Avukat Mehmet Çiftçi genç işsizliğin nedenlerini Yeni Ankara'ya anlattı!

Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Ağı gönüllüsü ve Ankara Barosu’ndan Av. Mehmet Çiftçi, genç işsizliğine ilişkin Yeni Ankara’ya yaptığı değerlendirmede, sorunun bireysel bir eksiklik değil, tamamen politik bir tercih ve sistemin sonucu olduğunu vurguladı. Avukat Çiftçi, “Genç işsizliği, bu ülkede bireysel bir sorun değil, patronların çıkarı ve iktidarın politik tercihleri sonucu yaratılmış toplumsal bir trajedidir” dedi.

“HER DÖRT GENÇTEN BİRİ İŞSİZ”

Gençlerin, akademik başarılarına bakılmaksızın ya işsiz bırakıldığını ya da ağır ve güvencesiz koşullarda çalışmaya zorlandığını ifade eden Çiftçi, genç işsizliğinin sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyal bir sorun olduğuna dikkat çekti. Çiftçi, “Bugün Türkiye’de her dört gençten biri işsizdir. Gençler ya işsiz bırakılmakta ya da kölelik koşullarında çalışmaya mecbur edilmektedir. Bu düzen, gençliği bilinçli olarak geleceksizliğe ve umutsuzluğa sürüklemektedir. Anayasa’da güvence altına alınan çalışma hakkı fiilen yoktur. Çünkü iktidar, patronlarla el ele vererek işçiyi değil sermayeyi korumaktadır” ifadelerini kullandı.

GAZİANTEP’TEKİ İŞ CİNAYETİ

Genç işsizliğinin yarattığı çaresizliğin somut bir örneğinin Gaziantep’te yaşandığını hatırlatan Av. Çiftçi, şunları aktardı:

“Eğitimine devam edemeyen ve iş arayan 23 yaşındaki Abdulkadir Çelik, üç gün önce bir inşaatta çalışmaya başladı. Kendisine herhangi bir koruyucu önlem sağlanmadan çok riskli bir makineyle demir kesme görevi verildi. Makineden sıçrayan bir parça gözüne isabet etti ve bir gözünü kaybetti. Bu olay, bireysel bir ‘talihsizlik’ değil, sistematik bir suçtur. Çünkü gençler işsiz bırakılıp ‘ne iş olsa yaparım’ çaresizliğine itilmektedir. Patronların kâr hırsı uğruna alınmayan önlemler ve iktidarın denetimsizliğe göz yumması, gençlerin sağlığına ve hayatına mal olmaktadır.”

İŞSİZLİK FONU PATRONLARA AKTARILIYOR

İşsizlik fonunun amacına uygun kullanılmadığını vurgulayan Çiftçi, bu durumu şöyle özetledi:

“İşsizlik fonu işçilere değil patronlara aktarılmaktadır. İşsiz bırakılan gençler ise daha düşük ücretlere razı olmaya zorlanmaktadır. Bu sadece patronların acımasızlığı değil, aynı zamanda politik bir tercihtir. Bu fonun işçiye ulaşmaması, gençleri güvencesizliğe mahkûm eden bir sistemin parçasıdır.”

“ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDEDİR”

Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Ağı’nın önemine değinen Çiftçi, örgütlenmenin gücünü şu sözlerle anlattı:

“Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Ağı, işçilerin yalnız olmadığını gösteriyor. PE’nin desteğiyle tekstil işçilerinden özel okul öğretmenlerine, turizm ve perakende emekçilerinden kuryelere kadar yüzlerce işçi alacaklarını tahsil etmiş, patronları geri adım atmaya zorlamıştır. Bu örnekler, örgütlü mücadelenin gücünü göstermektedir. Her işyerinde işyeri komiteleri aracılığıyla işçilerin kendi güçleriyle patronların karşısına dikildiği, işçi sınıfının kolektif bilincinin büyüdüğü bir mücadele hattı kurulabilir.”

“ÇÖZÜM, İŞÇİ SINIFININ İKTİDARI VE SOSYALİZMDİR”

Genç işsizliğinin bireysel çabayla çözülemeyeceğini vurgulayan avukat, çözümün politik ve sistemsel olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Genç işsizliği ve güvencesizliği, bireysel başarı hikâyeleriyle ya da ‘sabredin’ telkinleriyle ortadan kalkmaz. Çözüm politik olmak zorundadır. Çözüm sosyalizmdedir. İşçi sınıfının iktidarı olmadan gençler umutsuzluktan ve kölelikten kurtulamaz. Ancak planlı ekonomiyle, eğitim-istihdam uyumu sağlanarak gençlere güvenceli ve insanca yaşayabilecekleri işler yaratılabilir. Bugün gençler, bu düzenin onları ya işsizliğe ya da ölümcül ve sakat bırakan koşullarda çalışmaya mahkûm etmesi nedeniyle umutsuzdur. Patronların acımasızlığı ve iktidarın sermaye ile kurduğu ortaklık, gençliğin geleceğini gasp etmektedir. İşsizliği patronlar yaratır. İşsizliğe karşı mücadele örgütlü verilir. Çözüm, işçi sınıfının iktidarı ve sosyalizmdir.”