İmralı görüşmesinin detayları sızdı! Öcalan "başarısızlık" durumunda devreye girecek planını açıkladı

TBMM bünyesinde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun İmralı Cezaevi'ne gerçekleştirdiği tarihi ziyaretin detayları netleşti. AK Parti, MHP ve DEM Parti temsilcilerinden oluşan heyette yer alan DEM Parti Milletvekili Gülistan Koçyiğit, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmenin perde arkasını Mezopotamya Ajansı'na anlattı. Öcalan'ın görüşmede, CHP'nin heyete üye vermeme kararına sitem ederek, "Cumhuriyetin kurucu partisi olarak CHP bu sürecin içinde olmalıydı, keşke onlar da gelseydi." dediği öğrenildi.

SURİYE'DE '10 MART MUTABAKATI' VE ENTEGRASYON PLANI

Görüşmenin ana eksenini Suriye'deki gelişmeler oluşturdu. Öcalan, Suriye'deki silahlı yapıların geleceği konusunda "10 Mart Mutabakatı"na atıfta bulunarak, SDG yönetimi ile Şam yönetimi arasındaki anlaşmanın uygulanması gerektiğini vurguladı. Öcalan'ın formülüne göre; YPG/SDG gibi silahlı güçler Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde orduya entegre edilirken, yerel asayiş güçleri ise İçişleri Bakanlığına bağlanacak.

Öcalan, Suriye'de demokratikleşme olmazsa rejimin yeniden diktatörlüğe döneceği uyarısında bulunarak, "Devlet demokratikleşirse halklar da kendi öz örgütlülükleriyle sisteme entegre olabilir." mesajını verdi.

"BAŞARISIZ OLURSAK DARBE MEKANİĞİ DEVREYE GİRER"

Öcalan'ın en dikkat çekici uyarısı ise sürecin geleceğine dair oldu. 1 Ekim'de MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin DEM Parti sıralarına giderek el sıkışmasıyla başlayan süreci "devlet aklı" olarak okuduğunu belirten Öcalan, bu girişimin başarısız olması durumunda Türkiye'de "darbe mekaniğinin yeniden devreye girebileceği" uyarısını yaptı. 2013-2015 çözüm sürecindeki sabotajları hatırlatan Öcalan, bu kez başarmanın zorunlu olduğunu vurguladı.

TUTANAKLAR MECLİS'E TESLİM EDİLDİ

Görüşme sırasında görüntü kaydı alınmadığı, sadece ses kaydı tutulduğu belirtildi. Heyet üyeleri, ses kaydından oluşturulan tutanakları imzalayarak Meclis Başkanı'na teslim etti. Gülistan Koçyiğit, spekülasyonların önüne geçilmesi için bu tutanakların kamuoyuna açıklanması gerektiğini savundu.