Kadınlar Ankara’da haykırdı: Şengal için adalet, IŞİD’e hesap!"
Kadın örgütleri ve inisiyatifler, Şengal Katliamı’nın 11. yılında Ankara Sakarya Caddesi’nde bir araya gelerek Ezîdî kadınların yaşadığı vahşeti, direnişini ve adalet talebini dile getirdi. Açıklamada IŞİD’in suçlarına sessiz kalan aktörler de sorumlu tutuldu.
Ankara Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen kadın örgütleri ve inisiyatifler, Ezîdî halkına yönelik olarak 2014 yılında IŞİD tarafından gerçekleştirilen Şengal Katliamı’nın 11. yılında bir basın açıklaması yaptı. Eylemde, Ezîdî kadınların yaşadığı acılar, direnişleri ve adalet arayışı kamuoyuyla paylaşıldı.
“BU, KADINLARA YÖNELİK CİHATÇI BİR İMHA PLANIYDI”
Basın metninde, 2014 yılında yaşananların Ezîdî halkın 74. fermanı, yani 74. soykırımı olarak tarihe geçtiği vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu ferman, kadınlara yönelik cihatçı bir imha planıydı. Ezîdî kadınlar sistematik şekilde tecavüze uğradı, kaçırıldı, köleleştirildi, satıldı ve katledildi. Onlarca toplu mezar bulundu, binlercesi hâlâ mülteci kamplarında yaşam mücadelesi veriyor.”
"EZÎDÎ KADINLAR DİRENİŞİN SEMBOLÜDÜR"
Ezîdî kadınların yalnızca mağdur değil, aynı zamanda direnişin de sembolü olduğunun altı çizilen açıklamada, kadınların kaçırılan kız çocuklarını bulmak için örgütlendiği, Şengal Dağları’nda silahlanarak IŞİD’e karşı savaştığı ve yaşamı yeniden inşa ettikleri vurgulandı. Eylemde, “Êzîdxan Kadın Meclisi gibi yapılar, direnişin ve kolektif hafızanın taşıyıcısıdır” denildi.
Açıklamada ayrıca, IŞİD’e destek veren tüm aktörlerin ve sessiz kalanların da bu suçlardan sorumlu olduğu ifade edildi. Türkiye’nin IŞİD’e sağladığı geçiş kolaylıkları, silah sevkiyatı ve ideolojik yakınlığına dikkat çekilerek, “Kadınların köleleştirilmesinde rol alan çeteler Türkiye topraklarında korundu. Savaş suçlularına hesap sorulmadı” denildi.
"BENZER ŞİDDET BUGÜN DE SÜRÜYOR"
Ezîdî kadınlara yapılanların bölgedeki pek çok kadın topluluğuna yönelik inanç temelli şiddetin parçası olduğu belirtildi. Filistinli, Alevi, Dürzi ve Hristiyan kadınların da benzer biçimde hedef alındığına dikkat çekilerek, “Bu saldırılar aynı erkek egemen faşist şiddet rejiminin farklı tezahürleridir.” ifadelerine yer verildi.
Eylemde kadınların talepleri şu şekilde sıralandı:
Ezîdî Soykırımı tanınmalı
Uluslararası bir soykırım mahkemesi kurulmalı
Toplu mezarlar açılmalı, kayıplar bulunmalı
Ezîdî kadınlara onarıcı adalet sağlanmalı
Savaş suçluları yargılanmalı
Şengal yeniden inşa edilmeli ve öz yönetim hakkı tanınmalı
AÇIKLAMA İKİ DİLDE OKUNDU
Basın metni, inisiyatif adına Yasemin Özgün tarafından Türkçe, Nebahat Çalpan tarafından ise Kürtçe olarak okundu. Eylem, Ezîdî kadınların yalnız olmadığını ve kadınların sınırları aşan dayanışmasının sürdüğünü vurgulayan “Savaş değil yaşam, sessizlik değil dayanışma, cezasızlık değil hesaplaşma!” sloganıyla sona erdi.