Ankara’nın gizli cenneti unutuldu: Papazın Bağı yeniden açılacak mı?

Ankara'nın merkezinde, Çankaya’da Kuğulu Park yakınlarında yer alan Papazın Bağı, yıllarca doğayla baş başa kalmak isteyen kent sakinlerinin uğrak noktasıydı. Ancak bu tarihi ve doğal alan, son iki yıldır sessizliğe bürünmüş durumda.

1930’lu yıllardan bu yana halkın hizmetinde olan bahçe, betonlaşmanın ortasında ayakta kalmayı başaran nadir yerlerden biri. 1994’te 1. derece doğal sit alanı ilan edilen Papazın Bağı, hem kent tarihine hem de Cumhuriyet döneminin toplumsal belleğine tanıklık eden bir mekân olarak biliniyor.

ODTÜ’LÜ ÖĞRENCİLER VE ŞAZİYE HANIM’IN HİKÂYESİ

Mekânın geçmişi yalnızca doğal güzelliğiyle değil, içindeki insan hikâyeleriyle de dikkat çekiyor. Bugünkü sahiplerinden edinilen bilgilere göre, Papazın Bağı uzun yıllar boyunca özellikle ODTÜ’lü öğrencilerin buluşma noktasıydı. Bahçede gözleme yiyen bazı öğrenciler, ücret ödemek istemeyince işletmeyi yürüten Şaziye Hanım bu teklifi geri çevirdi. Ancak öğrenciler, kalabalık gruplar hâlinde geleceklerini ve bu sefer ücret ödemek istediklerini söyleyerek bir çözüm önerisi sundular. Öğrencilerin bu yaklaşımını ekonomiye katkı olarak gören Şaziye Kuloğlu sayesinde Papazın Bağı, zamanla bir işletmeye dönüştü.

KAPANMA NEDENİ: MASRAFLAR ARTARKEN İLGİ AZALDI

İki sene önce Ankaralıların uğrak noktası olan mekânın kapanmasının sebebi mekanın sahiplerinden alınan bilgiye göre, artan işletme maliyetlerinin artık karşılanamıyor olması, hizmet kalitesinin iyi olmaması ve artan şikayetler. Kahvaltılarının eksik geldiği, fiyatların net belirtilmediği, çalışanların ilgisiz olduğu gibi eleştiriler de işletmenin kapanmasına neden oldu. Bir zamanlar gözlemelerin yapıldığı bu bahçenin yeniden açılıp açılmayacağı ise belirsizliğini koruyor.

ATATÜRK’ÜN VASİYETİ OLDUĞU SÖYLENİYOR

Papazın Bağı'yla ilgili bir başka önemli anlatı ise 1936 yılına dayanıyor. Aile fertlerinin aktardığına göre, alanla ilgili istimlak gündeme geldiği dönemde Atatürk’ün devreye girerek, buranın halk için bir “nefes alanı” olarak kalmasını istediği söyleniyor. Bu sözün, alanın bugüne kadar korunmasında etkili olduğu düşünülüyor.

“ATATÜRK’E SEVGİ BESLEYEN DEDEM BURAYI HARMAN YERİ YAPMAK İSTEMİŞTİ”

Bahçenin ilk sahiplerinden Ahmet Kuloğlu’nun torunu Abdullah Kuloğlu şu şekilde anlatıyor:

"Cumhuriyetin ilk yıllarındaki bu alanı, yakın zamanda 100 yaşında vefat eden babaannem Saziye Kuloğlu’ndan dinledim. Alanın istimlak sürecinde Atatürk’ün devreye girerek bahçenin halka açık bir nefes alanı olarak kalmasını istediğini, bu nedenle bahçenin kamulaştırılmadığı anlattı. Yine anlatılanlara göre, bu alan dedem tarafından ilk kez ekilip biçilen yer olmuş. Dedemin, burayı ilk gördüğünde Atatürk’e duyduğu derin sevgi nedeniyle düzlüğü bir harman yeri yapma hayali kurduğu ve bu yüzden bu alana yerleştiği söyleniyor."

“BAŞKENT’İN GİZLİ CENNETİ” YALNIZLIĞA TERK EDİLDİ

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin “Başkentin gizli cennet bahçesi” olarak tanımladığı Papazın Bağı, geçmişte Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından hazırlanan ticari rekreasyon plan değişikliğine karşı açılan davayla da gündeme gelmişti. Söz konusu plan, Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından oybirliğiyle iptal edilmişti. Ancak hukuki kazanımlara rağmen ekonomik zorluklar ve ilgisizlik, mekânın kapılarını kapatmasına engel olamadı.

İnternet sitelerinde zamanında giden müşterilerin hizmetin kötü olduğu yönündeki eleştirileri de bunu destekler nitelikte oluyor.

ANKARALILAR MERAK EDİYOR

Bir zamanlar Adnan Menderes’in gözleme yediği, öğrencilerin gönülden destek verdiği, Atatürk’ün korunmasını istediği rivayet edilen bu alanın geleceği belirsizliğini sürdürüyor. Giriş kapısı kapalı olan Papazın Bağını görenler, içeri giremeden geri dönüyor. Çevre sakinleri ise bu kültürel ve doğal değerin yeniden yaşatılmasını umut ediyor.

Ankaralıların aklında ise şu an tek bir soru var. Papazın Bağı, bakımlı hâle getirilerek kaliteli hizmeti ve personeliyle Ankaralılara doğayla iç içe bir mekân olarak kazandırılacak mı?