Okan Akyürek 300'e yakın kuş türünü fotoğrafladı: Her karenin arkasında sabır var

2014 yılında doğa fotoğrafçılığına başlayan ve 2017 itibariyle kuş fotoğrafçılığına odaklanan Okan Akyürek, bugüne kadar İç Anadolu Bölgesi'nde 300'e yakın kuş türünü fotoğrafladı. Ankara ve çevresinde 500 tür kayıtlı olmasına rağmen, bu rakamı tamamlamanın hem teknik hem de lojistik zorlukları olduğunu ifade etti. "Benim hedefim kuşun sadece türünü belgelemek değil, sanatsal bir yaklaşımla net, temiz ve etkileyici kareler yakalamak" diyen Akyürek, bu amacına ulaşmak için saatlerce sabırla beklediğini söyledi.

Okan Akyürek'in kuş fotoğrafçılığına olan ilgisi, kuşları yakından gözlemledikçe artmış. "Fotoğraf çekmeye başlamadan önce serçeyi sadece bir kuş türü olarak görüyordum. Oysa serçenin bile çeşitleri var. Kaya serçesi, kır serçesi, bahçe serçesi gibi. Bu farkındalık, kuş fotoğrafçılığına olan tutkumun derinleşmesine yol açtı. Kuşun hareketini, pozisyonunu o anki ışığın durumu ile alan derinliğini vererek iyi bir kadraj içine sığdırmak, estetik ve sanatsal fotoğrafları daha değerli." ifadelerini kullandı.

ZORLU ŞARTLARDA SABIRLA BEKLEMEK

Küçük kuşların çekiminin büyük sabır gerektirdiğini belirten Akyürek, "Bazen kuşun sadece 2-3 saniye durduğu oluyor. O anı yakalamak için hem konsantrasyon hem de teknik bilgi şart" dedi. Kuşları korkutmadan çekim yapmak için kamuflaj ve ses sistemleri gibi ekipmanlar kullandığını anlatan Akyürek, "Kimi zaman kuşu bir metreye kadar yakınlaştırıyorum, hatta arabamın bagajına kadar gelen oldu. Ancak bu, çok dikkat ve hassasiyet gerektiriyor" dedi.

Akyürek, sabrın kuş fotoğrafçılığındaki en kritik özelliklerden biri olduğunu şu sözlerle vurguladı: "Bazen bir kuşu çekmek için 4-5 saat beklediğim oldu. Kuşu ürküttüğünüzde aynı yere bir daha gelmiyor. Dolayısıyla, her şey plan ve sabır gerektiriyor."

KUŞ GÖZLEMCİLİĞİNİN RUHSAL FAYDALARI

Küçük yaşta yaşadığı kalp rahatsızlığından sonra doğada vakit geçirmenin kendisine çok iyi geldiğini ifade eden Akyürek, "Doğada olmak beni zinde tutuyor. Sabah erken saatlerde kalkıp eşimle birlikte yeni türler keşfetmek, çektiğim bir kareden mutlu olmak bana huzur veriyor" dedi.

Akyürek, nadir bir türü çekmek için saatlerce beklediği bir anısını şöyle anlattı: "Bir mart sabahı mavi gerdanlı kuşu çekmek için saat 4’te yola çıktım. Sabahın erken saatlerinde kuşu bulmak kolay değil. Yaklaşık üç buçuk saat bekledikten sonra, kuşu yakından çekmeyi başardım. O anı yakaladıktan sonra aldığım haz, tüm zahmeti unutturdu."

FOTOĞRAFLARI TELİFLERLE TAÇLANDI

Yarışmalardan ödüller alan ve fotoğrafları PTT pullarında basılan Akyürek, bu başarıların kendisini motive ettiğini söyledi. "Fotoğrafçılığa başlayanlar için en önemli tavsiyem sabır ve ekipmana yatırım yapmaları. Bu iş hem maddi hem manevi bir emek istiyor" diyen Akyürek, hedefinin daha fazla tür fotoğraflayarak arşivini genişletmek olduğunu belirtti.

Kuş fotoğrafçılığı yalnızca doğanın güzelliklerini yakalamayı amaçlamıyor aynı zamanda doğal yaşamın korunmasına dair farkındalık yaratmayı hedefliyor. Akyürek, "Aradığınız kuş türünün üreme ve kuluçka dönemlerini bilmek, çekim yapılan bölgeyi tanımak çok önemli. Bu iş, fotoğrafçılığın en zor dallarından biri. Doğru kareyi yakalamak için zaman, sabır ve pahalı ekipman gerekiyor. Kuş fotoğrafçısı ekipmanına hâkim olmalı ve anlık hareketleri gözlemleme becerisine sahip olmalıdır" diye belirtti.

Tavsiyelerde bulunan Akyürek, “Bir kuş yuvasının etrafındaki dalları kesmek bile o türün yaşam alanı için son derece tehlikelidir. Bu sebeple minik canlılara zarar vermemek ve kamuflaj desenli kıyafetler giymek son derece önemlidir. Her zaman fotoğrafını çektiğiniz canlıların kendi yaşam alanlarında olduğunu ve ayrıldıktan sonra yine orada olacağını unutmamak gerekiyor” diye konuştu.