İhraç edilen teğmen sessizliğini bozdu! Yaşar Güler'e sert yanıt
İhraç edilen Harbiyelilerden Serhat Gündar, Bakan Güler'in tören sonrası yaşananlara dair aktarımlarının “iftira” olduğunu söyleyerek, 23 yaşındaki beş teğmenin haksız yere suçlandığını savundu.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ile Harp Okulu öğrencileri arasında günlerdir süren ihraç tartışması yeni bir boyuta taşındı. Harp Okulu birincisi de dahil olmak üzere beş teğmenin “TSK’nin itibarını sarsacak davranışlarda bulunmak” gerekçesiyle ordudan çıkarılmasının ardından eleştiriler büyürken, ihraç edilen teğmenlerden Serhat Gündar sosyal medya hesabından dikkat çeken bir açıklama yaptı.
BUNUN KARŞILIĞI İHRAÇ MIYDI?
Gündar paylaşımında, törenden sonra aileleriyle yaşadıkları sevincin suç haline getirildiğini savunarak, kendilerine yöneltilen iddiaların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Gündar, “Gençliğimizden verdiğimiz 5 yılın mükâfatını almanın heyecanını yaşama hakkımız.Bunun karşılığı senede yalnızca bir tane çıkan Harbiye birincisinin ihracı mıydı” ifadelerini kullandı.
BAKAN GÜLER, BÜTÇE GÖRÜŞMESİNDE İHRACIN NEDENİNİ AÇIKLAMIŞTI
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ise ihraçların törende “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı nedeniyle gerçekleşmediğini söylemiş, öğrencilerin tören sonrası alana giren aile kalabalığı içinde uygun olmayan davranışlar sergilediğini ileri sürmüştü.
"YAZIKLAR OLSUN, BUNLARI UNUTMAYACAĞIZ"
Gündar açıklamasında, disiplin suçu, itibar zedelenmesi ve yurtdışı irtibatı iddialarının hiçbirinin kanıtlanamadığını belirterek, “Bizi sahipleneceğiniz yerde bir de iftira atıyorsunuz. Yazıklar olsun. Bunları unutmayacağız.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
İhraç eden dört teğmenden de peş peşe açıklamalar geldi.
Deniz Demirtaş: Bizlerin oturduğu sıralarda sizlerde oturup Atatürk’ü andınız. Atatürk’ün siyaset üstü olduğunu bildiğiniz halde bunun siyaset malzemesi olup bizler ihraç edilirken buna göz yumdunuz. Ayrıca o sıralarda Türk Silahlı Kuvvetlerinin personeli iken bize karşı ağza alınmayacak hakaretler edilip tehditler savurulurken bakanlık olarak göz yumuldu. Bize bunu yapanlar acaba arkadaşlarının yüzüne bakabilecek mi? Ben ve dört silah arkadaşım, devre arkadaşlarımızın yüzlerine bakabileceğimizden hiçbir şüphem yok.
İzzet Talip Akarsu: Olayın üzerinden 1.5 yıl geçmesine rağmen Sn. Bakanın halen ihraç kararı hakkındaki açıklamalarını takip ediyorum. Anladığım kadarıyla konu Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda ortaya atılmış ve Bakan Bey bilgi alma sürecinde bizlere “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz/Temsilcileriyiz” lafzımızla alakalı herhangi bir soru yöneltilmediğini iddia etmiş. Lütfen bunu bir de emekliye ayrılan Bilgi Alma İşlemi Heyeti Başkanı paşamıza sorabilir misiniz? O size kendisinin bana karşı neler sorduğunu ve nasıl davrandığını cesurca dile getirecektir hiç şüphem yok.
Konuyla alakalı şahsi olarak son açıklamam olacak. Lütfen daha hayatının başında zorla farklı mücadelelerin içine girmiş bulunan evlatlarınız yaşındaki insanları daha da zor duruma sokmayın. Bizi kendimizi tekrardan savunmak zorunda bırakmayın.
Batuhan Gazi Kılıç: Öyle bir hakkı yok ki zaten aileler de hali hazırda tören alanında bulunuyordu. Çoğu videolar da yine aileler tarafından çekildi. Nasıl ki bizim böyle bir hakkımız yok, herhangi birisinin de ki makamı ne olursa olsun şehit annesine parmak sallayabilmeye, tehdit etmeye hakkı yoktur. Telefon numaralarımız müstehcen sitelere dağıtılırken, geceleri gizli numaralardan aranıp tehdit edilirken ya da biz muvazzaf TSK personelleriyken sm ve tv kanallarından çeşitli hakaret ve ölüm tehditleriyle bizler ve ailelerimiz karşılaşırken bunları yapmaya hakları mı vardı?