Sakarya Zaferi’nin 104. yılında Ankara’da tarihe yolculuk
Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde düzenlenen etkinlikte tarihçi Dr. Selim Erdoğan, Sakarya Meydan Muharebesi’nin bilinmeyen yönlerini anlattı. ABB Başkanı Mansur Yavaş, Atatürk ve silah arkadaşlarını anarken, konferansta milli mücadelenin geleceğe aktarılmasının önemine dikkat çekildi.
Sakarya Meydan Muharebesi’nin 104. yılı dolayısıyla Ankara Resim ve Heykel Müzesi Türk Ocağı Salonu’nda bir konferans düzenlendi. Ankara Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın öncülüğünde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle gerçekleşen etkinlikte, tarihçi Dr. Selim Erdoğan, “Mondros Limanı’ndan Sakarya Nehri’ne” başlıklı sunumuyla katılımcılara önemli bilgiler aktardı.
"BU SABAH SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİNİN TOPRAKLARINA GİDİLECEK"
Program Atatürk ve aziz şehitlerimize saygı duruşu sonrası İstiklal Marşı ile başladı. Açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Serkan Yorgancılar, “Mondros Limanı’ndan Sakarya Nehri’ne” isimli konferansın önemine değinerek, bu sabah bin kişilik bir kadroyla muharebe alanına gidileceğini ifade etti.
Daha sonra kürsüye davet edilen Haymana Belediye Başkanı Levent Koç, tarihçi Selim Erdoğan’a teşekkür ederek şunları söyledi:
“Selim hocamız, gür sesiyle tarihimize ışık tutan değerli bir hocamızdır. Sabah saat 09.00’da harp coğrafyasında yapılacak gezi, ihmal edilen yakın tarihimizin gelecek kuşaklara aktarılmasında öncü olacaktır. Ne yazık ki birçok insan, Sakarya Meydan Muharebesi’nin Ankara’da yapıldığını bilmiyor. Dünyanın birçok yerinde tarihi eserler tescillenip korunurken, bizim de harp alanlarını koruma altına almamız gerekir. Böyle yapılmazsa köklerimizden kopar, düşmana karşı Ankara topraklarında verilen mücadeleyi canlı tutamazsak, Lozan’ı, Kurtuluş Harbi’ni, hatta Türk kimliğini tartışmaya açarlar.
MANSUR YAVAŞ: ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARINI ANDI
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, konuşmasında mücadele alanlarını gezip gören herkesin bu toprakların önemini daha iyi kavradığını vurguladı. İstiklal Harbi’ni küçümseyen veya yok sayan söylemlere de değinen Yavaş, bu yaklaşımı kabul etmenin mümkün olmadığını ifade etti. Polatlı’dan Haymana’ya kadar uzanan cephe hattında köylülerin, şehit cenazeleri olabileceğini bu nedenle bu hassasiyetin hafızalarda korunması gerektiğini dile getirdi. Yavaş, bu mirası yaşatarak Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına layık olma çabasını sürdürdüklerini, bu uğurda canlarını feda eden bütün şehitleri rahmetle andıklarını söyledi.
Ana konuşmacı tarihçi-yazar Dr. Selim Erdoğan, Türk askerlerinin Yunan askerleri ile zorlu koşullarda savaştığını belirterek, şunları kaydetti:
"Mustafa Kemal Atatürk, 'Siz orada sadece düşmanı değil milletin makus talihini de yendiniz' demişti.. Üniforma yok, sadece ellerinde tüfeği var, gözlerini kısmış yanındaki diğer silah arkadaşlarıyla düşmandan gelecek zarara karşı cephede taaruzdalar. Tarih sadece zaferlerimizi değil, hatalarımızı da konuştuğumuzda bize ders alma imkânı verir. Sakarya Meydan Muharebesi, Türk’ün ikinci Ergenekon’udur. Ankara, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını hem üzüntüsünde hem sevincinde sahiplenmiştir."
GERİ ÇEKİLME TAKTİĞİ UYGULANDI
Tarihçi-yazar Dr. Selim Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti:
“20 Ağustos günü Türkler, Sakarya Nehri’nin doğusunda yeniden savaşa hazırlanmaktaydı. Mustafa Kemal Paşa, Kütahya-Eskişehir muharebeleri sırasında ordunun eksiklerini fark etmişti. Devletleşmeye başlayan subaylarımız vardı ancak kurumsallaşmış bir harp akademimiz yoktu. Bu yüzden subayların bir kısmı Fransa, Rusya, İngiltere ve Amerika’ya gönderilmişti. Paşa, ordunun manevra kabiliyetini güçlendirmek için yeni planlar geliştirmiş, özellikle de ordunun bir kanadını yok etmeye yönelik Yunan planına karşı, geri çekilme taktiğini uygulamaya karar vermiştir.”
Erdoğan ayrıca Mustafa Kemal Paşa’nın askeri nezaketine dikkat çekerek, “18 Ağustos’ta durumun kritik bir evreye geldiğini gören Paşa, Eskişehir Batı Cephesi Karargâhı’na telgraf çekerek ‘Yanınıza gelmem sizi rahatsız eder mi?’ diye sormuştur. Bu bile, İsmet Paşa’nın otoritesini sarsmaktan ne kadar imtina ettiğini göstermektedir. Yunanlıların uyguladığı sözde baskın planına karşı Rusların önerdiği çekilme taktiğini tereddütsüz uygulamaya karar vermiştir. Bu sayede ordumuzun yarısı Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmeyi başarmıştır.”
MUSTAFA KEMAL'İN HAYMANALI DEVECİLERLE SOHBET ETMESİNİN SEBEBİ
Mustafa Kemal Paşa’nın idama gönüllü insanlarca korunduğunu belirten Erdoğan, Kütahya-Eskişehir muharebeleri öncesinde yaşanan harita eksikliğini de şöyle anlattı:
“Maalesef o bölgelerin haritaları yoktu. Kurmay subaylara bu haritaları çizdirdi. 1921’in o zorlu kış şartlarında yanında sadece şoförü Muzaffer Kılıç, yaveri ve bir de fotoğrafçısı vardı. Paşa’nın yanına fotoğrafçı almasının nedeni, Haymanalı devecilerle harp coğrafyasını belgeleyerek tarihe not düşmekti.”
ETKİNLİK SONUNDA PLAKET TAKDİMİ YAPILDI
Ankara Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde gerçekleşen program, milli mücadelenin ruhunu genç nesillere aktarmayı hedefledi. Konferans kapsamında Dr. Selim Erdoğan’ın ses getiren romanı “Hain: Mezarıma Tükürecekler” de tanıtıldı. Programın sonunda yazar, kitabını imzalayarak hayranlarıyla buluştu. İmza bölümünde uzun kuyruklar oluştu, katılımcılar hem Sakarya Zaferi’nin ruhunu hem de edebiyatın tarih anlatımındaki gücünü yaşama fırsatı buldu. Etkinlikte ayrıca Turgut Özakman’ın Sakarya Meydan Muharebesi belgeselinden kesitler izlendi. Törene, Gazi Mareşal Fevzi Çakmak’ın torunu Fatmanur Çakmak da katıldı. Katılımcılara Başkent Kültür Sanat ve Gençten dergileri dağıtıldı. Konferans, geçmişten günümüze uzanan bağımsızlık mücadelesini gençlerle buluşturma amacına uygun bir atmosferde gerçekleşti.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN UMUT SÖZÜ HATIRLATILDI
Konferans sırasında sık sık “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır” sözü hatırlatıldı. Erdoğan, “Ben umudumu hiçbir zaman kaybetmeyeceğim. Çünkü bana bu sözü öğreten birine sözüm var. İşte o umudu 104 yıl sonra bile, en karanlık yerinden bakana aktarmak bizim görevimizdir” diyerek konuşmasını tamamladı. Etkinlik, saat 20.30’da tarihçi-yazar Dr. Selim Erdoğan’a plaket takdimi ve Hain: Mezarıma Tükürecekler adlı kitabının imza töreniyle ve fotoğraf çekimiyle sona erdi.