Görünmez emeğin bedeli! Adı "ev hanımlığı", gerçeği "tam zamanlı ağır işçilik"
Kadınların ücretlendirilmeden üstlendiği görünmez ev emeği, dünya çapında trilyonlarca dolarlık bir yük oluşturuyor.
Türkiye’de ve dünyada kadınların omuzlarına yüklenen ev içi görünmez emek, hem ekonomik hem de toplumsal düzeyde devasa bir yük oluşturmayı sürdürüyor. +90’ın “Bu tam zamanlı bir iş” başlıklı yayını, kadınların ücretsiz bakım emeğinin nasıl sistematik biçimde görünmez kılındığını çarpıcı örneklerle ortaya koydu.
NE İŞ YAPIYORLAR? HİÇBİR ŞEY Mİ YOKSA HER ŞEY Mİ?
Videoda görüşlerini paylaşan kadınlar, “Ne iş yapıyorsun?” sorusuna çoğu zaman “Hiçbir şey” diye cevap verdiklerini, ancak gerçekliğin bunun tam tersi olduğunu anlatıyor. Çocuk bakımı, yaşlı bakımı, temizlik, yemek, faturalar, evin duygusal yükü, ilişkileri düzenleme, hatta mahalle içi dayanışma… Tüm bu faaliyetler, gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 30–60’ına denk gelecek büyüklükte bir karşılıksız emek anlamına geliyor.
ÜCRETSİZ BAKIM EMEĞİNİN KARŞILIĞI 27,4 MİLYAR DOLAR
Araştırma verilerine göre yalnızca Türkiye’deki ev içi ücretsiz bakım emeğinin karşılığı 27,4 milyar dolar. Dünya genelinde ise 15 yaş üstü kadın ve kız çocuklarının ücretsiz bakım emeği 11 trilyon dolara ulaşıyor. Bu rakam küresel teknoloji endüstrisinin üç katı.
TOPLUMSAL CİNSİYETE DAYALI İŞ BÖLÜMÜNÜN SONUCU
Evde bakım ve ev işlerinin neredeyse tamamının kadınlar tarafından yapılması, toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümünün bir sonucu. Videoda yer alan uzmanlar, ev işlerinin kadınlara “doğal görev” olarak atfedilmesinin, hem ekonomik hem psikolojik hem de zaman açısından büyük bir yük yarattığını vurguluyor. Bu yükün görünmezliği, kadınların eğitim, iş hayatı, sosyal yaşam ve kişisel gelişim alanlarındaki fırsatlarını belirgin biçimde kısıtlıyor.
HEM FİZİKSEL HEM DUYGUSAL BİR MESAİ
“Sabah kalkıp akşam yatana kadar oturmadan çalıştığım oluyor” diyen kadınlar, ev içi emeğin fiziksel olduğu kadar zihinsel ve duygusal bir mesaiden de oluştuğunu söylüyor.
7/24 DEVAM EDEN ANNELİK VE EV İŞİ MESAİSİ
Yeni Ankara'ya konuşan ev emekçilerinden Gizem Akbulut (29) da benzer durumdan şikâyetçi. Genç kadın, sabah eşinin işe gitmesiyle başlayan koşturmacada evinde çocukla ilgilenmek durumunda kalıyor. Bunun yanı sıra ev işleri (temizlik, bulaşık, çamaşır) de Akbulut için ek bir yük oluyor. Annelik mesaisinin 24 saat devam ettiğini ve bunun da psikolojik anlamda yıpratıcı olduğunu ifade eden Akbulut, eşinin kendisine yardım etmesine rağmen gün içinde hem çocuk bakımı hem de ev işlerinin ciddi bir yük olduğunun altını çiziyor.
25 KASIM’IN HATIRLATTIĞI YAPISAL ŞİDDET
Kadına yönelik şiddet yalnızca fiziksel değil; ekonomik, psikolojik ve yapısal şiddet türlerini de kapsıyor.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında kadın örgütleri, ücretsiz bakım emeğinin kadınları eve hapseden, ekonomik bağımsızlığı engelleyen, fırsat eşitliğini yok eden bir yapısal şiddet biçimi olduğuna dikkat çekiyor.
Ev içi işlerin “kadın işi” olarak görülmesi, hem toplumsal cinsiyet rollerini yeniden üretiyor hem de kadınların çalışma hayatına katılımını düşürüyor. Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde 146 ülke arasında 129. sırada bulunuyor.
Uzmanlara göre görünmez emeğin görünür hale gelmesi, hukuki, ekonomik ve sosyal politikaların eş zamanlı değişimini gerektiriyor. Bu adımlar arasında kurumsal bakım hizmetlerinin güçlendirilmesi, iş-yaşam uyumu için bütüncül kamu politikaları, ev içi emeğin toplumsal statüsünün tanınması ve bakım yükünün eşit dağılımı yer alıyor.