Şara, Beşar Esad ile aynı şehirde! Bir ilk yaşandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’yı Moskova'da kabul etti. Bu ziyaret, Beşar Esad’ın Aralık 2024’te devrilmesinin ardından Şam’dan Moskova’ya gerçekleştirilen en üst düzey resmi temas olarak değerlendiriliyor.

ŞARA, MOSKOVA'YA AYAK BASTI

Suriye'nin resmi devlet ajansı SANA Ziyareti, "Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, resmi temaslarda bulunmak üzere Rusya’ya gitti. Ziyaret kapsamında el-Şara’nın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelerek iki ülke ilişkileriyle birlikte bölgesel ve küresel gelişmelere dair görüş alışverişinde bulunması bekleniyor." ifadeleriyle aktardı.

"HER ZAMAN SURİYE HALKININ ÇIKARLARINI GÖZETTİK"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ise TASS'a yaptığı açıklamada Şara ile yaptığı görüşmede, Moskova'nın Şam ile ilişkilerinde her zaman Suriye halkının çıkarlarını gözettiğini söyledi.

Putin, "Rusya, Suriye'ye hiçbir zaman siyasi koşullara veya özel çıkarlara göre davranmadı. On yıllardır yalnızca Suriye halkının çıkarları doğrultusunda hareket ettik" dedi.

Moskova'nın Suriye halkıyla güçlü ve gerçek bağları olduğunu söyleyen Putin, "Yüzlerce, hatta binlerce insanın dostluk ve evlilik bağlarıyla birbirine bağlı olduğunu söylemek yeterli" diyerek bu bağa vurgu yaptı.

PUTİN VE ŞARA'DAN KREMLİN'DE İLK AÇIKLAMALAR

Kritik görüşmenin basına açık kısmında Putin, Rusya ile Suriye arasındaki ilişkilerin tarihsel derinliğine ve dostane niteliğine dikkat çekti. Ülkeler arasında uzun yıllara dayanan bağlar ve ortak çalışmaların sürdüğünü, pek çok ilgi çekici girişimin hayata geçirilmesi için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını belirtti. Dışişleri bakanlıkları aracılığıyla düzenli temas ve istişarelerin devam edeceğini vurgulayan Putin, 1944’te kurulan diplomatik ilişkilerin 80 yılı aşkın süredir devam ettiğini hatırlatarak, bu süreçte Suriye ve Rusya arasındaki ilişkilerin her zaman olağanüstü dostane olduğunu dile getirdi. Ayrıca, dört binden fazla Suriyeli gencin Rusya’daki eğitim kurumlarında öğrenim gördüğünü ve bunun Suriye devletinin gelecekteki gelişimine ve güçlenmesine önemli katkılar sağlayacağını belirtti.

"ÖNCEKİ ANLAŞMALARA SAYGI DUYUYORUZ"

Şara ise, Putin ile yaptığı görüşmede, Suriye’nin Rusya ile olan ilişkilerini yeniden düzenlemeye çalışacağını vurguladı. Şara, öncelikli hedeflerinin hem ülkede hem de bölgede istikrar sağlamak olduğunu belirterek, Suriye ile Rusya arasındaki güçlü ilişkileri yeniden tesis etmek için yoğun çaba gösterdiklerini ifade etti. Yeni Suriye’nin başta Rusya olmak üzere tüm ülkelerle stratejik ve siyasi ilişkilerini yeniden kurduğunu dile getiren Şara, Rusya ile yapılan önceki anlaşmalara saygı duyduklarını, gıda sevkiyatlarının bir kısmının Rus üretimine bağlı olduğunu ve birçok elektrik santralinin Moskova’nın deneyimlerine güvendiğini aktardı. Ayrıca, iki ülkenin ekonomik işbirliği de dahil olmak üzere önemli bağlarla birbirine bağlı olduğunu, gelecekte de bu işbirliğini geliştirerek ilişkileri yeniden canlandırmayı sürdüreceklerini belirtti.

RUSYA-SURİYE İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM

Şara yönetimi, iktidara geldikten sonra Rusya ile daha temkinli ve dengeli bir diplomasi yürütmeye başladı.

SANA haber ajansına göre görüşmelerde iki ana başlık öne çıkıyor: Beşar Esad’ın iadesi ve Rusya’nın Tartus ile Hmeymim üslerinin geleceği. Ziyaret, ertelenen Rusya-Arap Zirvesi’ne rağmen planlandığı şekilde gerçekleşti.

ESAD İADE EDİLECEK Mİ?

Rusya ise nisan ayında yaptığı açıklamada, Esad’ın iade edilmeyeceğini açıkça duyurmuştu. Moskova’daki diplomatik kaynaklara göre Esad’a sığınma hakkı bizzat Vladimir Putin’in talimatıyla verilmiş durumda ve bu kararın değişmesi beklenmiyor.

Ziyaretin diğer önemli gündem maddesi ise Tartus Deniz Üssü ve Hmeymim Hava Üssü. Suriye yönetimi, üslerin varlığının ülke çıkarlarıyla uyumlu hale getirilmesini isterken, Kremlin, Akdeniz’deki askeri varlığını korumak açısından bu tesislerden vazgeçmeye yanaşmıyor. Üslerin statüsüne dair yeni düzenlemelerin masada olacağı belirtiliyor.

Uzmanlara göre bu temaslar, Suriye-Rusya ilişkilerinde Esad sonrası dönemin sınırlarını belirleyecek ve Moskova’nın Orta Doğu’daki konumunu doğrudan etkileyecek.