyor.

Katmanlı hava savunma kalkanı

HİSAR-O, HİSAR-A ve SİPER projeleri, Türkiye’nin hava savunmasını bölgesel caydırıcılık seviyesine taşıyor. 6,5 milyar dolarlık proje hacmiyle dikkat çeken sistemler, hem kullanımda hem ihracatta stratejik avantaj sağlıyor.

İHA sürüleri ve KIZILELMA

Baykar’ın KIZILELMA’sı, muharebe havacılığında paradigma değişimi olarak görülüyor. Sürü teknolojileri, yapay zekâ destekli kamikaze İHA’lar ve yeni Skydagger platformları 2025’in öne çıkan unsurları oldu.

2026’YA GİDEN YOLDA YÜKSEK TEKNOLOJİ: KUANTUM VE YAPAY ZEKÂ

2025, savunmada ileri teknoloji yatırımlarının görünür sonuçlar verdiği yıl oldu. SSB’nin yol haritası kapsamında: 9 yapay zekâ projesi, kuantum Ar-Ge projesi hayata geçirildi.

MURAD-100 AESA radarının F-35’i 150 km’den tespit eden versiyonu tamamlanırken, KAAN için 300 km menzilli versiyon hazırlanıyor. Süperiletken kuantum işlemci (QPU) testleri devam ediyor.

Roketsan’ın hipersonik füze programı ise 2026’da seri üretime hazırlanıyor.

TÜRKİYE’NİN SAVUNMA DİPLOMASİSİ: DÜNYADA ETKİ ALANI GENİŞLİYOR

Türkiye, 2025 boyunca yalnızca ürün değil, aynı zamanda stratejik işbirliği ihraç etti.

Almanya ile derinleşen savunma işbirliği, Avrupa güvenliğinde Ankara’yı kritik konuma taşıdı.

MKE’nin Kolombiya’daki ExpoDefensa 2025 performansı Latin Amerika’da yeni kapılar açtı.

SARSILMAZ’ın ABD operasyonu SAR USA, Amerikan medyasından olumlu yorumlar aldı.

IDEF’25 ise Türkiye’nin “tedarikçi ülke” konumundan “teknoloji ortağı” konumuna yükselişini görünür kıldı.

2025, SAVUNMADA DÖNÜM NOKTASI OLDU

8 milyar dolara yaklaşan ihracat, milli denizaltıların hizmete katılması, hipersonik projeler, kuantum teknolojileri ve KIZILELMA’nın yükselişi… 2025, Türk savunma sanayiinin küresel ölçekte güç gösterdiği bir yıl oldu.

Uzmanlara göre 2026, hipersonik füzelerden kuantum kalkanlara uzanan bir atılım yılı olacak. Türkiye artık yalnızca savunma yapmıyor; dünyanın savunma dengelerini yeniden tanımlayan bir aktör hâline geliyor.