Memur-Sen’den Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde çağrı: “Yüzleri güldürmek de eğdirmek de sizin elinizde”

Hükümetin 2026 ve 2027 yıllarını kapsayan memur ve memur emeklilerine yönelik maaş artışı teklifine tepki büyüyor. 2026 yılı için ilk altı ayda yüzde 11, ikinci altı ayda yüzde 7, 2027 yılı için ise her iki altı ayda yüzde 4 zam öngören teklif, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), tarafından yetersiz bulundu. Zam oranlarının revize edilmesini isteyen Memur-Sen, taleplerini kamuoyuna duyurmak amacıyla Ankara Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Konfederasyon adına basın açıklamasını okuyan Genel Başkan Ali Yalçın, “Ekonomik istikrar, halkı küçülterek değil, güçlendirerek sağlanır. Biz adaletsizliği kabul etmiyoruz. Mücadelemiz, enflasyonla değil; bu adaletsiz düzene karşıdır. Çünkü biz kaybettikçe bu ülke de kaybediyor.” ifadelerini kullandı

“ENFLASYONUN SEBEBİ BİZ DEĞİLİZ”

Toplu sözleşme görüşmelerinde taleplerinin görmezden gelindiğini belirten Yalçın, “Meydanlarda 25 bin emekçiyle sesimizi yükselttiysek, adil bir karar verilmesi için her şeyi yapacağız. Görüşmelerde taleplerimizi ve itirazlarımızı dile getirdik ama herkes bize karşı çıktı. Bize 'vermeyin' diyenler, başkalarına fazlasını veriyor. Memur emeklisinin artık tahammülü kalmadı. Memur ve emekçiler olarak artık sabrımız kalmadı. Görüşmeler saatlik süreçlerle oyalanıyor, oyalama değil adil karar istiyoruz. Emekçinin gözü hakem kurulunda; herkes vicdanıyla hareket etmeli. Bugün Maliye Bakanlığın önünde toplanarak sesimizi bir kez daha yükseltiyoruz. Madem ki yetki sizde, madem ki vesayet sistemi sizin kontrolünüzde, o zaman adil bir karar verin. 85 milyonun önünde vicdanlı olun, memuru görmezden gelmeyin, Enflasyonun sebebi biz değiliz ama bedelini biz ödüyoruz.” diye aktardı.

“BİZ KAYBETTİKÇE BU ÜLKE DE KAYBEDİYOR”

Enflasyonla mücadele kapsamında alınan ekonomik kararların halka zarar verdiğini belirten Yalçın, şunları kaydetti:

“Enflasyonla mücadele adı altında alınan kararlar halka zarar verirken, sorumlular görmezden geliniyor. Ücretlerde adalet sağlanmazsa bu mesele hep gündemde kalacaktır. Emekliye gelince verilen sözler tutulmuyor, beklentiler boşa çıkarılıyor. Herkes ‘Mehmet Şimşek ile görüşün’ diyor ama somut bir sonuç alınamıyor. Kızarak, bastırarak değil; gerçek talepleri dinleyerek bu sorunlar çözülür. Ekonomik istikrar, halkı küçülterek değil, güçlendirerek sağlanır. Biz adaletsizliği kabul etmiyoruz. Mücadelemiz, enflasyonla değil; bu adaletsiz düzene karşıdır. Çünkü biz kaybettikçe bu ülke de kaybediyor. Meseleyi çarpıtmak yerine düzeltelim, geç kalınmış değil. Azami özenle, adaletle hareket edilirse her şey düzeltilebilir.”

“YÜZLERİ GÜLDÜRMEK DE EĞDİRMEK DE SİZİN ELİNİZDE”

Adil bir karar verilmesi çağrısında bulunan Yalçın, “Saraylar değil, 25 milyon vatandaş ve aileleri önemlidir; onları daha fazla üzmeyin. Bugün sadece kamu görevlilerinin değil, 85 milyon vatandaşın gözü bizim üzerimizde. Yüzleri güldürmek de başları öne eğdirmek de sizin elinizde. Bu belki de elimizdeki son fırsat. Akademisyen dedik, mühendis dedik, denklik sorunu dedik. Emeklinin durumunu, ücretteki dengesizliği, ek göstergelerin lafta kalmaması gerektiğini ifade ettik. Emeklileri rahatlatacak adımlar atılmalı. İkramiye düzenlemeleri yapılmalı. Emeklilerin içinde bulunduğu duruma herkes üzülüyor ve inanıyorum ki hakem kurulu üyeleri de tüm bu gerçekleri biliyor. Kardeşlerimize yapılan haksızlıklar gibi, hakem kurulundan çıkacak adaletsiz bir kararın da sorumluluğunu sadece hakemlerde değil, hükümetin ilgili bakanlığında göreceğiz. Sürekli dile getirdiğimiz bu adaletsizlik sona ermeden, aynı işi yapanlar arasında oluşan bu fark kapanmadıkça, toplumda huzur sağlanamayacak. Yarım satır cümlelerle bu işler çözülmez. Gündeme alınması gereken konular ortada, ama kimse elini taşın altına koymuyor.” şeklinde konuştu.