İNOSAM’dan eğitim sistemi uyarısı: ‘Eğitim ulusal güvenlik meselesidir, acil kod kırmızı!’

Eğitim sisteminin artık bir “toplumsal mühendislik” alanı olamayacağını belirten İNOSAM, Türkiye’nin eğitim politikalarındaki derin yapısal sorunları vurguladı. Açıklamada, eğitimdeki ideolojik ve siyasi müdahalelere karşı bir çağrı yapılarak, bu alandaki reform ihtiyacının ulusal güvenlik meselesine dönüştüğü ifade edildi.

EĞİTİMDEKİ KRİZ: İTAATKÂR NESİLLER VE ZAYIF TOPLUMSAL SERMAYE

İNOSAM, Türkiye'deki eğitim sisteminin yıllardır pedagojik ve bilimsel temellerden uzak olduğunu savundu. Eğitimde liyakat yerine sadakat, uzmanlık yerine siyasi tercihlerin öne çıktığını belirten merkez, bu durumun başarısızlık, kaynak israfı ve toplumsal eşitsizlik gibi kalıcı sorunlara yol açtığını ifade etti. Özellikle, okullarda öğrenmenin değil, itaatin ödüllendirildiği, öğrencilerin eleştiri, problem çözme ve yaratıcılık gibi becerilerinin göz ardı edildiği vurgulandı. Eğitimdeki bu yapısal zayıflıkların, yalnızca bireysel başarıları değil, Türkiye’nin toplumsal sermayesini de erozyona uğrattığı belirtildi.

EĞİTİM POLİTİKALARINDA SİYASİ MÜDAHALE VE PLANLAMA EKSİKLİĞİ

Eğitim politikalarının, kamu yararını gözetmek yerine siyasi çıkar odaklı şekillendirildiğini belirten İNOSAM, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK)’ün halkın çıkarları yerine hükümetlerin kısa vadeli politik hedeflerine hizmet ettiğini belirtti. Bu durumun, eğitimde planlamayı ve kaliteyi sekteye uğrattığına dikkat çekildi.

TEKNOLOJİK YATIRIMLARIN YETERSİZLİĞİ: FATİH PROJESİ VE VİZYONSUZLUK

İNOSAM, eğitimdeki teknolojik yatırımların yetersizliğine ve vizyonsuzluğa da değindi. FATİH Projesi gibi büyük yatırımların, pedagojik entegrasyon ve sürdürülebilirlik sağlanmadan terk edilmesinin, hem kaynak israfına yol açtığını hem de öğretmen ve öğrenci güvenini zedelediğini ifade etti.

EĞİTİMDE İDEOLOJİK TEKELLEŞME VE ELEŞTİREL DÜŞÜNCENİN ZAYIFLAMASI

Eğitimde tek bir ideolojik bakış açısının dayatılması ve eleştirel düşüncenin zayıflatılması da önemli bir sorun olarak vurgulandı. İNOSAM, müfredatın yalnızca belirli bir perspektife dayalı olmasının toplumsal ayrışmayı derinleştirdiğini belirterek, eğitimin amacının özgür, eleştirel düşünen ve bilimsel temellere dayanan bireyler yetiştirmek olması gerektiğini söyledi.

CUMHURBAŞKANINA ACİL ÇAĞRI: YENİ BİR EĞİTİM MODELİ GEREKİYOR!

İNOSAM, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, eğitimin ulusal güvenlik meselesi haline gelmesi gerektiğini belirterek acil bir müdahale çağrısı yaptı. Eğitimde, yalnızca günü kurtaran değil, geleceği inşa eden, bilimsel akıl ve liyakati merkeze koyan bir reform sürecinin başlatılması gerektiğinin altı çizildi.

25 YILDIR SÜREGELEN KRİZ: UMUDUNU KAYBETMİŞ BİR GENÇLİK

Türkiye’nin eğitim sisteminde yaşanan derin sorunların, gençliğin geleceğini tehdit ettiğine dikkat çekildi. OECD verilerine göre, Türkiye’nin okulu sevmeme, yabancı dil öğrenme başarıları ve üniversite mezunu işsizlik oranları gibi birçok alanda kötü sıralarda olduğunu belirten İNOSAM, bu tabloyu düzeltmek için radikal bir eğitim reformunun şart olduğunu vurguladı.

EĞİTİMDE YÜKSEK HEDEFLER: YENİ BİR EĞİTİM ÇAĞI BAŞLATILMALI

İNOSAM, Türkiye’nin eğitim sisteminin sadece eleştirilmesi değil, radikal bir dönüşümle yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirtti. Eğitimde liyakat, özgür araştırma, bilimsel düşünce ve teknolojik okuryazarlığın artırılması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, her öğrenci için bireysel öğrenme haritalarının oluşturulması, dijital altyapının güçlendirilmesi ve üniversitelerin özgürleştirilmesi gerektiği vurgulandı.

TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR EĞİTİM MODELİ: ULUSAL VE EVRENSEL DEĞERLER ARASINDA BİR KÖPRÜ

İNOSAM, Türkiye’nin sahip olduğu kültürel miras, genç nüfusu ve bilimsel potansiyeliyle küresel bir eğitim markası yaratabileceğini savundu. Bu hedef doğrultusunda, evrensel değerlerle uyumlu milli bir müfredatın benimsenmesi, her çocuk için eşit eğitim fırsatlarının sunulması ve dijital okuryazarlık gibi becerilerin kazandırılması gerektiği belirtildi.

"EĞİTİMDE RADİKAL DEĞİŞİM İÇİN CESARETLİ ADIMLAR ATILMALI"

İNOSAM, Türkiye’nin eğitim sisteminde köklü değişiklikler yapılması gerektiğini belirterek, eğitimdeki çöküşün toplumsal yapıyı tehdit ettiğini ve bu nedenle cesaretli ve vizyoner bir müdahale sürecinin başlatılmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Eğitimin sadece bir sektör değil, bir ulusun geleceğini şekillendiren en temel yapı taşı olduğunu belirten İNOSAM, bu süreçte tüm paydaşların – öğretmenler, öğrenciler, akademisyenler ve toplum – ortak bir vizyon etrafında birleşmesi gerektiğini savundu.