İbrahim Çallı kimdir ve Türk resim sanatına nasıl yön vermiştir?
Türk resim sanatında izlenimci anlayışın öncülerinden olan İbrahim Çallı, Paris’te aldığı eğitim ve yarattığı “Çallı Kuşağı” ile modern Türk resmine yön verdi. Manzara, natürmort ve portrelerinde özgün bir renk anlayışı geliştiren usta yetiştirdiği öğrencilerle sanat tarihinde kalıcı bir iz bıraktı.
Ünlü Türk ressam İbrahim Çallı, 13 Temmuz 1882’de Çal, Denizli’de dünyaya geldi. 22 Mayıs 1960’ta İstanbul’da vefat eden Çallı, Türk resim sanatında batı etkilerini ve izlenimcilik anlayışını ülkemize taşıyan önemli isimlerden biri olarak tarihe geçti.
EĞİTİM HAYATI VE PARİS YILLARI
İlk ve orta öğrenimini doğduğu Çal’da tamamlayan Çallı, liseyi İzmir’de bitirdi. Ailesinin yönlendirmesiyle askerî okul için İstanbul’a gönderilen Çallı, çocukluk tutkusu olan resme yöneldi. Bu süreçte çeşitli ressamlardan özel dersler aldıktan sonra 1906 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’ne (günümüz Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) girdi. Altı yıllık eğitimi yalnızca üç yılda tamamladı.
1910 yılında kazandığı bursla Fransa’ya gönderilen Çallı, Paris’te ünlü ressam Fernand Cormon’un atölyesinde eğitim aldı. 1914’e kadar Paris’te sanatını geliştiren Çallı, bu dönemde çağdaş resim tekniklerini öğrenerek Türkiye’ye döndü.
SANAT KARİYERİ VE “ÇALLI KUŞAĞI”
İbrahim Çallı, Türk resmine empresyonist anlayışı kazandıran öncü bir isim olarak “Çallı Kuşağı” olarak bilinen ressam grubunun liderliğini üstlendi. Sanat yaşamı boyunca manzara, natürmort, portre, nü ve figürlü resimler üreten Çallı, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk devrimlerini konu alan eserlerle de dikkat çekti.
Sanayi-i Nefise Mektebi’nde öğretim görevlisi olarak birçok öğrenci yetiştiren Çallı, 1947 yılına kadar akademide görev yaptı. Yetiştirdiği öğrenciler arasında Şeref Akdik, Bedri Rahmi Eyüpoğlu ve Ali Avni Çelebi gibi isimler yer aldı.
ÜNLÜ ESERLERİ VE ÖZGÜN ÜSLUBU
Çallı’nın eserleri arasında “Zeybekler”, “Adada Piknik”, “Osman Hamdi Bey Portresi” ve “Gül Koklayan Kadın” öne çıkıyor. Özellikle “Zeybekler” tablosunun Atatürk tarafından da ilgi gördüğü biliniyor. Atatürk, tablodaki atların semirmiş görünmesine dikkat çekerek Çallı’dan bu detayı düzeltmesini istemişti.
Ressamın üslubu, özellikle renk kullanımı ve ışık vurgularında kendine özgü bir karakter taşıyor. Manzara resimlerinde panoramik ve şehir kesitlerini belgeleyen bir yaklaşım benimseyen Çallı, figür çalışmalarında mekân ve karakter ilişkisine önem verdi. Portrelerinde ise bazen biçimsel disiplin, bazen lekesel serbestlik ön plandaydı.
SANATSEVERLERİN TAKDİR ETTİĞİ ÇALLI
Çallı’nın eserleri Devlet Resim ve Heykel Sergileri ile Galatasaray Sergileri’nde sergilendi. “Avluda Oturanlar” adlı çalışması 2014 yılında İstanbul’daki bir müzayedede 2 milyon 460 bin liraya alıcı bulmuş ve bu tarihe kadar satılan en yüksek bedelli Çallı tablosu olmuştur.
SON YILLARI VE VEFATI
1947’de akademiden emekli olan İbrahim Çallı, emekliliği sırasında üzüntüsünü dile getirmişti. 22 Mayıs 1960’ta İstanbul’da mide kanaması sonucu yaşamını yitiren sanatçının ardından, dostu Hasan Âli Yücel “Dostum Çallı” başlıklı yazısında onun sanat ve kişilik dünyasını duygusal bir dille anlatmıştır.
İbrahim Çallı, izlenimcilik anlayışını Türk resmine kazandırarak, 1914 kuşağının ve sonraki nesil ressamların yolunu açan bir sanat önderi olarak Türk sanat tarihindeki yerini sağlamlaştırdı.