PTT emekçileri Ankara'da ses yükseltti! "PTT halkındır satılamaz"
KESK Haber-Sen 2 Nolu Şube'den Ankara'nın Altındağ-Mamak Posta dağıtım Merkezi önünde PTT'deki çalışma koşullarına tepki. KESK Haber-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Yaşar Polat, , PTT’nin 5 Şubat 2017 tarihinde Varlık Fonu’na devredildiğini ve kurumun anonim şirket gibi çalıştığını söyledi.
KESK Haber-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Yaşar Polat, Ankara'nın Altındağ-Mamak Posta Dağıtım Merkezi önünde yaptığı basın açıklamasında, PTT’deki çalışma koşulları ve kurumun kamusal niteliği gündeme taşındı. Polat, PTT’nin 5 Şubat 2017 tarihinden bu yana Varlık Fonu’na devredildiğini ve bilançolarında sürekli zarar açıkladığını belirterek, kurumun kamusal hizmet sunmaktan uzaklaştığını ve bir anonim şirket gibi yönetildiğini ifade etti.
Polat, PTT arazilerinin satışa çıkarılmasını eleştirerek, halkın emeğiyle biriken kamusal birikimin yeni sermaye transferi için kullanılmasının kabul edilemeyeceğini vurguladı ve “PTT halkındır, satılamaz” dedi. Basın açıklamasında ayrıca, ülkedeki gelir dağılımına dikkat çekilerek kamu hizmetlerinin adil ve ücretsiz verilmesi, emekçilerin grevli toplu sözleşme hakkı ve maaşların açlık sınırının üzerine çıkarılması gerektiği vurgulandı.
PTT EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ
Polat, basın açıklamasında taleplerini şu şekilde sıraladı:
-
Tüm emekçilere statü ayrımı yapılmadan kadrolu ve güvenceli iş koşulları sağlanmalı,
-
Dağıtımda sayı dayatmasına son verilmeli ve ücretler yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı,
-
399 KHK’lı emekçilere kendi unvanlarında yükselme ve kurumlar arası geçiş hakkı tanınmalı,
-
PTT’nin varlık satışları durdurulmalı ve kurum kamusal nitelikli bir KİT’e dönüştürülmeli.
Basın açıklamasının ardından Polat, Yeni Ankara’ya verdiği röportajda PTT’deki dağıtıcıların ağır iş yükü, güvencesiz çalışma biçimleri ve yönetim sorunlarını daha detaylı şekilde aktardı.
PTT ÇALIŞANLARINA FAZLA İŞ YÜKÜ VE PERSONEL EKSİKLİĞİ
Polat, dağıtıcıların durumunu şöyle açıkladı:
"PTT’nin acilen 10 bin kadrolu personel alması gerektiğini, ilk etapta taşeron, düşük ücretli ve ağır koşullarda çalışan 18 bin 373 kişinin kadroya geçirilmesinin iş yükünü azaltacağını belirttik. Dağıtıcılar kargo taşımak, taahhütlü ve kayıtsız mektupları dağıtmak, adreslerde alıcı bulunamadığında PTT merkezlerine dönmek ve adli tebligatlar için muhtarlara uğramak zorunda. Tek bir çalışana bu kadar iş yükü düştüğünde, personel eksikliği nedeniyle vatandaşa hizmet gecikiyor. Ayrıca PTT merkezlerinde torpilli personelin işlerini hızlı çözmesi diğer personele ek yük bindiriyor."
PARÇA BAŞI VE GÜVENCESİZ ÇALIŞMA
Polat, taşeron, İHS ve parça başı uygulamalarına karşı sürekli baskı uyguladıklarını, taşeronlardan aldıkları dilekçeleri ilgili makamlara ilettiklerini söyledi. Parça başı çalışmanın sürdürülebilir olmadığını, işçilerin sigorta ve diğer haklarını kaybedecekleri için bunu kabul etmediklerini belirtti. Mücadelelerini sendikal örgütlenme ve siyasi girişimlerle sürdüreceklerini ifade etti.
399 KHK’LI PERSONEL VE ŞUBE KAPATMA PLANLARI
Polat, PTT’de 9744 kişinin 399 KHK kapsamında olduğunu, belirsizliğin hem çalışanları hem de halkı tedirgin ettiğini aktardı. Geçiş olması hâlinde PTT hizmetlerinde aksama yaşanabileceğini belirten Polat, şube kapatma planlarını eleştirerek, “Güvenlik önlemleri alınmadan açılan şubeler şimdi zarar ediyor diye kapatılıyor, ama siyasi olarak güçlü bölgelerdeki şubeler kapanmıyor. Bu hem halkı hem personeli mağdur ediyor.” şeklinde konuştu.
KAMUSAL HİZMET VURGUSU
Polat, PTT’nin Varlık Fonu’ndan çıkarılarak kamusal nitelikli bir KİT’e dönüştürülmesi gerektiğini, şeker fabrikaları, Sümerbank, Çaykur, Petkim ve Telekom gibi kamu kurumlarının satış sürecini örnek gösterdi. Mevcut yönetimin piyasacı bir anlayışla hareket ettiğini belirten Polat, “Örgütlü sendika olarak PTT’de çalışanların desteğini alıp yandaş sarı sendikalara rağmen personelin yanında mücadeleyi sürdüreceğiz. Hedefimiz, ülke genelinde bilgilendirme toplantıları yaparak PTT’yi kamusal hizmet veren bir kurum haline getirmektir” dedi.
Polat, taleplerin karşılanmaması durumunda mücadelelerini bilgilendirme toplantıları, siyasi partilerin gündemine taşıma ve sendikal örgütlenme ile sürdüreceklerini vurguladı.