Ankara doğumlu Ülkü Adatepe kimdir?

Ülkü Adatepe’nin hayatı, özellikle Atatürk’ün çocuk sevgisinin simgesi olarak öne çıkmış, onunla geçirdiği yıllar ve sonrasında yaşadığı olaylarla dikkat çekmiştir.

ANKARA’DA GEÇEN ÇOCUKLUK YILLARI

Ülkü Adatepe, Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın evlatlık kızı Vasfiye Hanım ile Fransızca öğretmeni ve Gazi Orman Çiftliği'nde istasyon şefi olan Mehmet Tahsin Çukurluoğlu’nun kızı olarak 27 Kasım 1932’de Ankara’da doğdu. Doğumundan önce Atatürk, çocuğun cinsiyeti ne olursa olsun adının “Ülkü” olmasını istemiş ve bu isimle anılmıştır. Ülkü, dokuz aylıkken Atatürk tarafından Çankaya Köşkü’ne alınmış ve altı yaşına kadar onun yanında büyümüştür. Bu dönemde Atatürk’ün yurt gezilerine eşlik etmiş, özellikle onun çocuk sevgisini yansıtan bir sembol haline gelmiştir.

Atatürk’ün Ülkü’ye olan sevgisi, dönemin Türk medyasında sıkça yer bulmuş, özellikle Ülkü’nün Atatürk’le birlikte yeni Türk alfabesini öğrendiği anların resmedildiği, İhap Hulusi tarafından çizilen ve yıllarca ilkokul alfabe kitaplarının kapağında kullanılan ikonik görüntüler, bu bağı hafızalara kazımıştır. Atatürk’ün 1936’da Ülkü’ye harfleri öğrettiği fotoğraf, Türkiye’nin eğitim ve modernleşme çabalarının da bir tezahürü olarak kabul edilir.

Ülkü, Atatürk’ün yanında geçirdiği yıllarda onunla yakın bir ilişki kurmuş; Dolmabahçe Sarayı, Gazi Orman Çiftliği ve Florya Köşkü gibi yerlerde birlikte vakit geçirmiştir. Atatürk 10 Kasım 1938’de vefat ettiğinde Ülkü henüz altı yaşındaydı. Bu kayıp, onun hayatında önemli bir dönemeç noktası olmuştur.

Atatürk’ün vefatıyla Ülkü’nün hayatı köklü bir şekilde değişti. Çankaya Köşkü’nden ayrılan Ülkü, eğitimine İstanbul Amerikan Kız Kolejinde devam etmeye çalışsa da maddi sıkıntılar ve kişisel koşullar nedeniyle eğitimini tamamlayamadı. Adatepe,16 yaşında (1948), Atatürk’ün bir diğer manevi kızı Sabiha Gökçen’in amcasının oğlu olan üsteğmen Fethi Doğançay (1923-1997) ile evlendi. Bu evlilikten Ali Kemal ve Ahmet Kemal adında iki oğlu oldu. Ancak evlilik 13 yıl sürdü ve 1961’de boşanmayla sonuçlandı.

İKİNCİ EVLİLİĞİ TARTIŞMA YARATTI

Ülkü Adatepe’nin 1962 yılında Musevi bir yağ tüccarı olan Yeşua Bensusen ile yaptığı ikinci evlilik, dönemin Türkiye’sinde büyük bir sansasyona sebep oldu. Bu evlilik, özellikle Milli Türk Talebe Birliği ve Mustafa Kemal Derneği gibi gruplar tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Basında yer alan haberler ve protestolar, Ülkü’nün Atatürk’ün manevi kızı statüsüne zarar verdiği yönünde kampanyalara dönüştü. Bazı kesimler, Ülkü’nün Atatürk’ten kalan haklarının elinden alınmasını ve hatta çiftin vatandaşlıktan çıkarılmasını talep etti. Yeşua Bensusen, tepkilere karşı adını Yaşar Bensu olarak değiştirdiğini açıklasa da bu evlilik, Ülkü’nün kamuoyunda uzun süre dışlanmasına neden oldu.

Öke Adatepe ile üçüncü evliliğini yaptı ve yaşamını İstanbul’da sürdürdü. Ömrünün son dönemlerinde, Atatürk’ün manevi kızı olarak çeşitli etkinliklere katılarak onun anılarını paylaşmaya devam etti. Okullarda, konferanslarda ve kültürel etkinliklerde Atatürk’ün çocuk sevgisini, ilke ve inkılaplarını anlattı. Örneğin, 2010 yılında Saruhanlı’da öğrencilerine ve halka yönelik konuşmalar yaparak Atatürk’le olan anılarını paylaştı.

Ayrıca, Ülkü Adatepe’nin oğulları Ahmet Kemal ve Ali Kemal Doğançay, Atatürk’ün vasiyetnamesinde manevi çocuklarına bıraktığı miras paylarının eksik ödendiği iddiasıyla CHP ve Türkiye İş Bankasına karşı dava açtı. Bu dava, özellikle 2010’lu yıllarda kamuoyunda dikkat çekti, ancak 2019’da zaman aşımı gerekçesiyle reddedildi. Ülkü’nün kendisi de hayatının son dönemlerinde maddi zorluklardan şikayetçi olmuş, Atatürk’ün vasiyetine uygun şekilde kendisine yeterli desteğin sağlanmadığını ifade etmiştir.

Ülkü Adatepe, 1 Ağustos 2012 tarihinde, 80 yaşında, TEM otoyolunun Sakarya-Akyazı mevkiinde geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Eşi Öke Adatepe ve sürücü Adnan Selçuk’un da yaralandığı kazada, Ülkü araçtan fırlayarak olay yerinde yaşamını yitirdi. Cenazesi İstanbul’a getirilerek Zincirlikuyu Mezarlığında defnedildi.