Kış faturası şimdiden yandı! Milyonlarca aile 'enerji yoksulluğu' tehlikesiyle karşı karşıya

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ekim ayı enflasyon verileri, kış ayları öncesinde hane halkı bütçelerinde büyük bir krizi işaret ediyor. Tüketici Fiyat Endeksi'nde (TÜFE) Konut Grubundaki yıllık artışın yüzde 50,96’ya ulaşması, milyonlarca aileyi "ısınma" ve "barınma" temel ihtiyaçlarını karşılayamama riskiyle, yani enerji yoksulluğu tehlikesiyle yüz yüze bıraktı.

KONUT GRUBUNDA YÜZDE 50,96'LIK ARTIŞ

TÜİK verilerine göre, konut harcamalarındaki devasa artış, kiracı ve dar gelirli hanelerin üzerindeki baskıyı katladı.

Kira artış tavanının uzatılmamasıyla birlikte sona ermesi ve TÜİK verilerine göre konut harcamalarındaki yıllık artışın yüzde 50'yi aşması, hane bütçelerini kış öncesinde daha da zorluyor. Kira, doğal gaz, elektrik ve su giderlerindeki artışlar birleşerek milyonlarca aileyi enerji yoksulluğu riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye’de hane halkı enerji fiyatlarına çeşitli sübvansiyonlar uygulanıyor. Ancak dar gelirli kesimlerde enerji maliyetleri hâlâ bütçelerde ciddi bir yük oluşturuyor.

ENERJİ YOKSULLUĞU NE DEMEK?

Avrupa Komisyonu Enerji Yoksulluğu Dayanışma Merkezi, IEA gibi kurumlar enerji yoksulluğunu, hanelerin gelirlerinin önemli bir kısmını (yüzde 10'dan fazlasını) enerji harcamalarına ayırmak zorunda kalması veya evlerini makul bir sıcaklıkta (genellikle 18-21 derecede) tutmakta zorlanması olarak tanımlıyor.

Konut kiralarında yüzde 25 zam tavanının kaldırılmasıyla birlikte, konut harcamalarındaki yıllık artışın yüzde 50'yi aşması, kiracıların hem barınma hem de ısınma maliyetini aynı anda sırtlanmak zorunda kalmasına neden oluyor.

Yüksek enerji fiyatları nedeniyle evlerini yeterince ısıtamayan özellikle yaşlı, çocuklu ve kronik hastalığı olan haneler, kış aylarında sağlık riskleriyle karşı karşıya kalıyor.