Barolar Ankara'da ses yükseltti! "Hukukun üstünlüğü için yargı çürümesine karşı siper nöbetindeyiz"
Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu'nun çağrısıyla, Artvin, İstanbul, Bursa ve diğer illerden gelen baro başkanları ve yöneticileri, Sıhhiye Adliyesi önünde 'Savunma Nöbeti' başlattı.
Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu, bugün Ankara Sıhhıye Adliyesi'nin önünde, Savunma Nöbeti başlattıklarını duyurarak, basın açıklamasında bulundu. Gerçekleştirilen eylemem Artvin, Bursa, Gaziantep, İstanbul, Mardin, Kocaeli, Tekirdağ, Şanlıurfa, Mersin barolarının başkan ve yöneticeleri bugünkü eyleme katıldı.
"ANAYASAL DEVLET ÇİZGİSİNDEN YALNIZCA UZAK DEĞİLİZ KOPARILMIŞ DURUMDAYIZ"
"Anayasaya hukuk ve demokrasiye sahip çıktıkları için görev ve sorumluluklarını yerine getirirken göz altına alınan tutuklanan ve yargılanan avukatlara destek amacıyla 2 Ekim'de başlatılan 'Savunma Nöbeti'ne hoş geldiniz" sözleriyle başlayan Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu, şunları kaydetti:
"Bir ülkede anayasa ve hukuk uygulanmaz, yargı çürürse insanda çürür. Savunma sorarsa toplum körleşir. Hakikatin sesi kısılırsa adaletin sesi diye bir şey kalmaz. Ankara'da soğuğun ortasında yalnızca üşümeyin, bu ülkenin artık hukuk ülkesi olmaktan vazgeçtiğini iliklerinize kadar hissedin lütfen. AYM kararlarını uygulamıyorum diyen bir ülkede bu nöbet sadece bir protesto değil, hukuka yapılan saldırılara karşı bir siper nöbetidir. Adliyeler kimsenin iktidar oyuncağı değil, halkın adalet arayışının sığınağıdır. Hukuk işlemiyorsa artık bir ülkede hiçbir şey işlemiyor demektir. Anayasal devlet çizgisinden yalnızca uzak değiliz koparılmış durumdayız. Hukukun üstünlüğü ve demokrasinin temel ilkeleri bilinçli bir tercihle nostalji haline getirilmeye çalışıyor. Hukuktaki ve siyasetteki yozlaşma artık bir istisna değil. Siyasi çürümeyle insanlık onuruda çürüdü. Bu mücadele yalnızaca avukatların meslek hakkı mücadelesi değil, bu toplumun her bir ferdinin onuru, özgürlüğü ve geleceği için verilen bir mücadeledir. Savunma yargının üçüncü ayağı değil, savunmanın yurttaşın devlete karşı ilk güvenlik hattıdır. Bu hattı korumak adil ve demokratik ülke için yaşayan herkesin görevidir. Bu adaletsizlik rejiminde yalnızca müvekkillerimizi değil tutuklu meslektaşlarımızın savunma hakkını da savunuyoruz. Şerafettin Can Atalay, Anayasa mahkemesinin kararlarının uygulanmadığı bir ülkede, hukuksuz tutukluluğun simgesidir. Mehmet Pehlivan savunmayı temsil ettiği için bir hukuk devletinde suç bile sayılmayacak faaliyeti nedeniyle aylarca iddianamesiz tecrit koşullarında tutulmuştur. Selçuk Kozağaçlı, yıllardır cezaevinde savunmanın iradesini ve tecellisini temsil etmekte. Bu isimler adalet arayışının hikayeleridir. Mücadeleleri bizim nöbetimizdir."
"ÜZERİMİZDEKİ CÜBBELERİ DE İÇİZİDEKİ BU MÜCADELE RUHUNUDA KİMSEYE TESLİM ETMEYECEĞİZ"
Cübbelerini bırakmayacaklarını söyleyen Köroğlu, "Üzerimizdeki cübbeleri de içizideki bu mücadele ruhunuda kimseye teslim etmeyeceğiz. Bizden daha genç olanların cesaretini kırma lüksümüz yok. Hiçbir karanlık kendini sonsuza kadar gece sanma ayrılacağına sahip değil. Haklı olduğumuz, iyi olduğumuz her şeyde, güzel olanı adil olanı kişisel zevklerin siyasi hesaplarına bırakmamakta ısrar edeceğiz. İnsan onurunu olsun, en yukarıda tuttuğumuz bayrak çünkü yabancılaştırılmayacak kadar kalbimize yakın, siyasi kutuplaştırmalarla parçalanmayacak kadar güçlü, özgürlüğümüz kadar derin bir sözcük, eğer bir rejim ifade özgürlüğünü kanun gücünü kullanarak cezalandırıyorsa, tutuklanan gazeteci, seçilmiş siyasetçi, gençler ve avukatlar için bir cezalandırma alanına dönüştü. Artık özgürlüklerden söz edilemez, bu yüzden bugün buradayız." dedi.
"ÜLKENİN POLİTİK BİR DEĞİŞİME İHTİYACI OLDUĞU KADAR AHLAKİ BİR ANLAŞMAYA İHTİYACI VAR"
Köroğlu, "Çünkü hepimizin birbirine inanmaya ihtiyacı var, hem meslektaş hem yurttaş hem de insan olarak. Bu ülkenin politik bir değişime ihtiyacı olduğu kadar ahlaki bir anlaşmaya ihtiyacı var. Güçlü olanın değil, haklı olanın bir düzen demenin yeniden bir karşılık bulmasına ihtiyacımız var." şeklinde konuştu.
"ADALET NÖBETİ GARİBAN VE KİMSESİZ HALKIN HAKKINI HUKUKUNU ARAMA MÜCADELESİDİR"
Cumhuriyet Halk Partisinden (CHP) İstanbul milletvekili Mahmut Tanal, Yeni Ankara'ya özel yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
"Savunmayı yapan avukatlar, hak arayan avukatlar cezaevlerinde. Avukat arkadaşlarımızla tek bir müşterek noktamız var. O da şu; hukuksuzluğa karşı, ezilenlerin hakkını savunmak için biz bu cübbeyi seçtik. Bu adalet nöbeti gariban ve kimsesiz halkın hakkını hukukunu arama mücadelesidir."
"HUKUK ARTIK DÜZENİN SAVUNMA SİLAHI HALİNE GELMİŞTİR"
Artvin Baro Başkanı Avukat Handan Demiral, "Savunma Nöbeti" eyleminde, "Yaşanan her şey kötü bir tiyatro gibi. Bu adalet anlayışı totaliter rejimin adalet anlayışıdır. Burada pes etmeyen insanlar görüyorum. Hukuk artık düzenin savunma silahı haline gelmiştir" dedi.
"DEVLET ÖRTÜLÜ VEYA GİZLİ BİR ÇÖKÜŞE DOĞRU HIZLA SÜRÜKLENİYOR"
Bursa Baro Başkanı Mesut Öztosun, eylemde şunları kaydetti:
"Devletin temeli olan adalet yoksa, o zaman devlet örtülü veya gizli bir çöküşe doğru hızla sürükleniyor. Hukukun en temel fonksiyonu olan adelet bu kadar yaralı olunca adaletin temel ihtiyaçları giderme fonksiyonu da işlevini yerine getiremez bir hale getirmektedir."
Gaziantep Baro Başkanı Bülent Duran, "Ebru Tintik adil yargılanma için bedenini ölüme verdi ve dedi ki; 'Bu ülkede herkesin adil yargılanma hakkı ve avukatlar vardır'" dedi.
Kocaeli Baro Başkanı Kadir Caner Karakadılar, "Bizler bugün burada savunmaya yönelik artan baskılara engellemelere dikkat çekmek için nöbetteyiz" dedi.
Mardin Baro Başkanı Ahmet Duyan, "Şu an çok gurur duyduğum bir sivil itaatsizliğin içerisindeyim, ve bundan gurur duyuyorum. Ben bir Kürt olarak size umut vaad ediyorum. Bizler bugün hukukun ıssızlığında yapayalnızız ancak bu onurlu bir yalnızlıktır." dedi.
Mersin Baro Başkanı Gazi Özdemir, "Avukat arkadaşlarımla birlikte mücadele vermenin gururunu yaşıyorum. Bağımsız savunma bugün hiç olmadığı kadar sistematik baskı altında" dedi. Şanlıurfa Baro Başkanı Abdullah Öncel, "Meslektaşlarımız mesleki faaliyetlerini yürüttükleri için bugün tutuklular, bu ülkede adalet yıllardır bekleniyor. Bu ülkede ifade özgürlüğü yasaklandı artık yeter" dedi. Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün, "Bugün burada adalet arayış için buradayız. Adalet arayışında dimdik yan yana yüreğimizde bir hüzün var ama boynumuz bükük değil. Savunma nöbetlerinde İstanbul'dan İzmir'e, İzmir'den Ankara'ya uzanacak vicdanların adalet ezgisi gibiyiz" dedi. İstanbul Barosu üyesi Avukat Özden Özdemir, "Burası bir vicdan meydanıdır. Savunmanın hedef alındığı bir rejim dönemindeyiz. Savunma etkisizleştiriliyor. Avukatlar müvekkilleriyle özdeşleştiriyor. Adil yargılanma hakkı kağıt üzerinde bırakılıyor" dedi.