Batum’da Türk mutfağının adresi: İstanbul lokantası kültürleri aynı sofrada buluşturuyor

Türk mutfağını Batum’da başarıyla temsil eden İstanbul Lokantası, sadece damaklara değil, farklı milletlerin kalbine de hitap ediyor. Sahibi Ahmet Gündoğan Yeni Ankara'ya yaptığı açıklamada, “Eğer bir ülkede iş yapıyorsanız, artık o ülkenin bir parçası gibi düşünmelisiniz" dedi.

Batum’un en köklü Türk restoranlarından biri olan İstanbul Lokantası, farklı milletlerden yüzlerce müşteriyi zengin Türk mutfağıyla buluştururken, kültürler arası hoşgörüyü de sofralarına taşıyor. İstanbul Lokantası Türk, Gürcü, Arap, Rus, Yahudi ve Hristiyan misafirlerini aynı sofrada buluşturan İstanbul Lokantası sahibi Ahmet Gündoğan Yeni Ankara'ya konuştu.

"Batum’u tercih etmemizin temel sebeplerinden biri, buradaki Türk nüfus yoğunluğu ve Türk menşeli ürünlerin teminindeki kolaylıktı" diyen Gündoğan, İstanbul Lokantası’nın yalnızca Türk müşteriler için değil, Arap, Gürcü, Rus, Azeri ve İranlı turistler başta olmak üzere farklı milletlerden misafirler için de bir cazibe merkezi haline geldiğini belirtti. Yaz aylarında günde ortalama 250 İranlı müşteriyi ağırladıklarını vurgulayan işletmeci, Çinli ve Avrupalı turistlerin de mekanı sıkça ziyaret ettiğini söylüyor.

"ŞEKER VE HAMUR SEVEN GÜRCÜLER DE YEMEKLERİMİZİ BEĞENİYOR"

Türk mutfağının ve Osmanlı saray mutfağının zenginliğine vurgu yapan Ahmet Bey, özellikle Rus ve Gürcü mutfaklarının daha çok hamur işi ve şeker oranı yüksek yiyeceklerden oluştuğunu, bu açıdan Türk mutfağının sunduğu döner ve sulu yemek çeşitlerinin farklı milletlerin damak zevkine hitap ettiğini ifade etti.

"ANKARA'DAN GELEN MİSAFİRLERİMİZ DE BİZİ TERCİH EDİYOR"

Etin ya da sebzenin en lezzetli şekilde servis edilmesini sağlayan bu yemeklerin, hem görsel hem de tat açısından tercih edildiğini dile getiren Ahmet Bey, müşteri profillerine dair ise şunları söyledi:

Misafirlerimizin yaklaşık yüzde 30’u Türk, yüzde 30’u Arap. Geri kalan kısmı ise burada yaşayan Gürcü ve Rus vatandaşlardan oluşuyor. Türk olarak Ankaralı ve Ankara'dan gelen misafirlerimiz de bizleri tercih ediyor."

"GÜRCÜLERİN SÖYLEMLERİ ANLAYIŞI DEĞİŞTİREBİLİR"

Sadece bir dili bilmenin, o dili konuşanlarla doğru ve etkili bir iletişim kurmak için yeterli olmadığını vurgulayan Gündoğan, dildeki vurgu ve tonlamaların doğru kullanılmaması durumunda iletişimde yanlış anlaşılmaların yaşanabileceğine dikkat çekti. Gündoğan, "Gürcücenin, gırtlak yapısı gerektiren, sert ve kendine özgü bir ağız yapısına sahip bir dildir. Bu dili yıllarca kullanan bir kişinin Türkçe öğrenmesi halinde, bazı kelimeleri istemsizce sert bir tonda söyleyebilmektedir. Gürcü personelle müşteriler arasında uzun sohbetlerde karşılıklı anlayış gelişir." şeklinde konuştu.

KÖKENE DEĞİL İNSANLIĞA VERİLEN DEĞER

İşletme sahibi Gündoğan "Din, dil, ırk ya da ten rengi gibi ayrımcılığa neden olabilecek hiçbir unsur bizim için önemli değil. Esas olan birlikte uyum içinde çalışmak" dedi. Eylemlerinde iyilik ve güzellik amacı güden herkesin ekiplerine rahatlıkla katılabileceğini belirten Ahmet Bey, bu anlayışın işletme içinde farklı inanç ve kimliklerin bir arada uyumla çalışmasını sağladığını dile getirdi.

Gündoğan, muhafazakâr bir müşteri grubuna, boynunda haç kolyesi taşıyan bir personelin son derece içten ve nazik hizmet sunabildiğini yine Yahudi bir aileye Lübnan kökenli bir çalışanın özenle servis yapabildiğini belirtti.

“Türk Sokağı” olarak bilinen bölgenin eskiden tamamen Türk işletmelere ait olduğunu ancak bugün durumun yarı yarıya değiştiğini belirten Gündoğan, "Bölgedeki en eski işletme olmamız sebebiyle hem geçmişten gelen bir saygınlık hem de güven kazandık." dedi.

Ödeme sistemine ilişkin olarak da önemli bir uyarıda bulunan Ahmet Bey, Gürcistan’ın para birimi olan Lari ile çalıştıklarını ve mali denetimlerin bu para birimi üzerinden yapıldığını belirtti. Türk vatandaşlarının zaman zaman Türk Lirası ile ödeme yapmakta ısrarcı davrandığını ancak bunun yalnızca Batum'da değil, dünyanın hiçbir yerinde kabul görecek bir uygulama olmadığını dile getirdi.

"BİR ÜLKEDE İŞ YAPMAYI DÜŞÜNÜYORSANIZ ARTIK O ÜLKENİN BİR PARÇASI GİBİ DÜŞÜNMEK VE DAVRANMAK ZORUNDASINIZ"

Son olarak yurt dışında işletme açmayı düşünenlere doğrudan tavsiye vermek yerine, genel bir değerlendirmede bulunan Ahmet Bey, başarılı olmak isteyenlerin öncelikle çevreleriyle güçlü ve sağlıklı ilişkiler kurmaları gerektiğini ifade etti. Gündoğan, “Eğer bir ülkede iş yapmayı planlıyorsanız, artık o ülkenin bir parçası gibi düşünmek ve davranmak zorundasınız” diyerek, yurtdışında uzun yıllar yaşayıp o toplumla bağ kurmuş Türk girişimcilerin daha başarılı olduklarına dikkat çekti.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber